Altın madeni projelerine her geçen gün yenisini ekleyen Koza Ardahan’da geçimini hayvancılıkla sağlayan köylülerin merasına göz dikti. Yerleşim yerlerinin ve sulak alanların dibine yapılması planlanan madenin proje dosyasında, fay hattı görmezden gelindi.

Koza’nın madeninde fay hattı gizlendi
Bölge halkı ve yöre dernekleri projeye karşı bir araya geldi. (Fotoğraflar: BirGün)

Gökay BAŞCAN

İliç’teki 9 kişinin liç yığını altında kaldığı felaketten ders çıkarılmıyor. Ülkenin dört bir tarafında yeni maden ocakları açmaya çalışan Koza Altın İşletmeleri A.Ş. son olarak gözünü Ardahan’ın Göle ilçesine dikti. Geçimini hayvancılıkla sağlayan 4 köyün ortasına altın madeni açmak için harekete geçen Koza Altın, ÇED gerekli değildir kararı alabilmek için hazırladığı proje tanıtım dosyasında, diri fay hattını görmezden geldi. Altın madeni ruhsat sahasının içinden geçen ve uzmanların şiddeti büyük deprem beklediği Göle Fay Hattı’nı proje tanıtım dosyasına koymadı. Şirket, kalıcı yapı kurulmayacağı için Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği hükümleri gereği yapılacak bir işlem bulunmadığını belirtti. Bölge halkı projeye karşı teyakkuza geçti.

Ülkenin dört bir tarafını siyanür havuzuna çeviren Koza Altın İşletmeleri, geçimini hayvancılıkla sağlayan Ardahan’ın Göle ilçesi Altunbulak Köyü’ne altın madeni açmak için başvuru yaptı. Maden, 15,88 hektar büyüklüğündeki, 4 köyün ortasına açılmak isteniyor. Patlatma usulü ile açık ocak işletilecek alan, Altunbulak Köyünün Gevrık Mahallesinde konutlara 150 metre uzaklıkta. Ayrıca bölgenin bitişiğinde mezarlıklar bulunuyor. 6 milyon 250 bin TL harcanacak proje kapsamında 190 bin tona yakın altın, bakır cevheri çıkarılmak isteniyor. Çıkarılan cevher yaklaşık 450 kilometre uzaklıkta bulunan siyanürle ayrıştırma yapılan Gümüşhane’de bulunan Mastra Altın Madeni’ne gönderilecek.

SULAK ALANLARI TEHDİT EDİYOR

Valiliğe sunulan proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre, madende ayda 8 defa patlatma yapılacak ve saatte 4,55 kilogram toz meydana gelecek. İnsanların hayvancılık, arıcılık ve tarımla geçimini sağladığı bölge önemli mera ile sulak alanlara sahip. Madenin sadece 146,4 metre uzaklıkta, Kura Nehri’nin kaynaklarından Şimşimik Deresi bulunuyor. Ayrıca proje alanı Ardahan - Kars - Iğdır – Ağrı Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda Kullanım Sınırlaması Getirilen Alanlar “’Ekolojik Öneme Sahip Alan’ Tarımsal Arazi Kullanımları ‘çayır-mera’ kullanımında kalıyor.

BÖLGE 2 YIL ÖNCE SALLANDI

Bölgede bulunan Göle fay zonunda, Eylül 2022 tarihinde 5,3 şiddetinde deprem yaşandı. Uzmanların fay uzunluğu itibarıyla daha büyük depremler beklediği fay zonu, ÇED dosyasında yer almadı. Şirket, şiddetli bir depremin beklendiği fay zonunun dibinden geçen madende, kalıcı yapı kurulmayacağı için deprem yönetmeliği gereği yapılacak bir işlem olmadığını öne sürdü.

TEK GEÇİM KAYNAĞI HAYVANCILIK

Planlanan proje bölgede ve diğer illerde yaşaya Gölelilerde tepkiye neden oldu. 43 yöre derneği yöneticiler ve üyeleri projeye karşı bir araya geldi. BirGün’e konuşan Ardahan İli Göle İlçesi Altunbulak Köyü Derneği’nden Nihat Durak, “Bölgemiz, ülkenin yüzde 40-50 civarında et ve süt ihtiyacını karşılayan bir yerdir. Planlanan proje hayata geçerse, bölgedeki arıcılık ve hayvancılık biter. Dünyaca ünlü Göle Kaşarı biter. Bu bölgede herhangi bir fabrika, tesisi, iş yeri yok. Sadece hayvancılıkla geçimini sağlayan Göle, hatta Ardahan halkı mağdur olacaktır. Altın yenmez ama gıda olmadan yaşam olmaz” dedi.

Maden kurulursa ilerleyen zamanlarda genişleyeceğini ve tesis kurularak siyanür kullanılacağını belirten Durak, “Siyanür kullanılırsa Kura Nehri’ne kadar ulaşan zehir siz konusudur. Bu da Ardahan başta olmak üzere bütün bölgeyi zehirleyecektir. Kurulacak olan ocağın bu insanlardan değerli olacağını sanmıyorum. İliç’teki olduğu gibi saha genişletilmesi yapılacak, ardından işletme açılacak. Tüm korkumuz tüm dağlarımız, meralarımız gidecek ve yeşil Göle, çöl olacaktır” ifadelerini kullandı.

MADENLER BÖLGEYİ İNSANSIZLAŞTIRIYOR

Bölge halkının avukatlığını üstlenen Cömert Uygar Erdem ise “Kalkınma mitiyle pompalanan madenciliğin gittiği bölgelerde yaşattığı dramı Türkiye çok acı örnekleriyle deneyimledi. Havaya, suya, toprağa, canlı çeşitliliğine olan etkilerinin yanı sıra toplumsal etkileri ağır yaşanıyor. Maden tesislerinin kapasite artışları yaparak her seferinde daha da büyürken çevresini de insansızlaştırıyor. Bu deneyimler üzerinden, Göle’de 4 köyün orta yerine konumlandırılan maden projesi doğamızı, yaşam alanlarımızı, geçim olanaklarımızı yakından tehdit ediyor. Göle yaşadığı göç dalgalarına rağmen halen varlığını, kadim yaşam ve üretim biçimini sürdüren bir bölge. Tüm Göleliler bu tehdidin farkında ve buna karşı mücadele ediyor. Göle’deki köylerde, Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirdiğimi toplantılarda bunu açıkça dile getirdik. Şu an sundukları proje tanıtım dosyası Ardahan İl Çevre Müdürlüğü’nde inceleme aşamasında. ÇED sürecinin sonlandırılması, projenin tamamen iptal edilmesi için hukuki mücadele yürütüyoruz.”