ANAP pazarlıkta "seçim barajını düşüreceğinizi, Anayasa'yı değiştireceğinizi, milletvekili dokunulmazlığını kaldıracağınızı bir deklarasyonla açıklayın ilk turda Gül'ü seçelim" diyor

İlk tur oylaması yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için gözler Anavatan ve I DYP'nin kararına çevrilirken, AKP ile özellikle Anavatan arasında sıkı bir pazarlık yürütülüyor. Köşk seçiminde 20 milletvekili ile kilit parti konumunda olan Anavatan'ın şartlarını ise, Meclis'te 152 milletvekili olmasına rağmen CHP'nin bugüne kadar yanaşmadığı anayasa değişikliği, dokunulmazlıklar ve başta yüzde ıo'luk seçim barajı olmak üzere siyasi partiler kanununda değişiklik yapılması oluşturuyor.

Başbakan Erdoğan'ın Gül'ün adaylığını açıklamasının ardından gözler 367 tartışmaları nedeniyle Anavatan ve DYP'nin nasıl bir tavır izleyeceğine çevrildi. Gül'ün destek arayışında bulunduğu Anavatan ve DYP'nin oyları ise kritik seçimde büyük önem taşıyor. 20 milletvekili ile Anavatan'ın 4 milletvekili ile de DYP'nin yarın yapılacak ilk tur oylamaya katılmaları halinde, CHP, elindeki en büyük koz olan "367" kavgasını kaybedecek ve Anayasa Mahkemesi'ne gidemeyecek. İhtimaller üzerine kurulu hesaplar, Anavatan ve DYP'nin oylarının önemini ortaya koyarken, özellikle bu süreçte Anavatan Partisi, farklı bir strateji izleyerek, gerek cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerekse Anayasa'da 35 maddenin değiştirilmesi konusunda iktidara baskı yapıyor. Gül-Mumcu görüşmesinde de dile getirilen yüzde ıo'luk seçim barajı ve siyasi partiler kanununda değişikliğe gidilmesi pazarlığında alınacak sonuç, Anavatan'ın ilk tur oylamaya ilişkin kararını belirleyecek.

ANAVATAN'DA FARKLI GÖRÜŞLER
Köşk seçimini sıkı bir pazarlığa dönüştüren Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Gül'ün istediği destek konusunda topu, partisinin yetkili organı MKYK'ya atarken, bu konuda Ağar'la varılacak ortak karar da büyük önem taşıyor. Mumcu "Türkiye için en hayırlı kararı vermeye çalışıyoruz" derken, Ağar-Gül görüşmesinden çıkan "sorunun mahkemede değil sandıkta çözülmesi gerektiği" yönündeki sözler ve Gül'ün Mec-lis'in 367 ile toplanmaması ve Anayasa Mah-kemesi'nin seçimi iptal etmesi halinde mevcut anayasaya göre genel seçim yapılabileceğine yönelik sözleri, seçim ihtimalini de gündeme getiriyor. Oylama için kilit konumda bulunan Anavatan Partisi'nden ise farklı sesler yükseliyor. Malatya Milletvekili Miraç Akdoğan ve Afyon Milletvekili Mahmut Koçak'in ilk tur oylamaya katılacaklarını açıklamaları ise Anavatan'ın Köşk seçimi konusunda ikiye bölündüğünü ortaya koyuyor. Seçimi partisinin MKYK toplantısında masaya yatıran Mumcu'nun milletvekilleriyle de bir araya gelmesi bekleniyor. Mumcu'nun kararını ilk turun yapılacağı yarın kamuoyuna açıklanması bekleniyor.

AĞAR DESTEĞE DAHA YAKIN
Anavatan'la ortak hareket etme kararında olan DYP'nin ise oylamaya katılarak Gül'e destek vermeye daha yakın olduğu kaydediliyor. Mehmet Ağar'ın cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda 367'yi aramanın hukuki zorlama olduğuna yönelik sözleri de, Gül'e destek olarak yorumlanıyor. DYP de kararını bugün açıklayacak

CİNDORUK KAFALARI KARIŞTIRDI
Başkentte Köşk pazarlığı devam ederken eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un sözleri yine kafaların karışmasına yol açtı. Cindoruk, daha önceki seçimlerde aranmamasına rağmen 367'nin Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi ve içtihat haline getirilmesi yönündeki sözleri, tartışmaların farklı bir boyut kazanmasına yol açtı. Cindoruk, Erdoğan'ın Gül'ün adaylığını parti grubunda açıklaması ve MKYK'da adayın belirlenmesinin de "anayasa suçu" olduğunu savundu.

ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI TÜLAY TUĞCU:
367 başvurusu gelirse ikinci oylamaya yetiştiririz
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Anayasa Mahkemesi'nin 45'inci yılı nedeniyle düzenlenen törende gazetecilerin 367 tartışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı. Tuğcu, gazetecilerin "Siz de biliyorsunuz. Meclis Genel Kurulu'nda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili 367 sayısı ile ilgili tartışmalar var. Bu konuda görüşünüzü öğrenebilir miyiz?" şeklindeki sorusuna Anayasa Mahkemesinin görüşünü şu an söylemek için erken olduğunu söyledi. Tuğcu "Eğer başvuru olursa mahkeme normal prosedür ne ise onu uygulayacaktır. Başvuru sonunda dosya açılır. Müzakere edilir ve karar verilir. Bunun uzun süre bekleyecek konu olmadığını daha önce de belirtmiştim. Başvuru gelirse 2'inci oylamaya yetiştirmeye çalışırız. Bu hayati önem taşıyan bekleyecek bir konu olmadığı ortadadır. Daha önceki karar ve uygulamalara bakılır ve gerekli karar veririz. Başvuru gelirse ikinci oylamaya yetiştiririz. Gelirse 367'nin nasıl bir prosedüre göre değerlendireceği benim konum. Bunun dışındaki sorular benim dışımdadır. Seçimde nasıl bir yol izleneceği bellidir" dedi. Abdullah Gül'ün adaylığı konusunu nasıl değerlendirdiği ile ilgili soruya da yanıt veren Tuğcu, "Bunun değerlendirmesi Meclisimize aittir. Parlamento buna karar verecektir." şekliden konuştu. Cumhurbaşkanı adayının sahip olması gerekli niteliklerin sorulması üzerine de Tuğcu, "Anayasa'da bu özellikler bellidir. Zaten parlamento da seçim o niteliklere göre yapılacaktır." dedi.

EMEK PARTİSİ GENEL BAŞKANI:
Gül'ün adaylığı sorunları çözmez
EMEK Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığının başta AKP çevreleri olmak üzere istikrar arayan sermaye düzenini sevindirdiğini ancak halkın beklediği huzur ve güvenin sağlanması için çözüm bekleyen sorunların ortada durduğunu söyledi. Emek Partisi Genel Başkanı Tüzel Gül'ün aday olarak belirlenmesinin ardından yaptığı açıklamada, meclisteki tüm partilerle ve bağımsızlarla görüşeceğini belirttiğini ancak meclis dışındaki partilerle ya da demokratik kitle örgütlerinin temsilcileriyle görüşmekten bahsetmediğini belirten Tüzel, "Zaten böyle birşeyi beklemezdik. Ama bizimle gö-rüşseydi kendisine seçilme yönteminin anti demokratik, halk temsiliyetine aykırı bir şekilde gerçekleştiğini, bu nedenle hiçbir zaman halkın gözünde milleti temsil eden bir şahsiyet olarak kabul görmeyeceğini belirtirdik" diye konuştu. Tüzel, Kendileriyle görüşülmesi halinde Türkiye'de yaşanan pek çok sorun karşısında halktan ve emekten yana çözüm önerilerini dile getireceklerini ifade etti.

HALKEVLERİ GENEL BAŞKANI:
Abdullah Gül'ü istemiyoruz
HALKEVLERİ Genel Başkanı Abdullah Aydın, AKP'nin, Cumhurbaşkanlığı'na Abdullah Gül'ü aday göstermesine tepki gösterdi. "Milli görüş geleneğinden gelen Abdullah Gül, aynı zamanda, bilinçli olarak önü açılan 'Ilımlı İslam' projesinin paralelinde yükselişe geçen gericiliğin de en bilinen siyasal aktörlerindendir" diyen Aydın, Gül'ün adaylığında, gerici odakların da etkili olduğunu söyledi. Aydın,"Abdullah Gül, halkın tercihi değildir. Halkevciler, bu doğrultuda tepkilerini ve halkın sesini dile getirecektir" dedi. Gül'ü AKP hükümetinin başbakanı olarak '1 Mart Tezkere' sürecinden tanıdıklarını ifade eden Aydın, bu seçimin ABD emperyalizminin, neo-liberal sermayenin ve gericiliğin seçimi olduğunu belirtti. Aydın, "Çankaya Köşkü'nün de, rejimin diğer kurumları gibi, Amerikancı, neo-liberal ve Ilımlı İslam projesi doğrultusunda ele geçirilmesi, rejim, ülke ve halkın yazgısı açısından şüphesiz yeni ve son derece önemli bir olaydır" şeklinde konuştu.

DSP GENEL BAŞKANI SEZER:
Demokrasi skandali
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, "Sayın Abdullah Gül'ün Başbakan Erdoğan tarafından cumhurbaşkanlığı tek adaylığına tayin edilmesi tam bir demokrasi skandalidir" dedi. Sezer, Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığının açıklanması üzerine yaptığı yazılı açıklamada, "devletle ve rejimle ailecek mahkemeleşmiş bir siyasetçinin cumhurbaşkanlığı makamına çıkmasının, cumhuriyetin tüm değerlerini özde ve sözde tehlikeye atabileceğini" iddia etti.

DİSK GENEL BAŞKANI ÇELEBİ:
Sol iktidar yaratmalı
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, seçim barajının düşürülerek Türkiye'de sol iktidar seçeneğinin yaratılması gerektiğini söyledi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Çelebi, "Bugün yaşananlar dün de yaşanmıştır ve yarın da yaşanacak olanlardır. Çünkü sorunun temelinde varolan seçim sistemi ve barajlar vardır. Yani Türkiye halkının yüzde 75'ine rağmen, toplam seçmenin yüzde 25 oyuyla Türkiye'nin 13 yıllık geleceğinde söz sahibi olma hakkını sağlayan bu sistemdir" açıklamasını yaptı.

TESUD GENEL BAŞKANI KÜÇÜKOĞLU:
Bu aday çözüm değil
TÜRKİYE Emekli Subaylar Derneği'nin (TESUD) üç gün sürecek 13'üncü Olağan Kongresi başladı. TESUD Genel Başkanı Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğ-lu, genel kurul öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, "Belirlenen bu adayın toplumun uzlaşı arayışına ve cumhurbaşkanı taleplerine çözüm olmadığını düşünüyoruz" dedi. Küçükoğlu, "TBMM, ulusu, başkomutanlığı temsil eden yüce bir makam. Uzlaşı içinde topluma uygun, kabul gören bir cumhurbaşkanı adayının çıkacağını umut ettik. Belirlenen bu adayın toplumun uzlaşı arayışına çözüm olmadığını düşünüyoruz" dedi.

İP GENEL BAŞKANI PERİNÇEK:
ABD ile anlaştılar
İŞÇİ Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "ABD ile gizli anlaşma yaptığını itiraf eden Abdullah Gül, cumhurbaşkanı olamaz" dedi. Perinçek, düzenlediği basın toplantısında, "Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, bir gazeteye yaptığı açıklamada, 3 Nisan 2003'de dönemin ABD Dışişleri Bakanı ile gizli bir anlaşma yaptığını itiraf ettiğini" ileri sürdü. Perinçek, "Bu gizli anlaşmanın içeriğini 16 Temmuz 2003'te milletvekillerine bir mektupla bildirmiş ve aynı zamanda kamuoyuna açıklamıştık. Gizli anlaşmanın içeriğine bakıldığından bugün tüm maddelerin uygulanmış ve uygulanmakta olduğu görülecektir. ABD ile gizli anlaşma yaptığını itiraf eden Abdullah Gül, cumhurbaşkanı olamaz" dedi.

ALMAN YEŞİLLER PARTİSİ:
Gül, güçlü bir kişilik
ALMAN Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesini memnuniyetle karşıladığını söyledi. Roth, yaptığı açıklamada, Gül'ün aday gösterilmesini memnuniyetle karşıladığını belirterek, "Çok akıllıca bir taktik. Gül, güçlü bir kişiliğe sahip" dedi. "Gül'ün, tutucu bir politikacı olmasına rağmen, Dışişleri Bakanı olarak Türkiye'yi her zaman dünyaya açık, ılımlı ve liberal bir ülke olarak gösterdiğini" ifade eden Roth, Gül'ü, "tartıştığı konularda bile her zaman diyaloga hazır bir insan" olarak tanıdığını kaydetti.

MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ:
Gölgede kalır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Önümüzdeki dönemde Türkiye'yi bekleyen de gölge ve güdümlü cumhurbaşkanlığı tecrübesi olacaktır" dedi. Bahçeli, son dönemde cumhurbaşkanlığı konusuna kilitlenen Türkiye'nin, görülmemiş bir ilkesizliğin ve ciddiyetsizliğin hüküm sürdüğü bir seçim sürecine şahit olduğunu ileri sürdü. Bahçeli, "Her işi ayağa düşüren bu çarpık ve çapsız siyaset anlayışından, en sonunda yüce cumhurbaşkanlığı makamı da nasibini almıştır. Bu sorunun Türkiye'yi hırpalamadan suhuletle aşılabilmesi için aylar öncesinden başlayarak somut önerilerde ve samimi ikazlarda bulunmuştur" dedi. Bahçeli, seçim sonrası Türkiye'de siyasi tablonun değişeceğini kaydetti.

TİSK BAŞKANI KUDATGOBİLİK:
Adaydan memnunuz
TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Kudatgobilik, yaptığı yazılı açıklamada, Türk işverenleri olarak, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Gül'ün, Türkiye Cumhuriyeti'nin en üst temsilcisi olarak hareket edeceğine güvenlerinin tam olduğunu belirtti. TİSK Başkanı Kudatgobilik, "Özellikle Türk Cumhuriyetinin temel değerlerine dönük hassasiyetini en üst noktada tutacağına inandığımız Sayın Gül'ün adaylığını memnuniyetle karşılıyoruz. Ülkemize hayırlı olmasını dileriz" dedi.

EVRİN GÜVENDİK ANKARA