12 yaşındaki Dakak’ın ölümünün yankıları sürüyor. Ailenin şikâyetçi olmamasını değerlendiren Eğitimci Gezici "Öğrencilerin sağlıklı barınma hakkını sağlamakla görevli olanların ihmali bu sistemi meşrulaştırıyor" dedi.

Korumak devletin görevi
CHP’li vekiller, çocuğun ölü bulunduğu ahırı inceledi. (Fotoğraf: Twitter)

HABER MERKEZİ

Urfa Eyyubiye’de Menzil Cemaati’ne ait kaçak kursta ‘okuyan’ 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın kursun yakınlarında ölü bulunmasının yankıları sürüyor. Dakak’ın ölümüne ilişkin önceki gün gözaltına alınan kaçak kursta görevli imam A.P. ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 

A.P. ifadesinde Abdulbaki’nin olay günü okula gitmediğini belirterek, “Olay günü kursun kamera kayıtlarını inceledik. Abdulbaki sabah namazını kıldıktan sonra 05.18’de dışarı çıkıyor. O anlar kamera kayıtlarında mevcuttur. O gün okula da gitmemiş bunun üzerine aileye haber verdik. Başka bir sıkıntısı yoktu” dedi.

Dakak’ın ailesi kurstan şikâyetçi olmayacağını açıklamıştı. Urfa Barosu da ailenin hukuki destek istemediğini söylemişti. Daha önce de Erzurum’da Enes Kara’nın intiharının ardından aile cemaatten şikayetçi olmamıştı.

KAMUNUN SORUMLULUĞU

Gelişmeleri BirGün’e yorumlayan Zehra Kulalı Gezici şunları söyledi: “Abdulbaki Dakak ne ilk ne de son olacak. Bu rejimin ekonomi politiği ile ilgili bir mesele elbette.

Ancak, Aladağ ‘da 11 kız çocuğunu, Konya Taşkent’te 17 kız çocuğunu toplu öldüren denetimsiz tarikat yurtları bir kez de adına intihar denilen şüpheli ölümle gündemde.
2021 yılında Muş’ ta bir Kuran kursunda kalan  12 Yaşındaki M.H.Y kemerle , 1 metre yükseklikteki tuvalet kapısının kolunda asılı bir şekilde bulunmuştu. Ancak yaşanan her hadisenin münferit değerlendirilmesi, öğrencilerin sağlıklı barınma hakkını sağlamak ve denetlemekle görevli bakanlıklar ve kamu erkinin ihmali, ortaklığına, yol vermesi cezasızlık hali, bu sistemi meşrulaştırmakta ve yaygınlaştırmakta.”

“Eğitim ve eğitim görecek öğrencilerin barınma hakkı bir birlerinden koparılamayacak birleşik haklardır” diyen Gezici şöyle devam etti: “Ayrıca kamu yönetimi ve erki her türden kurumu denetlemek ve buralarda çalışanların yeterliliklerini ve özelliklerini de ayrıca denetlemek durumdadır. Kamu yönetimi son dönemde yaptığı mevzuat değişiklikleri ile tarikatların ve cemaatlerin çocuklara dönük faaliyetlerine yol vermekte ve bunları kanuni hale getirmeye çalışmaktadır. Oysa ortada zincirleme şekilde görev ve sorumluluk ihmali vardır.

Ortaokul ve Ortaöğretim kurumları barınma hizmetleri yönetmeliği; barınma hizmetlerini sunmak amacıyla açılan ve işletilen öğrenci yurdu ve öğrenci pansiyonlarına ilişkin iş ve işlemler ile bu kurumlarda barınma hizmeti alan öğrencilere ilişkin tüm uygulamaları kapsamaktadır.

Bu yönetmelikte bu yurt ve pansiyonlara dair görev tanımlarını da yapmıştır. Bu görev tanımlarında ihmal zinciri ve görevleri bellidir. Her kademedeki eğitim kurumu yöneticisi ve mülki amir bu ölümden silsile yolu ile sorumludur ve mutlaka bu ölüm her yanı ile soruşturulmalıdır. Bu konu sadece ailenin değil hepimizin konusudur ve sonuna dek takip edeceğiz.” 

***

Diyanet’in haberi varmış

Eyyubiye Müftülüğü'nün bu imamdan haberi olduğu ortaya çıktı. 10Haber’e konuşan Eyyubiye Müftüsü Osman Ordağ imamın Diyanet personeli olduğunu açıkladı. Olayın ortaya çıktığı gün Eyyubiye Müftülüğü yetkilileri BirGün'e yaptığı açıklamada kaçak kurstan haberlerinin olmadığını söylemişti. Müftünün açıklaması bunu yalanlamış oldu.