Uşak'taki Kışladağ Altın Madeni'ni

Uşak'ın Ulubey ilçesi Kışladağ mevkiinde siyanürlü liç yöntemi ile altın çıkaran Tüprag Madencilik A.Ş. köylüleri ikna etmek için çeşitli vaatlerde bulunarak davalarından vazgeçmeleri için protokol imzalattı. Şirketin, daha önce evi kurşunlanan Söğütlü Köyü Muhtarı ile de protokol yaptığı tespit edildi.

Siyanürle altın aranmasına karşı köylerde meydana gelen tepkileri aşmak için bugüne kadar çeşitli yöntemlere başvuran altın şirketleri bu kez de köye yapacağı bağışlarla ve köylüleri işe alma vaatleriyle davadan vazgeçirmeye ikna yöntemini seçti.

Bu doğrultuda Söğütlü Köyü Muhtarı Neşet Erdem, Tüprag Metal Maden Halkla İlişkiler Müdürü Mehmet Yılmaz arasında imzalanan ve Ulubey Kaymakamı Fatih Çobanoğlu tarafından onaylanan 7 maddelik protokole göre Tüprag şirketi Söğütlü köyünden 13 kişiyi Kışladağ Altın Madeni'nde çalışmak üzere işe alacak ve köye çeşitli yöntemlerle 'katkıda' bulunacak.

Ayrıca protokol dahilinde Tüprag şirketi köye 125 bin YTL 'bağış' yapma, sondaj ve kanalizasyon şebekesi kurma taahhüdünde bulundu. Bunun karşılığında ise Söğütlü Köyü tüzel kişiliği, Uşak Orman İşletme Müdürlüğü ile davalı olduğu 473 dekar arazinin Orman İşletme Müdürlüğü üzerine tecilinle dair alınan mahkeme kararını temyiz etmeme garantisi verdi ve Köy Muhtarı Neşet Erdem, Ulubey Asliye Hukuk Mahkeme-si'ne başvurarak temyiz hakkında feragat etti.

KÖYLÜ VAZGEÇTİ
Protokolün imzalanma tarihinin dikkat çekici olduğuna dikkat çeken Avukat Arif Ali Cangı, "Altın madeni için yer gösterme ve tesis kurma izin ve onaylarının ve sağlık koruma bandı mesafesinin rapor ve onayı işleminin iptali' istemi ile Manisa İdare Mahkemesi'nde açılan davada bilirkişi raporunun şirket aleyhine çıktığını ve şirketin bunun telaşıyla hareket ettiğini söyledi. Cangı sözlerini şunları anlattı: "19 Şubat 2007 tarihli bilirkişi raporunda, Sağlık Bakanlığı tarafından 150 metre olarak belirlenen Sağlık Koruma Bandı mesafesinin yeterli olmadığı ve insan sağlığı açısından bu mesafenin 1000 metre olması gerektiği belirtildi. Yani Söğütlü Köyü belirlenen mesafenin içinde kalacağından burada maden faaliyeti yapılamayacaktı. Ancak Söğütlü Köyü tüzel kişiliği ile Orman İşletme Müdürlüğü arasındaki davayı müdürlüğün kazanması halinde köyün bulunduğu alan orman arazisi konumuna gelecek ve müdürlük bu bölgeyi madene istediği gibi tahsis edebilecekti.

Tüprag şirketi, davanın temyizi halinde aleyhlerinde bir karar verilebileceği endişesi ile sorunu farklı yöntemlerle çözme yoluna gitti ve bilirkişi raporunun çıkmasından 10 gün, şirkete tebliğinden ise sadece 1 gün sonra, yani 1 Mart 2007 tarihinde söz konusu protokolü imzaladı. Protokol doğrultusunda köy tüzel kişiliğinin de davayı temyiz hakkından feragat etmesiyle şirket derin bir nefes aldı. Muhtar Erdem, köyün lehine sonuçlanabilecek bir davadan feragat etmiş oldu. Sonuçta Sağlık Koruma Bandı konusunda, şirketin rahat çalışmasını engelleyebilecek şekilde verilen bilirkişi raporunun da pek bir anlamı kalmamış oldu."

DAVA SÜREBİLİR
Köy muhtarlarının, köy tüzel kişiliği adına dava açabileceklerini, ancak tek başlarına davadan feragat edemeyeceklerini ifade eden Cangı, Muhtar Neşet Erdem'in avukatlarını azlederek ve mahkemeye temyizden feragat dilekçesi vererek davadan vazgeçtiğini, bu durumun hukuken kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Arif Ali Cangı ayrıca daha önceki muhtar Muammer Tufan tarafından Tüprag şirketine, Orman İşletme Müdürlüğü ile aralarındaki davanın köy tüzel kişiliği lehine sonuçlanması halinde söz konusu arazinin şirkete satışı veya kiralanması konusunda taahhütname verildiğini sözlerine ekledi.

Muammer Sakaryalı (İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü):
Feragat köylüleri bağlamıyor
MUHTAR Erdem'in verdiği feragat dilekçesi köylüleri bağlamıyor. Köylüler davanın devamı için mahkemeye başvurabilecek. Ulubey ilçesi Söğütlü köyü nüfusuna kayıtlı, seçme ve seçilme hakkına sahip, 18 yaşını doldurmuş bir yurtsever aranıyor. Protokol imzalanmadan hemen önce, altın madeninde çalışan Söğütlü köyünden 3 kişi işten çıkarıldı. Bunun nedenini soran işçilere şirket yetkilileri tarafından 'Nedenini gidip muhtara sorun' denildi. Muhtar da işsiz kalan köylülerin ve yakınlarının baskılarına dayanamayarak protokolü imzaladı.

ÖDP: Belgeler tarihin kara lekesi
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Uşak İl Örgütü'nün açıklamasında ise "Protokol belgeleri 'tarihin kara lekesi' olarak kalacak" denildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Firma öyle 'iyiliksever' bir firma ki; köylülere bedava mazot, hatta damızlık koç dağıtıyor, fahiş fiyatlarla tarlaları satın alıyor, yol, kanalizasyon yapıyor, su getiriyor. Belediyelere paket taş dağıtıyor.

Bunları da 'hayrına' dağıtıyor. Yörenin seçilmiş siyasilerini ihya ediyor. 'Zaten biz maneviyatın politikasını yapıyoruz' diyen AKP milletvekilleri de herhalde maneviyatı güçlü firmaları yöreye getiriyorlar. 'Bu altın çıkacak' diyerek masaya vuruyorlar. Küresel sermaye ile birlikte davranıyorlar. Köylüye rağmen, halka rağmen açık tavır alıyorlar. İhya olan yöre belediyelerinden de bu konuda çıt çıkmıyor. Belediyeler şirket, halk müşteri; parası olan müşteri iyi hizmet alır, parası olmayan seyreder. Tel örgüleriyle çevrili Kışladağı'na kimse giremiyor. Tabii yandaşlarının dışında. Ama 'Diktatör Kenan Evren de İncirlik üssüne girememişti, ne var bunda' diyebilirsiniz. Tüprag firmasının deneme üretim süresi bitmiştir. Ulubey Kaymakamı ve Uşak Valisi'ni, ruhsatsız çalışan firmanın kapatılması için göreve çağırıyoruz."

ERKAN ÇINAR