11 ili vuran facianın faturasını iktidara kesen halk tüm baskıya rağmen geri adım atmadı. Sanatçısından hukukçusuna herkes konuştu. İktidarın ördüğü korku duvarları yıkıldı, cesaret en geniş kesimlere yayıldı.

Korku duvarları yıkıldı
Tüm engellemelere rağmen halk yardım için seferber oldu. (Fotoğraf: DepoPhotos)

POLİTİKA SERVİSİ

Resmi rakamlara göre 45 binin üzerinde yurttaşın hayatını kaybettiği deprem felaketi iktidarın maskesini düşürdü. İlk günden bugüne süreci yönetemeyen iktidar kendisine yönelen tepkilere tehdit, baskı ve gözdağı ile yanıt verdi. Dayanışma faaliyeti yürütenler azar ve hakaretlere maruz kalırken yardımlaşma derneklerinden sanatçılara herkes iktidarın öfkesinin hedefi oldu. Onca baskıya, engellemelere rağmen yaşanan yıkımın, iktidarın politikalarının bir sonucu olduğunu hatırlatan kitleler, geri adım atmadı. 20 yılda örülen korku duvarları yıkılırken cesaret en geniş kesimlere yayıldı. Biat etmeyen halk, acı bilançonun hesabını iktidara sordu. Felaketin yaşandığı 6 Şubat’tan bugüne öne çıkan tepkileri hatırlayalım.


AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in depremlerle ilgili kendilerini eleştirenlere yönelik sarf ettiği ‘Bunları not ediyoruz’ sözleri kamuoyunun tepkisini çekti. Oyuncu Caner Cindoruk’un ‘Yazıklar olsun size hemşehrim. Beni de not edin’ tepkisi kampanyaya dönüştü. Aralarında oyuncuların da bulunduğu çok sayıda kişi Cindoruk’un paylaşımına ‘Beni de’ diyerek destek verdi.

► Ünlü sanatçı Tarkan, depremlerin yarattığı yıkımda, yetkililerin sorumluluğuna dikkat çekerek kimsenin hatasını kabul etmemesine isyan etti. Sosyal medyadan bir paylaşım yapan sanatçı, "İhmalkârlığın bedelini bu millet yine canıyla ödedi. Milletimiz bunu hak etmiyor" ifadelerini kullandı. Tarkan’ın paylaşımı büyük alkış aldı.

► Depremin yıktığı kentlerden Adıyaman’da Habertürk canlı yayınına giren sağlık çalışanı AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yetkililere tepki gösterdi. Sağlık çalışanı, “Adıyaman’ı üç gün boyunca kaderine terk ettiler. Herkes imdat diye bağırıyordu ama kimse gelmiyordu. İnsanlar soğuktan öldüler, açlıktan öldüler. Cumhurbaşkanı gelsin buraya, yüzü yetiyor mu gelsin. Hani nerede kriz yönetimi? Hepsi öldü. Uyan artık Türkiye uyan” ifadelerini kullandı. Ardından çalışan hakkında tutanak tutuldu. Sağlık çalışanı tutanağa, “Söylediklerim suç değildir” yazarak imza attı.

► Halkçı Hukukçular’ın çağrısıyla bir araya gelen ve tanınmış isimlerin de aralarında bulunduğu 61 hukukçu, depremlerdeki can kayıplarında sorumluluğu bulunduğunu hatırlatarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bakanlar, depremin yaşandığı kentlerin valileri ile belediye başkanları, GSM operatörleri, müteahhitler ve yapı denetim bürolarının sorumluları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Hukukçular, dilekçede yer alan şüphelilerin, “olası kastla birden fazla insanın öldürülmesine ve yaralanmasına neden olma”, “bilinçli taksirle öldürme”, “denetim görevinin ihmali", “görevi kötüye kullanma”, “tehdit”, “hakaret”, “haberleşmenin engellenmesi”, “yardım veya bildirim yükümlüğünün yerine getirilmemesi”, “ihaleye fesat karıştırma”, “edimin ifasına fesat karıştırma” ve “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarını işlediklerini vurguladı.

► TKP’li Hukukçular tarafından yapılan suç duyurusunda ise siyasi iktidar, başta AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm Cumhurbaşkanlığı kabinesi, bakan yardımcıları, vali ve kaymakamlar ile AFAD, BTK ve Kızılay gibi ilgili kurumların tamamı yaşanan tablonun birinci dereceden sorumluları olarak şüpheliler arasında yerini aldı. Erdoğan'ın da bulunduğu 215 isim hakkında suç duyurusunda bulundu.

► Samsun Barosu avukatlarından Hüseyin Çimşit, depremlerdeki can kayıplarından sorumlu olduklarını ileri sürdüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar, depremin etkilediği kentlerdeki belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

► İktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesinde yazarı Cem Küçük, oyuncu Farah Zeynep Abdullah'ın "Devlet ve Allah kelimelerini aynı cümlede görmek istemiyorum" paylaşımına Twitter'dan tepki gösterdi. Cem Küçük, Abdullah'ın paylaşımını alıntılayarak, " Ha bu arada, sende kabahat yok, seni Masumlar Apartmanı dahil TRT dizilerinde oynatanlar da kabahat var" paylaşımını yaptı. Abdullah geri adım atmadı.

► Oyuncular Oktay Kaynarca ve Kenan İmirzalıoğlu, AHBAP Derneği'ne destek verdikleri için sekiz ulusal kanalda yapılan "Türkiye Tek Yürek" adlı ortak deprem yayınına kabul edilmedi. Çeşitli ambargolara maruz bırakıldı. Konuyu gündeme getiren gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine ise erişim engeli getirildi. Söz konusu isimlerden de herhangi bir geri adım gelmedi.

► İstanbul Sancaktepe’de CHP’nin deprem bölgesine yardım TIR’ı göndermesi engellendi. TMMOB’nin Hatay’a ulaştırmak için Muğla Marmaris’te topladığı yardımları ise Valilik engelledi. Maraş Pazarcık’ta HDP’nin Koordinasyon Merkezi olarak kullandığı cem evine günlerce hiç uğramadıktan sonra gelen Kaymakam kayyum atandığını söyledi. Toplanan yardım malzemelerine el konulmak istendi. TKP üyeleri AFAD yardımlarını çaldıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Ancak tüm baskılara rağmen kimse geri adım atmadı.

► Depremin ardından bölgeye yeterli yardımların ulaştırılamadığını hatırlatan yurttaşlar hedef tahtasına konuldu. Twitter’a ulaşım kısıtlaması getirilirken aralarında akademisyen Özgün Emre Koç’un da yer aldığı onlarca kişi gözaltına alındı. Tüm bu baskılara rağmen yurttaşlar eleştirilerini sunmaktan çekinmedi.

► Gazeteciler de bu engellemelerden nasibini aldı. MLSA’nın verilerine göre bölgede çalışırken engellemeyle karşılaşan gazeteci sayısı 11, saldırıya uğrayan gazeteci sayısı ise en az 10 oldu. Bu süreçte 4 gazeteci gözaltına alındı, 3 gazeteciye ise soruşturma açıldı. Gazeteciler görevlerini yapmaktan geri adım atmadı.