Barutçu Tekstil’de sendikaya üye olduktan sonra işten çıkarılan 4 kadın işçinin direnişi sürüyor. Gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldıklarını söyleyen işçiler, “İnsan gibi muamele için mücadele ediyoruz” dedi.

Kötü muameleye itiraz ediyoruz
Fotoğraf: BirGün

Asena TUNCA

Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Barutçu Tekstil’de sendikalı oldukları için işten çıkarılan 4 kadın emekçi bir aydan fazladır fabrika önünde direniyor. Hak İş’e bağlı Öz İplik İş Sendikası’na üye olmalarının ardından sebep gösterilmeden işten çıkarılan emekçiler, “Haksız yere işten çıkarıldık” dedi. Direnişlerinin birinci ayını geride bırakan işçiler, mücadelelerini ve taleplerini anlattı.

Barutçu Tekstil’de 6 yıldır çalışan Emine Varol, şunları söyledi: “Yıllarca sabrettik. İçeride sürekli baskı, mobbing ve aşağılanmaya maruz kaldık. Özellikle kadınları çok eziyorlardı. Biz sessiz kaldık çünkü onların seviyesine düşmek istemedik. Onlar da bizi küçük görüp ezebileceklerini düşündüler. Biz ise ‘böyle gelmiş ama böyle gitmez’ dedik ve tüm kötü muamelelere karşı ses çıkarmak için sendikalı olduk.”

Sendikalı oldukları haberinin fabrikada duyulmasının ardından türlü yöntemlerle baskı ve tacize uğradıklarını belirten Varol, “Vardiya sorumlusu yanımıza geldi ve Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) dokümanlarımız ve e-Devlet şifrelerimizi istedi. ‘Aramızda 4 hain var, onların ortaya çıkması için bunlar’ diyerek bizi tehdit etti. Sendikalı olduğumuz için isimlerimiz yönetime verilmiş” diye konuştu.

HAFTA SONU BİLE ÇALIŞTIK

“Cumartesi-pazar demeden çalıştık” diyen Varol, çok sayıda haklarının ihlal edildiğine değindi. Varol yaşadıklarını şöyle anlattı: “Çıkış yapmışız gibi gösterilerek saatlerce fazladan çalıştırıldık, bayram günleri bile sabahladığımız oldu, ona rağmen işimize sahip çıktık. Daha iyi şartlarda, insanca yaşayabileceğimiz bir ücretle ve bize insan gibi davransınlar istediğimiz için sendikalı olduk. Sendikalı olduktan sonra çok daha mağdur edildik baskıların sonu gelmedi.”

PSİKOLOJİK BASKI

Kadınlara üretimi zor olan malların verilip psikolojik baskı yapıldığını kaydeden Varol, şunları dile getirdi: “Kadın işçiler sürekli aşağılanıyordu. Mobbing de en fazla kadınlara yapıldı. Ben bu süreçte hastalıklara yakalandım, ona rağmen çalışmayı sürdürdüm. Tüm bunlar olurken hak etmediğimiz bir sürü şey yaşadık. Dün H&M markasından fabrikaya gelenler olduğu için panoya ‘isteyen istediği sendikada örgütlenebilir’ yazıları asılmış. Göstermelik bir hareket biz kapının önünde direniyoruz bizi görmüyorlar. Bize yapılan tüm haksızlıklara ve gerekçe göstermeden işten çıkarmalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

ARTIK DAYANAMADIK

Fabrikada 10 aydır çalışan Gönül Bahadır, “Fabrikada bir düzen yok. Dolaylı yoldan başka işler yaptırıp sonra yetişmediğinde işçilere kızıyorlardı. 10 dakika molamız var. Üçüncü kattan aşağı inene kadar mola bitiyor. Rahat bir mola bile yapamıyorduk. Sürekli aşağılama, mobbing, baskı… Biz buna dayanamadık” dedi.

Sendikanın iyi bir şey olduğunu direnişle öğrendiklerini söyleyen Bahadır, “Bize ‘iş yok’ dediler, yerimize hemen birilerini aldılar. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu işin peşini bırakmak yok. Direndikçe güçleniyoruz” ifadeleri kullandı.