Kremlin’in Ankara’dan gelen tüm taleplere karşın “Başkan’ın o gün başka işi var” diyerek reddettiği Putin-Erdoğan görüşmesi, İdlib saldırısı ve devamındaki gelişmeler ardından yarın yapılacak. Ankara’nın acil talebi ‘ateşkes’

Kritik Putin-Erdoğan zirvesi yarın: Masada ne var; kim, ne istiyor?

HABER MERKEZİ

Suriye’nin İdlib kentinde düzenlenen hava saldırısında yaşamını yitiren 33 askerin ardından gerilimi tırmanan Suriye gündeminde kritik gün yarın. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kremlin’den daha önce “Başkan’ın o gün başka işleri var” denilen 5 Mart’ta (yarın) Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelecek.

MASADA NE VAR?

Putin ile Erdoğan görüşmesinin bir numaralı gündem maddesi İdlib. Suriye hükümetinin Rusya ve İran desteğiyle cihatçılardan geri almaya çalıştığı kentte Türkiye ise ‘ılımlı muhalifler’ olarak tanımladığı cihatçı güçlere destek veriyor. Rusya Soçi mutabakatının gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek Suriye’nin kente yönelik operasyonunu desteklerken Türkiye ise Suriye hükümetini Soçi mutabakatını ihlal etmekle suçluyor.

İDLİB’DE SON DURUM NE?

İdlib, Suriye’de cihatçı güçlerin son kalesi. Kentin yarısından 3’te 2’si radikal cihatçı Heyet Tahrir Şam örgütünün kontrolünde. Geri kalan kısmı ise Türkiye’nin açık destek verdiği ve ‘ılımlı muhalif’ olarak tanımladığı örgütlerin hakimiyetinde.

Suriye hükümeti, Rusya ve İran’dan aldığı destekle, kente yönelik operasyonlarını son aylarda yoğunlaştırdı. Kentin doğu sınırından merkezine doğru ilerleyen Suriye Ordusu, ülke ticaretine etkisi bakımından kritik önemdeki M4 ve M5 karayollarının kesişim noktası Serakib’i geri aldı. Cihatçılar ise çatışmaların devam ettiği İdlib’in güneyinde etkin konumda.

Suriye ve Rusya uçakları dışında hava sahasının kapalı olduğu kentte Türkiye ancak karadan operasyon yürütebiliyor.

Putin-Erdoğan zirvesi öncesinde Rusya’nın Serakib’e yönelik attığı son adım da dikkat çekici: Şubat başında geri alınıp ay sonunda kaybedildikten sonra önceki gün tekrar Suriye Ordusu’nun hâkimiyet kurduğu kente Rus askeri polisinin devriyeye başlaması.

TARAFLAR NE İSTİYOR, NE ALABİLİR?

Rusya’nın masaya hangi maddeleri koyacağına dair fazla emare mevcut değil. Ancak Moskova yönetiminin en genel anlamıyla İdlib’in Suriye yönetiminin hâkimiyetine girmesini istediği biliniyor. Moskova operasyonlarının güncel gerekçesi de teröristlerle mücadele.

Zirve öncesinde Kremlin'den yapılan açıklamada Putin ve Erdoğan'ın İdlib konusunda bir uzlaşı sağlamasının ve ortak tedbirler alınmasının umulduğunun belirtilmesiyle yetinildi.

Türkiye ise Putin’le yapılacak zirveye 2 taleple gidecek. Bunlar; Suriye’nin Soçi mutabakatıyla belirlenen sınırları işaret ederek TSK’nin gözlem noktalarının gerisine çekilmesini ve ateşkes.

Ankara’dan gelen son açıklamalar, ikinci talep olan ateşkese ağırlık verildiğine de işaret eder nitelikte. Son olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yarın yapılacak zirveyle ilgili olarak "Amacımız barışçıl yöntemler, siyasi çözümlerdir” derken partisinin TBMM'deki grup toplantısındaki konuşmasının ardından basının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise görüşmeden beklentisi hakkında, “Bölgede süratle bir ateşkesi sağlayabilmek” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin mevcut durumda ateşkes sağlaması, çokça dile getirilen Soçi Mutabakatı’nın geçerliliğinin de resmen sona ermesi demek olacak. Ayrıca Şubat ayı başında yaptığı açıklama ile Suriye’nin, TSK’nin gözlem noktalarının gerisine çekilmesini, yoksa bunu Türkiye’nin gerçekleştireceğini söyleyen Erdoğan’ın açıklamalarını da hükümsüz kılacak.

İDLİB SALDIRISININ ARDINDAN KİM, NE DEDİ?

Rusya’nın hangi maddelerle masaya oturacağı bilinmese de özellikle İdlib’deki 33 askerin yaşamını yitirdiği saldırı ardından yapılan açıklamalar, Moskova yönetiminin yönünü göstermesi bakımından önemli.

Rusya’nın şimdiye kadar yaptığı açıklamalar, Suriye’nin İdlib’e yönelik operasyonunun devam etmesi gerektiğine ilişkin görüşlerinde bir değişiklik olmadığını gösteriyor.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan son açıklama şöyle: “İdlib'deki muhalif mevziler, Türk gözlem noktalarıyla birleşti. Siviller ile Rus hava üssü Hmeymim'in bulunduğu bölgeler neredeyse her gün topçu atışı altında.”

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da yaptığı en net açıklamada, “Rusya’nın terörle mücadeleden vazgeçemeyek” dedi.

Ayrıca Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov’un, “Rusya dışındaki tüm ülkelerin Suriye’de uluslararası hukuka aykırı biçimde asker bulundurduğunu” ifadeleri de Rusya’nın mevcut pozisyonunu göstermesi bakımından dikkat çekici.

Türkiye ise, İdlib saldırısından bu güne kadar yaptığı açıklamalarda Rusya’yı karşısına almamaya dikkat eden bir dil kullandı. 33 askerin öldürülmesinden Suriye hükümetini sorumlu tutan Ankara, Rusya ve İran’la karşı karşıya gelmek istenmediğini birçok kez tekrar etti.