Korona: Önlem varsa ölüm yok!

Erdal Aykaç /Berlin

Dünyanın farklı bölgelerinde bulunan ülkelerdeki sağlık koşulları incelendiğinde, veriler insan sağlığının kapitalist devletlerin birinci önceliği olmadığını ortaya koyuyor.

Federal İstatistik dairesinin OECD ülkeleri verileri üzerinden yapmış olduğu değerlendirmelere göre Almanya’da bulunan hastanelerdeki yoğun bakım istansyonlarında her 100.000 kişiye 33,9 yatak düşüyor. (Korona salgınının ortaya çıkması sonrasında alınan önlemler kapsamında kapasite arttırılmasıyla ulaşılan rakam)

Avusturya’da her 100.000 kişiye 28,9, ABD’de her 100.000 kişiye 25,8,İspanya’da her 100.000 kişiye 9,7, İtalya’da her 100.000 kişiye 8,6 yatak düşmekte.

'ÖLÜMLER TESADÜFİ DEĞİL'

Korona pandemisinden dolayı meydana gelen ölümlerin yoğun olduğu ülkelerdeki veriler, ölümlerin tesadüfi olmadığını açıkça gösteriyor.

Yoğun bakım istasyonlarının kapasitelerinin yanı sıra hastanelerdeki yatak kapasiteleri de benzerlik gösteriyor. Japonya’da her 1000 kişiye 7,8 yatak, Güney Kore’de 7,1 yatak, Almanya’da her 1000 kişiye 6 yatak düşüyor.

Korona salgınından en çok etkilenen ülkelerolan Fransa’da her 1000 kişiye 3,1 yatak, İtalya’da 2,6 yatak. ABD, ve İspanya’da her 1000 kişiye 2,4 yatak, Kanada, İsveç ve Şili’deise her 1000 kişiye 2 yatak düşüyor.

Birçok ülke ile kıyaslandığında iyi gibi görünen Almanya’daki sağlık sistemi Federal Almanya ve Demokratik Almanya’nın birleşmesi sonrasındaki yıllarda oldukça geriye gitti.

'KAPİTALİZM ÖLDÜRÜR'

1991 yılında hastahane sayısı iki bin dört yüz on bir iken yıllar içerisinde dört yüz altmış dokuz hastane kapatıldı ve hastahane sayısı bin dokuz yüz kırk ikiye geriledi. Buna paralel olarak yatak kapasitesi altı yüz altmış altı binden dört yüz on bir bine düştü. Hastanelerde kalış sürelerinde de dramatik düşüşler yaşandı.

1991 yılında Hastahanelerde ortalama kalış süresi on dört gün iken bugün ortalama yedi güne kadar düşmüş durumda. (Federal İstatistik dairesi verileri)

Sadecera kamlara ve pandeminin etkilediği ülkelerde yaşananlara bile bakıldığında, neoliberal politikaların sağlık sistemini nasıl işlemez hale getirdiği ve kapitalizmin insan hayatını nasıl hiçe saydığı ortaya çıkıyor. Bu da iki sonuca varmamızı kolaylaştırıyor: 1) Kapitalizm öldürür, 2) Önlem alınırsa ölümlerin önüne geçilebilir.