Kriz halkın sırtına yüklendi
SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, AKP’nin ekonomi politikalarını değerlendirdi. Toplumsal çıkarları esas alan bir anlayışın olmadığını belirten Taş, “Yaşadığımız, sermaye kesimlerinin krizini bütün emekçi halka yıkma politikasıdır” dedi.
Haber Merkezi
SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Alper Taş, Sinop’ta katıldığı ‘Nasıl bir yerel yönetim?’ konulu panel sonrası Anka’ya açıklamalarda bulundu. İktidarın yarattığı kötü ekonomik gidişatı değerlendiren Taş, ‘‘Ekonominin gidişatı hepimizi yakından ilgilendiriyor ve kaygılandırıyor. Yoksulluğun, eşitsizliğin, adaletsizliğin daha fazla derinleştiği bir sürece doğru gidiyoruz. Ama krizin yükünü emekçiler, yoksullar çekiyor. Büyük sermaye, servet sahipleri krizden nemalanıyor. Krizin bütün yükü emekçilerin sırtına yükleniyor” dedi.
EMEĞİ ESAS ALAN KAMUCU POLİTİKALAR ŞART
Ekonomi politikalarında köklü bir değişiklik yapılması gerektiğini vurgulayan Taş, neoliberal politikaların ülkeyi krize sürükleyen nedenlerden olduğunu belirtti. Taş devamında şöyle konuştu:
“AKP ve MHP iktidar blokunun ekonomi anlayışı bütünüyle; borçlanmaya, özelleştirmeye ve yaratılan krizin bütün yükünü emekçilere yıkma yasasına dayalı. Adına rasyonel politika dedikleri bildiğimiz sömürü ve soygun politikalarıdır. Belirli kesimleri zengin ederken, sermaye kesimlerinin krizini bütün emekçi halkın üzerine yıkma politikası uyguluyorlar. Yani kârları şahsileştirenler, özelleştirenler zararları toplumlaştırıyorlar. Bu zararların yaratılmasının sorumlusu kendileri olmasına rağmen bu sorunların kaynağı olmayan emekçilerin sırtına yük bindirerek, kendileri bu krizi bir fırsata çevirip sermaye birikimlerini güçlendiriyorlar. O yüzden bu ekonomi politikaları köklü bir biçimde değiştirilmedikten sonra var olan piyasa denklemi içerisinde, özelleştirme anlayışı içerisinde, neoliberal politikalar ekseninde Türkiye’nin ekonomisinin krizden çıkma şansı yok. Köklü bir ekonomik değişimden, kamucu planlamaya dayalı, emeği esas alan, toplumsal çıkarı esas alan bir politikaya yönelmekten başka bir çıkar yolumuz yok.”
AKP BAŞINDAN BERİ ZENGİNLERİN PARTİSİYDİ
12 Eylül Darbesi anlayışının AKP ile devam ettiğini belirten Taş, şu ifadelere yer verdi:
“Sonuç itibarıyla uygulanan ekonomik politikaların iyiye doğru gideceğine dönük herhangi bir işaret fişeği yok. Sabır telkininden başka, şükür telkininden başka, tevekkülden başka önerdikleri herhangi bir şey yok. Büyük bir yoksullaşma süreci içerisindeyiz. Bu politikaların esas kaynağı sıcak paraya dayalı, borçlanmaya dayalı ve özelleştirmeye dayalı. Her şeyi sattılar. Borçlandılar. Aldıkları borcu da kamu lehine kullanmadılar. Kendi yandaşlarını zenginleştirmek için kullandılar. Adaletsiz bir vergi sistemi var. Vergiyi çalışanlar ödüyor. Ama servet sahiplerinin serveti alınamıyor. Doğal olarak adil olmayan bir vergi sistemi var. Vergi zamları yapıyorlar. Biz aldığımız içecekten, yiyecekten vergi ödeyerek zenginle eşitlenerek bu yükü sırtlanıyoruz ama servet biriktirenler yıllarca bu ekonomik düzenden faydalananlar vergiye geldi mi, vergisini bile doğru dürüst vermiyorlar. Şirketlere yönelik vergi ötelemeleri, vergi borçlarını silme politikalarını zaten görüyoruz ve yaşıyoruz. O yüzden adil bir ekonomik düzen için, adil bir vergi sisteminin ve servet vergisinin uygulandığı bir anlayış gerekiyor. Ancak AKP zaten baştan beri zenginlerin partisi olduğu için yıllardır neoliberal dediğimiz 12 Eylül sonrası Özal’la beraber yürürlüğe konmuş olan o ekonomik anlayışını sürdürüyor. Bu sürdürmenin sonucu olarak da altta kalanın canının çıktığı bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Her boyutuyla bir kriz var. Hazine boşalmış vaziyette çünkü üretime dayalı, planlamaya dayalı bir ekonomi anlayışı yok. Toplumsal çıkarı esas alan bir ekonomi anlayışı yok. Kâra dayalı bütünüyle piyasanın insafına terk edilmiş neoliberal bir ekonomi anlayışı var. Sermayeyi esas alan, yani yüzde 1 için çalışan bir ekonomi anlayışı var. Yüzde 99’u sömüren, yüzde 99’un sırtına binen bir ekonomi anlayışı var.’’