Kopamadığımız bir gelenek var

MELTEM YILMAZ
@meltemmmylmz


Zeynep Bakşi Karatağ, ilk solo albümü “Mozaik”in ilk konserinde sevenleriyle buluştu. Kendisini, “17 yıldır Almanya’da yaşayan, iki çocuk annesi, başucu albüm ve kitapları olan ve arada şarkılar/türküler mırıldanan bir kadın” diye anlatana Karadağ ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik

»Müzikal yolculuğunuz ne zaman başladı?

Çocuklukta evde başlayan bir yolculuk bu. Sazlı, sözlü, bol muhabbetli bir evde büyüdüm. Babam kendi derleme ve besteleri olan Dersimli bir halk ozanı. Genetikten de şanslıydım yani... O zamanlar farkında değildim ama birlikte söylediğimiz türküler, sonu bir albüme varan bir yolun başlangıcıymış meğerse. Ortaokulu ve lise eğitimimi bitirdikten sonra 1996 sonlarında Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde sevgili Seha Okuş hocadan solfej dersleri aldım. Sonrasında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı sınavlarına girdim ve kazandım. Bu süreç evlilik ve Almanya’ya yerleşme sebebi ile yarım kaldı.

»Dersimlisiniz ve Almanya’da yaşıyorsunuz. Hayatınızın rotası, sanatınızı nasıl etkiledi?

Bir yanda kopamadığımız ve kopmak da istemediğimiz bir Anadolu geleneği var. Diğer yandan da Almanya’da yaşadığımız multikültürel hayatımız... Burası çok kozmopolit bir ülke. Bu kültürler arası çeşitliliğin ruhumuza, yaşamımıza olan katkısı doğal olarak müziğimize de yansıyor. Yani Türkiyeli olmak albümün ruhunu besliyor, Almanyalı olmak ise Albümün soundundaki çeşitliliğe yansıyor.

»İlk albümünüz yakın zamanda dinleyiciyle buluştu. Bu albümdeki şarkılar hangi duygularla yoğruldu?

Albümüm ‘Mozaik’ mayıs ayında Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı. Sadece çeşitli müzik janrlarının buluştuğu bir albüm değil, içerik olarak da tam bir mozaik. Aşık Veysel, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal türküleri var, Fikret Kızılok şarkıları var, Sabahattin Ali şiirlerinden bestelediğimiz kendi şarkılarımız var. Aşk var, hüzün var, özlem var.

Farklı müzik türlerinin bolca kullanıldığı, biraz da alışılmış formların dışına çıkıldığı bir albüm Mozaik. Şarkı da var türkü de. Albümde yer alan her eserin değişik, kendine has bir yapısı var. Biraz pop, biraz türkü, biraz soul, biraz funk, biraz rock, biraz retro, biraz klasik… Batı müziği dinleyen de Ali Ekber Çiçek dinleyen de Cem Karaca dinleyen de albümde bir şeyler bulacaktır. Bu anlamda da geniş bir dinleyici kesimini kucaklıyor ‘Mozaik’...

»İlk konserinizi geçen günlerde verdiniz. Ne hissettiniz?

Evet, 21 Aralıkta İstanbul’da ilk konserimi verdim. Dinleyicilerimle ilk kez buluştuğum çok özel ve çok heyecanlı bir akşamdı. Tabii memleketimizde yaşananlar içler acısı... İki saatliğine bile olsa, iliklerimize kadar hissettiğimiz karanlığı ve hüznü salonun dışında bırakmaya çalıştık. Ve şarkılarla, türkülerle kaybetmekten en çok korktuğumuz umudumuza cansuyu verdik, onlara sığındık.