Yargıtay ÇHD Başkanı Kozağaçlı’ya örgüt üyeliği, Avukat Barkın Timtik’e silahlı terör örgütüne üye olma iddiasıyla verilen cezaları onadı. Kozağaçlı’nın 12 yıl hapis cezası ise Yargıtayca 10 yıl 5 ay olarak ‘düzeltildi’.

Kozağaçlı’ya ‘düzeltilmiş’ ceza
Çizen: Murat Başol

Haber Merkezi

Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) avukatlara açılan davada kararını açıkladı. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile Avukat Barkın Timtik hakkındaki cezaların onanmasına hükmeden Yargıtay, yargılanan diğer avukatlarla ilgili istinaf incelemesi kararı verdi.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nin (MLSA) aktardığına göre, Kozağaçlı'ya açılan “örgüt üyeliği” davasında verilen 12 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından 10 yıl 15 ay olarak 'düzeltilerek' onandı.

TALEPLER REDDEDİLDİ

Kozağaçlı ile avukat Barkın Timtik hakkındaki cezaların onanmasına hükmeden Yargıtay, yargılanan diğer avukatlarla ilgili istinaf incelemesi kararı verdi. Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi kararında, “yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiğini, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığını” ifadelerini kullandı.

Yargıtay, Timtik ve Kozağaçlı’nın avukatlarının duruşmalı inceleme taleplerini reddetti. Temyiz talebi reddedilirken, gizli tanıkların karar etkisinin bulunmadığı kaydedildi.

Avukat Timtik hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçu gerekçesiyle kurulan mahkûmiyet hükmü de onandı. Gerekçede “Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usule işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddiyle mahkûmiyete ilişkin hükmün onanmasına” denildi.