Eğitimciler, sendikacılar ve siyasetçiler, kreşlerde dahi ibadethane açılmasının önünü açan düzenlemeyi çağdışı bir uygulama olarak değerlendirdi. Eğitimin inançlara göre düzenlenemeyeceğini ifade eden Eğitim Sen düzenlemeyi yargıya taşıyacak

'Kreşlerde mescit çağdışı uygulama'

ÇAĞLA AĞIRGÖL-SERBAY MANSUROĞLU

Gazetemiz BirGün’ün dün manşetten verdiği okulöncesi eğitim ve ilköğretimde ibadethane açılmasını mümkün kılan düzenlemeye sendikacılar, siyasetçiler ve milletvekilleri sert tepki gösterdi. Okul öncesi ve ilköğretim kurumlarında ibadethane açılmasını çağdışı bir uygulama olduğu ifade edilirken, hükümetin toplumu şekillendirmek için çocukları malzeme olarak kullandığına vurgu yapıldı.

Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca: “Okul öncesi ve ilköğretim kurumlarında ibadethane açılması çağ dışı bir uygulama. İnanç sömürüsü yapılıyor. Hükümet, toplumu siyaseten şekillendirmek için çocukları malzeme yapıyor. İnanç algısı üzerinden oluşturulacak toplum modeliyle her türlü yolsuzluk, antidemokratik ve haksız uygulamalara karşı tepkisiz bir toplum hedefleniyor. Bu yeni çatışma ortamı yaratacak. Eğitim ortamını inançlara göre düzenleme yoluna girilirse, karma eğitimin ayrılması dahil birçok yeni yöntemlerin oluşacağı sürece girilecek. Bu durum imam, vaiz gibi din adamlarının okullara atanmasının önünü açacak. İrtica, kaygan bir tepe gibidir. Bir adım attıgınızda dibe kadar iner, Taliban’a kadar gidersiniz. İnancı eğitimden ayrı tutmak gerekiyor. Yönetmeliğin iptali için girişimde bulunacağız.”

‘İMAM ATANMASININ ÖNÜNÜ AÇIYOR’

Eğitim Sen 5 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan: “Türbanın takılması yasakken, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın girişimiyle serbest bırakılmasına olanak sağlandı. Bu yetmezmiş gibi anaokullarında ve ilköğretimlerde ibadethane açılmasının önü açıldı. Yönetmelikte; mescidin gün ışığı alan bölgelerde açılması tavsiye ediliyor. Anaokulları bodrum katlarında eğitim verirken, gün ışığı almış fiziki koşulları iyi yerler ise ibadethaneye dönüştürülüyor. Bu durum okullara imam ve vaiz atamasının önünü açıyor. Eğitimde gericileşmeye, zorunlu din derslerinin kaldırılmasına ve AHİM kararlarının uygulatılmasına ilişkin mücadelemize devam edeceğiz.”

Adnan Gümüş (Prof. Dr. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi): “Ortaöğretime kadar serbesti tanınması bütün eğitim öğretim hayatında başörtüsünün önünü açtı. Bu uygulamaya kılık kıyafet özgürlüğü diyemeyiz. Çünkü dar kot pantolonlu, makyajlı okula gitmek hala yasak. Burada sadece dini normlara uygunluk sağlanacak şekilde serbestlik var. Bu uygulamayla çocukların değerlerinin, fikir dünyasının şekillenmesine müdahale ediliyor. Tarikat veye cemaatler bunu yapsa suç, devletin yapması ise en ağır baskı ve suç biçimidir.”

‘DAYATMADAN İBARET’

Mutlu Öztürk (HDP PM Üyesi-HDP Eğitim Meclisi Sözcüsü): “Ortaokullara başörtüsünün girmesi inanç özgürlüğü gibiymiş gündeme getiriliyor ancak dayatmadan ibaret. 28 Şubat’tan öç alınıyor gibi yapılırken aslında eğitimin temel sorunları olan nitelik, bilimsellik, TEOG mağduriyetleri, okul dönüşümleri, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun hasıraltı ediliyor. Başörtülü kadınlarımızın bile kadın özgürlüğü ve çocuklarının geleceği açısından karşı çıkması gereken bir uygulamayla karşı karşıyayız. Kararın geri alınması için mücadele edeceğiz.

İbrahim Ayhan (HDP Milletvekili-TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi): “Hükümetin bunu rant politikasına tahvil etmesine karşı çıkıyoruz. Özellikle imam hatiplerin ihtiyaç fazlası açılmasını ve iktidarın buraları kadro yetiştirme yerleri olarak görmesine karşıyız.”

ÖDP MYK Üyesi Önder İşleyen: “Eğitimde gericileşmeye karşıyız. Gerici uygulamalar kreşlere kadar indi. Kreşlerde mescid ve ortaöğretimde türban kabul edilemez. Buna karşı her platformda mücadelemiz sürecek.”

***

‘Kadınlar mücadeleye’

HTKP’li kadınlar: Sırada kundakta türban mı var? Mesele üç beş türban meselesi değil. Mesele küçücük kız çocuklarımızın karartılmak istenen geleceğidir. Başta aydınlamadan, özgürlükten yana tüm kadınlar olmak üzere emekçi halkımızı bu gidişe dur demeye çağırıyoruz

***

‘Başörtüsüyle sorunumuz yok’

Volkan Canalioğlu (CHP Milletvekili-TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi): “Başörtüsünün okullara girmesiyle ilgili sorunumuz yok ancak zamanlaması manidar. Bu kararı var olan sorunlara karşı dikkat dağıtma olarak okuyorum. Ataması yapılmayan öğretmenler, müdürlerin görevden alınması, çocukların zorla imam hatiplere yönlendirilmesi ayrı ayrı büyük sorunlarken, başörtüsünün gündeme alınmasını doğru bulmuyorum.”