Google Play Store
App Store

Son dönemde memleketin dört bir tarafındaki silahlı saldırılarda büyük artış yaşandı. Umut Vakfı’nın verilerine göre sadece bu yıl içinde 1860 silahlı saldırı oldu. Uzmanlar saldırıların artmasına ekonomik kriz, mafyalaşma ve cezasızlığın neden olduğunu söylüyor. Silahlı saldırıların yanı sıra uyuşturucu da bir başka sorun olarak dikkat çekiyor.

Kriz, mafyalaşma ve cezasızlık: Her yer suç mahalli oldu
Son dönemde artan saldırılarla beraber ölü ve yaralı sayısı da yükseliyor. (Fotoğraflar: AA, DHA)

Umut SERDAROĞLU

Silahlı saldırılar, aile içi şiddet, kadın cinayetleri, uyuşturucu kaçakçılığı derken ülke suç mahalline döndü. Türkiye’yi sarsan Esenyurt’ta kan donduran tekel bayi saldırısı ve Beşiktaş’ta sokak ortasında işlenen cinayetin yanı sıra hemen her gün memleketin dört bir yanından saldırı ve yorgun mermiyle yaralanma vakaları gün yüzüne çıkıyor. Son olarak Nevşehir’de 80 yaşındaki bir kişi arazi nedeniyle tartıştığı oğlunu av tüfeği ile vurarak öldürdü. Sadece ağustos ayında Anadolu Ajansı’nda 19 silahlı saldırı haberine yer verildi. 13 farklı ilde yaşanan saldırılarda en az 14 kişi yaralandı, 9 kişi de yaşamını yitirdi.

Yaşanan vahşet artsa da bunun önlenmesi için herhangi bir önlem alınmıyor veya alınan önlemler yetersiz kalıyor. Ateşli silahlara erişimin bu denli kolay olduğu bir ortamda yurttaşın yaşadığı huzursuzluk ise her gün katlanarak artıyor.

Uzmanlar ise saldırıların artmasında cezasızlığın etkisini vurgularken ekonomik krizin yarattığı tahribatın da bu tür olaylarda azımsanmayacak bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.

YASAL DÜZENLEME ZAYIF

Silahlı saldırılara ilişkin yasal düzenlemelerin çok zayıf olduğunu dile getiren Gazeteci-Yazar Timur Soykan, ruhsatsız silah bulundurmanın cezasının oldukça düşük olduğunu vurguladı. Bireysel silahlanmanın 10 katı kadar ruhsatsız silahın olduğunu ifade eden Soykan, “Ancak ruhsatsız silah bulundurana ortalama 1-1,5 yıl hapis cezası veriliyor ve hükmün açıklanması geriye bırakılıyor” dedi.

Silah satışlarında herhangi bir zafiyetin de bulunmadığını aktaran Soykan, “Bu tür saldırılarda çoğunlukla av tüfeği ya da pompalı tüfekler kullanılıyor. Bunları internetten alıyorsun, kargo ile gönderiyorlar. Pek çok olayda otomatik tüfekler kullanılıyor” diye konuştu.

MAFYALAŞMA FAKTÖRÜ

Mafyalaşma ve rant düzeninin de silaha ulaşımı kolaylaştıran faktörler olduğunun altını çizen Soykan şöyle devam etti:

“Silaha kolay ulaşımda mafyalaşma ve çeteleşmenin de büyük payı var. Baktığımızda her sokakta çeteleşen gruplar var. Adalete güvenin azalması, mafya gruplarının meşrulaştırılması, Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz gibi figürlerin siyaset sahnelerinde görülmesi, yıllardır işlenen mafya romantizmi. AKP’nin kurduğu rant düzeni de mafyalaşmanın artmasında büyük etken. Bu düzende sokağı kontrol etme ihtiyacı duyuluyor ve bu kontrolü sağlaması için mafyalar meşrulaştırılıyor. Bu da mafyanın bütün sokaklara yayılmasına yol açıyor. Bu nedenle uyuşturucudan silah kaçakçılığına işlenen suçlar artış gösteriyor.”

15 Temmuz’dan sonra silahlanmanın iktidar tarafından teşvik edilmeye başlandığını da hatırlatan Soykan, “Örneğin Akit gazetesi yıllardır sayfalarında tüfek şirketlerinin reklamını veriyor. 15 Temmuz’dan sonra sosyal medyada silahlı paylaşımlar artarken bireysel silahlanmanın desteklendiği, ruhsatlı silah alımının kolaylaştığı yasal düzenlemeler yapıldı” ifadelerini kullandı.

Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayhan Akcan ise Türkiye’de silaha erişme oranının yüzde 90’lara kadar yükseldiğini aktardı. Talep olduğunda ruhsatsız silah piyasasının çok kolay oluştuğunu belirten Akcan şunları söyledi:

“Tanıdıklara sorarak, referans ile sık sık bu tür alımlar gerçekleşiyor. Silahlı şiddette belirleyici olan da bu şekilde silaha ulaşılabilir olması. Türkiye’de ‘Silaha erişebilirlik’ yüzdesi 90 civarında. Lise öğrencileriyle yaptığımız bir çalışmada öğrencilerin yüzde 50’si ‘1 saat içinde silah bulabilirim’ cevabı verdi.”

Sadece 2023 yılında topladıkları verilere göre en az 1860 silahlı saldırının yaşandığını vurgulayan Akcan, “En önemlisi yaşanan cinayetlerin yüzde 85’inde ateşli silahlar kullanılıyor olunması. Sadece 2023 yılında toplamda 1860 silahlı saldırı, 1200 ölüm vakası ve 2 bin 500’e yakın yaralanma yaşandı. Bunun önüne geçilmezse bu rakamlar daha da artacak” diye konuştu.

Saldırıların azaltılması ve engellenmesi için birçok yol olduğunun altını çizen Dr. Akcan, “Bilgilendirmeye yönelik kamu spotu yayınlamak, hafif cezalar yerine ağır hapis cezaları en basit örnekler. Aynı zamanda ruhsatlı silahlarda 5 yıllık verilen ruhsat 2 yıla indirilmeli, silahların internet satışı yasaklanmalı. Bekleme süresi devam eden kişilerin ruhsal durumu izlenmeli, aile içi şiddet gibi olayları varsa silah satışı kesinlikle engellenmeli” ifadelerini kullandı.

NEFRET SÖYLEMİ TETİKLİYOR

Ruhsatsız silahlanmayla suç oranlarında doğru bir artış yaşandığını ifade eden Sosyolog-Kriminolog Prof. Dr. Mine Özaşçılar, bireylerin silahlanma motivasyonlarını belirleyen etmenlerin başında, bireysel güvenlik kaygısı, geçmiş suç mağduriyeti deneyimi ve toplumda bir azınlık gruba ait olmanın getirdiği güvensizlik duygusunun olduğunu aktardı. Dünyanın birçok noktasında benzer nedenlerin silahlanmayı artırdığını dile getiren Özaşçılar, “Bireysel silahlanmayı tetikleyen sosyolojik faktörlerin başında azınlık gruplara yönelik nefret söylemlerinin artışı dikkat çekiyor. Benzer biçimde Amerika’da Donald Trump’ın yoğun nefret söylemlerinin kişi başına düşen silah sayısını artırdığına ilişkin veriler mevcut. Ülkemizde de son yıllarda göçmen gruplara ilişkin nefret söyleminin arttığını gözlemliyor ve bunu doğrulayan da bilimsel çalışmalar olduğunu biliyoruz” dedi.

KRİZ SALDIRILARI ARTIRDI

Ülkede yaşanan ekonomik krizin de silahlı saldırılarda büyük bir etken olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özaşçılar şöyle devam etti: “Şiddet davranışlarını tetikleyen diğer önemli bir etken ise ekonomik koşullar. Özellikle 2021 yılının son ayları başlayan enflasyon artışı ile bireylerin alım gücünün düşmesi ve ekonomik eşitsizliklerin belirginleşmesi, bireyler üzerlerindeki stresi artırarak daha agresif olmalarına neden oldu. Kriminoloji araştırmalarında özellikle olumsuz ekonomik koşulların hâkim olduğu dönemlerde şiddet davranışlarında, aile içi şiddetlerde artış gözlemleniyor. Ekonomik eşitsizliklerin belirgin olduğu dönemlerde göçmenlere yönelik nefret söylemi benzer şekilde artışa yol açıyor.”

UYUŞTURUCU DA DOLAŞIMDA

Son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığına yönelik yapılan operasyonlar da silahlı saldırılar kadar ülkedeki uyuşturucu dolaşımının ne denli yüksek olduğunu gösterdi. İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre, sadece İstanbul’da son 7 ayda 8,5 ton uyuşturucu yakalandı. Bunların yanında silah ruhsatsız silah da ele geçirildi.

Sadece ağustos ayında ele geçirilenlerin bazıları şu şekilde:

Eroin: 14.5 Kg

Esrar: 193 Kg

Uyuşturucu Hap: 586 bin adet (yaklaşık)

Skunk: 33 Kg

Kenevir Kökü: 11 milyon 286 bin 333 adet

AJANSLARA DÜŞEN SİLAHLI SALDIRILAR (10-11 AĞUSTOS)

Çorum: 1 kişi ağır yaralı

Edirne: Ölen/yaralanan yok

Adana: 1 kişi ağır yaralandı

İstanbul: 1 kişi öldü

Denizli: 1 kişi öldü

Elazığ: 6 kişi yaralandı

AJANSLARA DÜŞEN AĞUSTOS AYINDA YAŞANAN SİLAHLI
SALDIRILAR (1-11 AĞUSTOS)

Toplam 19 saldırı, 13 farklı il
14 kişi yaralandı, 9 kişi öldü.