İstiklal’de yaşanan bombalı saldırıdan bir hafta sonra Irak ve Suriye’nin kuzeyine hava harekatı düzenlendi. Operasyonun saldırı sonrası içerdeki krizi bastırmak için yapıldığına vurgu yapan uzmanlar ABD ve Rusya’dan icazet alınmış olabileceğine de dikkat çekti.

Krize karşı hamle

Politika Servisi

Taksim’de gerçekleşen bombalı saldırıdan bir hafta sonra Irak ve Suriye’nin kuzeyinde hava harekatı düzenlendi. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Twitter hesabından, ‘‘Hesap zamanı! Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!’’ şeklinde paylaşım yaparken henüz teyit edilmeyen bilgilere göre, Rusya’nın kontrolündeki Suriye hava sahası da kullanıldı. MSB’den yapılan ilk resmi açıklamada, ‘‘Irak ve Suriye’nin kuzeyinde Pençe-Kılıç Hava harekatı gerçekleştirildi’’ denildi. Hava harekatında Kobani, Tel Rıfat ve Şengal bölgelerindeki hedeflerin vurulduğu belirtildi. Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada ise ‘ilk belirlemelere göre şu ana kadar 30 kişinin hayatını kaybettiği, bunlardan 15’inin sivil, DSG üyesi ve memur olduğu, 15’inin de Suriye askeri olduğu’ belirtildi. Öte yandan MSB’den yapılan bir sonraki açıklamada ‘‘Teröristler tarafından ülkemize saldırılarda üs olarak kullanılan Irak kuzeyindeki Kandil, Asos, Hakurk ile Suriye kuzeyindeki Arap Pınarı, Tel Rıfat, Cizire ve Derik bölgelerine Pençe-Kılıç Hava Harekatı başarıyla icra edilmiştir’’ denildi.

İCAZET ALINMIŞ OLABİLİR

Operasyonu BirGün’e değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanları, operasyonun öncelikle geçen hafta Taksim’de yaşanan bombalı saldırının ardından içerdeki birtakım soruların yarattığı bir rahatsızlığı engellemek için yapıldığını vurguladı. Operasyonun Rusya’nın kontrolündeki hava sahasında gerçekleştiği iddialarını değerlendiren Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Oktay Bingöl, ABD ve Rusya’nın temkinli de olsa ‘olur’unun alınmış olabileceğine dikkat çekti.

“Buna benzer operasyonlar Pençe Kilit operasyonu kapsamında özellikle Kuzey Irak’ta, zaman zaman da Kuzey Suriye’de yapılıyor” diyen Bingöl, “Kuzey Irak’ta yapılan operasyonlarda bölgenin hava sahasını kontrol eden Irak Merkezi Hükümetiyle ve bölgeyi fiziksel olarak kontrol eden Kürt Bölgesel Yönetimi’yle görüşmelerde kısmı ve zımni mutabakat sağlanıyor ve koordinasyon yapılıyor olsa gerek. Aksi durumda her iki yönetim de sembolik itirazlarının ötesinde aşırı tepki gösterirler. Kuzey Suriye’deki operasyonlar için hava sahasını fiilen kontrol eden Rusya’nın ve ABD’nin olurunun alınması gerekir” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Oktay Bingöl, Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Oktay Bingöl, Emekli Tuğgeneral

ÇIKAR POLİTİKASI

“Bu bağlamda bu ülkelerin en azından temkinli de olsa ‘olur’un alındığını düşünüyorum” diyen Bingöl sözlerini şöyle sürdürdü: “Her iki ülke de hoşnut olmamakla birlikte engel olacak duruş sergilemiyorlar. Sonuçta sınırlı bir harekata olur veriyorlar. Bu bir boyutuyla koordinasyon eylemidir. Koordinasyon ve uzlaşı olmadan yapılacak bir harekât riskli olacaktır. Burada tipik olarak devletler arasındaki ilişkilerin dinamiklerini görüyoruz. Devletler çeşitli bölgelerde devlet dışı aktörleri vekil olarak kullanabilirler. Bu kapsamda siyasi, askeri, ekonomik destek verirler ancak vekilleri her koşulda kayıtsız ve ebediyen korumazlar. ABD de PYD ve YPG’yi Suriye’de vekil olarak kullanıyor, ona destek de sağlıyor ama her koşulda tam koruma da sunmuyor. Bu gerçekliği Afganistan’da da gördük. ABD Afganistan’da 2001’den itibaren kurduğu ve desteklediği hükümeti, orduyu ve polisi 2021’de bir anda bıraktı ve çekildi. Vekiller darmadağın oldu. Dolayısıyla ABD çıkarları gerektirdiğinde Türkiye’nin harekâtına engel oluyor, çıkarları değiştiğinde ses çıkarmıyor, iş birliği yapıyor. Bu aslında küresel aktörlerin daimî dostluk ve düşmanlık temelli değil çıkar temelli politika izlediğini de gösteriyor.”

ÇÖZÜM DEĞİL

Suriye’de yıllardır güçlü ve avantajlı konumda olan Rusya’nın çok boyutlu zorluklar içinde olduğunu vurgulayan Bingöl, sözlerini şöyle tamamladı: “Dolayısıyla Suriye çok öncelikli değil. Rusya Türkiye’ye muhtaç durumda. Uluslararası yaptırımlarla bunalırken nefes alacak pencerelerinden birisi Türkiye ile ilişkileridir. Kısacası stratejik bağlam Türkiye’nin harekâtına elverişli ortam sunmaktadır. Harekatın ne tür sonuçları olacağına gelince, öncelik bu tür hava harekâtlarının Kuzey Irak’ta on yıllardır, Kuzey Suriye’de son birkaç yıldır defalarca yapıldığını izliyoruz. Türkiye neredeyse 40 yıldır terörle mücadele kapsamında sınır ötesi hava ve kara harekatları yapıyor. PKK ise yıllardır bu tür operasyonlara karşı korunma yollarını buluyor ve 40 yıldır ayakta kalabiliyor. Bu bize hava harekatının ve askeri yöntemlerin tek başına sonuç alıcı olmadığını gösteriyor. Bu son operasyonla da hedefler vurulacak ancak ilk dalga sonrası koruma mekanizmaları çalışarak hasar azalacaktır. Dolayısıyla askerî harekât cezalandırmanın ötesinde sorunu kökünden çözmeyecektir. Sorunların çözümünü ise hemen her çevrenin hem fikir olduğu üzere ekonomik, siyasi, kültürel, psikolojik boyutlarıyla kapsamlı yaklaşımda aramak gerekiyor. PKK’yı besleyen zeminin ve sorunlar yumağının öncelikle ortadan kalkması lazım.”

YANIT VERME ÇABASI

Öğretim Görevlisi Soli Özel ise geçen hafta yaşanan bombalama olayının PKK ve PYD’ye mal edildiğini hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı: “İçerde bununla ilgili pek çok soru soruldu. Devletin de başlangıçtaki ‘PKK/PYD yaptı’ kurgusu üzerinden, yaşanan bombalamaya cevap olarak çok geniş bir alana yayılmış bir bombardımana giriştiğini görüyoruz. Seçime 7 ay var. Herkes seçimle bağlantılı olarak bir harekat yapılmasını bekliyordu. Fakat iktidar kanadından bu terör olayına yönelik bir cevap verilmesi gerekiyordu. İçerdeki birtakım soruların sorulmasının yarattığı bir rahatsızlığı engellemek için de bu yapıldı. 4 gün kadar önce ABD Dışişleri Bakanlığı kendi vatandaşlarını bu saldırının geleceği konusunda uyardı. Endonezya’da konuşuldu da mı uyardılar, yoksa aldıkları istihbarat üzerine, bunun gelmekte olduğunu görerek bu uyarıyı yaptılar onu da bilmiyoruz.”

Soli Özel, Kadir Has Üniversitesi Öğretim GörevlisiSoli Özel, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi

***

‘RUSYA KONTROLÜNDE’ İDDİASI

NTV, harekatta Rusya’nın kontrolündeki Suriye hava sahasının da TSK tarafından kullanıldığını bildirdi. Buna göre, Rusya’nın kontrolündeki Suriye hava sahası, yıllar sonra ilk kez Türkiye savaş uçaklarına açıldı. Harekatın ilerleyen saatlerinde MSB’nin Twitter hesabından yapılan ikinci paylaşımda, hava harekatının ilk görüntülerine yer verildi. Saat 2.15’te yapılan paylaşımda, "Terör yuvaları tam isabet vuruşlarla yerle bir ediliyor!" denildi. İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da düzenlenen saldırının arkasında PKK’nin olduğunu açıklayan Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyine bir operasyon başlatacağı yönünde işaretler ortaya çıkmıştı. ABD’nin Irak’taki Erbil Başkonsolosluğu, Suriye’nin kuzeyi ve Irak’ın kuzeyine Türk ordusunun askeri harekat düzenleme ihtimaline karşı ABD vatandaşlarına uyarı yapmıştı.

***

HDP OPERASYONU KINADI

HDP Merkez Yürütme Kurulu harekâta dair yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Karanlık bir tezgâh olduğu anlaşılan İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı bahane edilerek dün gece Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına bombalar yağdırılmıştır. Ülkeyi yönetemeyen, yaşanan büyük yapısal krizin faturasını halklara çıkararak içeride baskı, dışarıda çatışma stratejisiyle ömrünü uzatmaya çalışan AKP-MHP iktidarı, ülkeyi gün geçtikçe büyük bir bataklığın içine çekmektedir.” İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise İstanbul’da katıldığı bir etkinlikte Suriye ve Irak’ın kuzeyinde düzenlenen harekâta ilişkin "Dün gece geç saatlerde Suriye’de başlayan sınır ötesi harekât için ordumuza başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.