Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve siyasi sıkışma, iktidar içi unsurları birbirine düşürdü. Daha önce eski İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ın yolsuzluk ve usulsüzlük yaptığı iddiasını gündeme taşıyan Yeni Şafak, bugünkü manşetinde eleştiri oklarını, başkanını ve üyelerini Erdoğan’ın atadığı BDDK’ye yöneltti. Yandaş gazete, BDDK’nin kredi kullandırma şartına ilişkin düzenlemenin, ‘stokçuların istediği şekilde ayarlandığını’ yazdı.

Kriz gemiyi sallıyor: Yeni Şafak bu kez BDDK’yi topa tuttu

Medya Servisi

Türkiye’de her geçen gün derinleşen ekonomik kriz ve AKP’nin yaşadığı siyasi sıkışma, iktidar içi unsurları karşı karşıya getirdi.

Kısa bir süre önce AKP’nin önemli isimlerinden, eski İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ın yolsuzluk ve usulsüzlük yaptığı iddiasını gündeme taşıyan yandaş Yeni Şafak, bugünkü manşetinde başkanı ve üyeleri AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) yüklendi.

BDDK’nin döviz varlığı bulunan şirketlerin kredi kullanımına ilişkin 24 Haziran 2022 tarihli düzenlemesine işaret eden Yeni Şafak, “BDDK 24 Haziran 2022 tarihinde yaptığı düzenlemeyle bankalarda 15 milyon liralık döviz varlığı olan veya cirosu ya da aktif büyüklüğünün yüzde 10’undan fazla dövizi olan şirketlere TL cinsinden kredi verilmemesi kararı almıştı. Ancak BDDK’nın bu kararı stokçuları koruyor” değerlendirmesinde bulundu. Yandaş gazete döviz varlığı bulunanlara kredi verilmemesi gerektiğini savunarak, bu adımla ‘yeni yatırım ve istihdamın önünün açılacağını’ iddia etti.

kriz-gemiyi-salliyor-yeni-safak-bu-kez-bddk-yi-topa-tuttu-1052252-1.

Yeni Şafak, “Döviz stokçularına kredi verilmezse, faiz, dolar, enflasyon düşer” ifadeleriyle manşetine taşıdığı haberinde, “Düzenleme oranları stokçuyu koruyacak şekilde mi ayarlandı?” sorusunu gündeme getirerek şu ifadeleri kullandı:

“24 Haziran tarihli düzenlemedeki kredi kullandırma şartı ve oranlarının özel banka ve döviz stokçularının istediği şekilde ayarlandığı belirtiliyor. Döviz stokçularının BDDK düzenlemesine arkadan dolanmaması için bankaların “grup riski” veya “aile riski” gibi kuralları işletmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı holding veya gruba ait olan şirket ve ortaklardan birinin kredi talebi değerlendirirken, grupta bulunan diğer şirket ve ortakların bankada dövizinin olup olmamasının da sorgulanması ve bu bilginin kredi değerlendirmesinde dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.”