Köklü hastaneler ‘rüyanın’ kurbanı
Cumhurbaşkanı’nın “Rüyamdı” dediği şehir hastaneleri köklü hastanelerin sonu oldu. Ankara’da beş kamu hastanesi Etlik Şehir Hastanesi’ne taşınacak. Hekimler, “Halkın nitelikli hizmete ulaşması zorlaşacak” diyor.
Nisa KÜÇÜK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Benim rüyamdı” dediği şehir hastaneleri adeta birer sorunlar yumağına dönüştü. Ankara’da Bilkent Şehir Hastanesi için kapatılan 6 hastanenin ardından Etlik Şehir Hastanesi için de 5 kamu hastanesi kapatılacak. Yapımı sona eren Etlik Şehir Hastanesi’ne ilk olarak ‘Dışkapı SSK’ olarak bilinen ve kentin en yoğun hastanelerinden biri olan Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi 17 Ağustos’ta taşınacak. Hastaneme Dokunma Platformu'ndan Op. Dr. Bayazıt İlhan kapatma kararına tepki gösterdi.
HASTALAR İÇİN CİDDİ SORUN
Şehir hastanelerinin birçok açıdan sıkıntılı bir model olduğunu dile getiren İlhan, köklü hastanelerin korunması gerektiğini söyledi. İlhan, taşınması istenen hastanelerin üst düzey sağlık hizmeti veren hastaneler olduğunu vurgulayarak, “Hastalarımız aylarca randevu alamıyor, hekime ulaşamıyor. Sağlık sistemi böyle bir çıkmazdayken mevcut hastaneleri taşımak çok ciddi bir sorun. Hastanelerin yükünü paylaştırmak için mevcut hastanelerimizin sağlık hizmeti vermesi gerekiyor” dedi.
Etlik Şehir Hastanesi’nin 3 bin 800 yatak kapasiteli bir hastane olduğunu söyleyen İlhan, “Nitelikli sağlık hizmeti için bu kadar büyük bir hastane mantıklı değil. Bu hastanelerde hem ulaşımda hem de hastane içi işleyişte sıkıntı oluyor. Hastaların bir yerden bir yere gitmesi için bile kilometrelerce yol yürümesi gerekiyor. Yaşlı ve zor durumdaki hastalar için ciddi bir sorun” ifadelerini kullandı.
Köklü hastanelerin tek bir yere taşınmasının nitelikli sağlık hizmeti açısından sorunlara yol açacağını söyleyen İlhan, şunları kaydetti:
“Etlik Şehir Hastanesi için Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi, Zübeyde Kadın Sağlığı Hastanesi kapatılacak. Bunlar, kamunun elindeki en nitelikli köklü hastaneler. Bu hastaneler sadece Ankara'daki yurttaşlara değil diğer illerdeki hastalara da hizmet veren hastaneler. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘Hastaneleri kapatmıyoruz, taşıyoruz. Aynı hekimler şehir hastanelerinde çalışacak’ diyor. Ancak bu hastaneleri bir yere topladığınızda aynı sağlık hizmetini vermek mümkün olmuyor. Hekimler hiç alışkın olmadıkları kadrolarla çalışmaya başlıyor. Çalışmaya dair bir takım zorluklar yaşanıyor. Ayrıca, katılan hastaneler şehrin en güzel noktalarında. İşin içinde arazi rantı meselesi de var. Şehir hastanesi fikri ilk ortaya çıktığında ihaleyi kazanan şirkete kapatılacak hastanelerin arazileri de verilmek istendi. Açılan davalarla bu durum hakkında Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi ancak bu hastanelerin ne yapılacağı belirsiz. Örneğin Eskişehir ve Isparta Devlet Hastaneleri yıkıldı. Yıkılmayan yapılar da çürümeye terk edildi.”
YÜZDE 70 DOLULUK GARANTİSİ
Şehir hastaneleri, kamu sağlık hizmetlerinin tasfiyesini de içeriyor. Çünkü bu hastaneler hizmet garantili. İhaleyi alan şirkete yüzde 70 doluluk garantisi verildi. Hastane dolu olsa da olmasa da şirkete para ödeniyor. Bu da bütçeye ciddi bir yük oluşturuyor. Yurttaş şehir hastanesine gitsin diye köklü hastaneler kapatılıyor. Çünkü bu hastaneler kapalı olmasa şehir hastanesinin boş kalma ihtimali var. Ancak kapatılan hastaneler yoksul halk kesimlerinin çok faydalandığı hastaneler. Parası olan yurttaşlar zaten özel hastanelere gidip sağlık hizmeti alabiliyor. Bu köklü hastaneler kapatıldığında toplumun en dezavantajlı grupları zorluk çekecek.”