Eskişehir'de avukat Ceren Koçak, "Temas ettiğim, görüştüğüm kişilerden bazıları ‘benim ismimi söyleme, bu sene tatilim yarım kalmasın dediler." ifadeleriyle koronavirüs teşhisi konulduğunda yaşadıklarını anlattı.

Koronavirüsü atlatan avukat anlattı: Temas ettiğim bazı kişiler 'benim ismimi söyleme' dedi

Covid-19’u belirtisiz olarak atlatan avukat Ceren Koçak test sonucu belli olur olmaz telefonla temaslı olduğu kişileri aradığında aldığı yanıtı şöyle anlattı: “Hasta olduğumu bilmediğim dönemde temas ettiğim, görüştüğüm kişilerden bazıları ‘Benim ismimi söyleme, bu sene tatilim yarım kalmasın. Benim ismimi söyleme, işlerim dükkanı kapatamam’ dediler.”

Eskişehir’de avukatlık yapan Ceren Koçak (29), geçen ay babasının rahatsızlanması üzerine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne giderek Covid-19 testi yaptırdı. Testin pozitif çıkması üzerine annesi, ağabeyi ve kendisine de test yapıldı. Herhangi bir belirti olmamasına rağmen ailenin diğer üyleri de pozitif çıktı.

DHA'nın haberine göre; evlerinde 14 gün karantina da kalan Koçak ailesi sonrasında normal yaşamına döndü.

Koçak hastalık sürecinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Babamın testinden sonra bizi aradılar. Evde zaten dört kişi kalıyoruz, abim var, annem var ve ben varım. Hastaneye gittik, bize de test yaptılar. Akşamüstü doktor aradı, ‘Sizin de testiniz pozitif çıktı, gelip yatışınızı yapmamız gerekli’ dedi. Ben babamı hastaneye götürdüğüm gün duruşmaya girdim. Sadece hafif bir baş ağrısı vardı ama sürekli maske takmaktan dolayı oksijen alamadığımız için de başımızda bir ağrı olabiliyor. Mesleğimiz çok stresli, normalde insanlar zaten gündelik hayatlarında baş ağrısını çok çekiyorlar. Normal olarak bir ağrı kesici aldım. Tedavi gördüğüm süre boyunca ateşim hiçbir zaman 36 dereceyi geçmedi, hiç öksürüğüm olmadı.”

Geçmiş olsun yerine ‘Seninle en son ne zaman görüştük’

Yaşadığı tecrübeden Covid-19’la ilgili var olan toplumsal damgalama ve bilinçsizliğe dikkat çeken Koçak şunları söyledi: “Sağlık emekçileri o kadar değerliler ki, hepsi de çok güler yüzlüydü. Hiçbirinden ‘Bunlar vebalı, bunlardan kaçalım’ gibi bir şey hissetmedim. Ama dışarıdaki insanlar tarafından böyle bir yere konuluyorsunuz. Bizim hiç kimsenin sağlığını tehlikeye atmak gibi bir amacımız yok, zaten ben testim açıklanır açıklanmaz herkesi aradım. Bazı insanlar, hasta olduğumu bilmediğim dönemde onlara temas ettiğim, görüştüğüm halde ‘Benim ismimi söyleme, bu sene tatilim yarım kalmasın. Benim ismimi söyleme, işlerim var. Şu an dükkanı kapatamam’ dediler. Bilinç düzeyi de çok fazla yok yani, bu da biraz yayılmaya sebebiyet veriyor. Orada sizin düşündüğünüz sadece kendi sağlığınız değil. O insanlardaki düşünce ‘aman kimse duymasın…’ Bu utanılacak bir şey değil, hepimizin hasta olma ihtimali var ve en önemlisi de Covid-19 pozitif bir hastayı aradığınızda ilk sözümüz ‘Geçmiş olsun, nasılsın’ yerine ‘Seninle biz en son ne zaman görüştük? Hastalığı nasıl kaptın? Dikkat etmedin mi?’ gibi yargılayıcı tavırlara girmemeleri. Çünkü o insan kendisini zaten inanılmaz derecede suçlu hissediyor.”