Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Meclis'te yaptığı konuşmada, medya patronlarına seslenerek "Köşe yazarlarını kovma

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Meclis'te yaptığı konuşmada, medya patronlarına seslenerek "Köşe yazarlarını kovma çağrısı"nda bulunmasına tepkiler sürüyor. Erdoğan'ın söz konusu konuşmasıyla ilgili başlatılan imza kampanyasının katılımcıları artıyor.
Köşe yazarları tarafından hazırlanan ve “Biz aşağıda imzası bulunan köşe yazarları, Başbakan Erdoğan’ın gazete patronlarının köşe yazarlarını kontrol etmesi gerektiğini savunan açıklamasının varlığımızı borçlu olduğumuz basın özgürlüğüne ve genel olarak ‘demokratik Türkiye’ idealine aykırı, vahim bir tutum olduğunu düşünüyor ve bu açıklamayı protesto ediyoruz” denilen bildiriye, şimdiye kadar 57 imza verildi.
‘SANKİ KİMSEYİ KOVMAMIŞLAR’
Öte yandan, Haber Türk Gazetesi köşe yazarı Umur Talu, söz konusu metni imzalamayacağını ifade ederken, bildiriye imza atmama gerekçesini ise şöyle açıkladı:
"Nice ikiyüzlülük mevcut: Başbakanlar, generaller ne derse desin; sonuçta kovuyorsa, kovan patronlar. Açık tavrı önce onlar almalıydı; hadi o olmuyor, ama sanki iktidara yaranmak için kimse kovulmamış da şimdi icat olmuş, mertlik bozulmuş! İkiyüzlülüğün daniskası, bizzat hak arayanı, itiraz edeni kovmuş; kovana biatle susmuş, demokrat paçasından yalakalık, teslimiyet akan, bir kısmı ‘Hop dedik’çi bir çok sevgili ‘abidik gubidik’ inki. Hele ‘yeminli serbest medya müşaviri’ Özkök, ‘Kaçı bildiriye katılmadığı, kaçı korktuğu, kurumuna zarardan çekindiği için imza atamayacak’ diyebiliyorsa; hükümetlere, generallere yaranmak için yazar sansürlemiş, kovmuş, patrona gammazlamışlardan, itiraf veya özeleştiri yerine imza isteniyorsa! Ben korktum valla!"
'HER İSİMLE BİR ARADA OLMAM'
Hürriyet Gazetesi yazarı Özdemir İnce’de bildiriye imza atmayan isimlerden. İnce de imza atmama gerekçesini şöyle açıkladı:
“Ben bir ‘Köşe Yazarı’ değilim. Ben ‘Fıkra’ ve ‘Makale’ yazarıyım. Sonra ‘Gazeteci-Yazar’ da değilim. Gazetede yazı yazan bir edebiyat yazarıyım. Bunları özellikle belirtiyorum. Çünkü bu iki yazma grubu arasında bir yığın etik farklar ve engeller vardır. Sevgi ve saygı duymadığım insanlarla kesinlikle bir arada olamam. Sevgi ve saygı duymadığım bir tek kişi bile olsa.”
İmza verenler
Yasin Aktay, Taha Akyol, Şahin Alpay, Ergun Babahan, Ayşe Böhürler, Ali Bulaç, Ahmet Hakan, Cengiz Çandar, Yasemin Çongar, Abdurrahman Dilipak, Mustafa Erdoğan, Gülay Göktürk, Okay Gönensin, Nuh Gönültaş, Nazlı Ilıcak, Etyen Mahçupyan, Güngör Mengi, Nuray Mert, Yıldıray Oğur, Avni Özgürel, Haluk Şahin, Ahmet Taşgetiren, Mümtazer Türköne, Cüneyt Ülsever, Mehmet Tezkan, Ferai Tınç, Hadi Uluengin, Mustafa Mutlu, Semih İdiz, Ayşe Hür, Sivilay Abla, Hikmet Çetinkaya, Deniz Kavukçuoğlu, Ataol Behramoğlu, Güray Öz, Yalçın Doğan, Demiray Oral, Bülent Keneş, Melih Altınok, İhsan Dağı, Emre Uslu, Ruhat Mengi, Hadi Özışık, Hilal Kaplan, Orhan Kemal Cengiz, Kürşat Bumin, Abdullah Bozkurt, Ünal Özmen, Bekir Berat Özipek, Önder Aytaç, Leyla İpekçi, Nihal Bengisu Karaca, Tevfik Dalgıç, Oral Çalışlar, Candaş Tolga Işık, Ece Temelkuran ve Metin Münir.