Destekleme politikalarının ve nadas alanlarının daraltılması nedeniyle nohut ve mercimek başta olmak üzere baklagil tarımı cazip olmaktan çıktı. Türkiye küresel pazardaki hâkimiyetini kaybetti.

Kuraklık baklagil üretimini vurdu

DR. NECDET ORAL

Önemli bir protein kaynağı olan yemeklik baklagillerin (bakliyat) özellikle azgelişmiş ülkelerin beslenme sorunlarının çözümünde önemi büyüktür. Kırmızı et ortalama yüzde 30 protein içerirken, kuru baklagillerde yüzde 20 oranında protein vardır. Bu nedenle kuru baklagiller insan beslenmesinde en ekonomik ve sağlıklı bitkisel protein kaynağıdırlar.

Baklagiller grubunda yer alan nohut, mercimek, fasulye, bakla, bezelye ve börülcenin insan beslenmesinin yanı sıra ekim nöbetindeki yerleri de büyüktür. Baklagiller havanın serbest azotunu toprağa bağlayabilen ender bitkilerdir. Uzun yıllar belirli bitkilerin yetiştirilmesi ile toprağın yapısı bozulmakta ve verimlilik azalmaktadır. Ekim nöbeti aynı tarla üzerinde farklı kültür bitkilerinin belirli bir sıra dahilinde birbirini izleyecek şekilde yetiştirilmesidir. Kuru tarım alanlarında nadasın daraltılması için nohut ve mercimek, sulu tarım alanlarında ise fasulye, bakla, bezelye ve börülcenin yetiştirilmesi toprak verimliliği bakımından çok önemlidir.

TÜRKİYE’DE BAKLİYAT SEKTÖRÜ

Türkiye’de bakliyat sektörünün büyüklüğüne ilişkin resmi bir veri bulunmamakla birlikte sektörün 1 milyar doların üzerinde bir katma değer yarattığı tahmin edilmektedir.

2018-2019 dönemi itibariyle baklagillerde kişi başına tüketim 14.4 kg olup, tüketime en fazla konu olan baklagil 5.7 kg ile nohuttur. Nohudu 4.4 kg ile kırmızı mercimek ve 3.5 kg ile kuru fasulye izlemektedir.

30 yıl önce Türkiye’nin 20 milyon dekar büyüklüğünde baklagil ekim alanı ve 2 milyon ton düzeyinde üretimi bulunuyordu. Ancak 1994 yılında sona eren Nadas Alanlarının Daraltılması Projesi ve bu yıldan itibaren TMO'nun yemeklik baklagilleri alım kapsamından çıkarması nedeniyle, başta mercimek ve nohut olmak üzere, baklagil ürünleri çiftçiler açısından cazip olmaktan çıkmıştır.

Nadas, yağışı az olan bölgelerde iki yıl içinde toprağa düşen yağışı olabildiği kadar biriktirerek iyi bir ürün elde etmek amacıyla yapılmaktadır. 1982 yılında başlatılan Nadas Alanlarının Daraltılması Projesi ile nadas-tahıl uygulaması yerine, yeni ekim nöbeti uygulamaları getirilmiştir. Söz konusu proje Tarım Bakanlığı tarafından 1982 yılında Güneydoğu Anadolu ve geçit bölgelerinde uygulamaya konulmuş ve 8 milyon hektar dolayında olan nadas alanları 1994 yılı itibariyle 5.2 milyon hektara düşürülmüştür.

5 Nisan 1994 kararları ile Türkiye’nin baklagillerdeki üretim politikası değişmiş, ‘’Ekonomik İstikrar Önlemleri’’ sonucunda baklagillerin fiyat yolu ile desteklenmesi kaldırılmıştır. Ayrıca TMO ve kooperatiflerin baklagil piyasasındaki etkileri azaltılmıştır.

Türkiye’de 1982 yılından sonra Nadas Alanlarının Daraltılması Projesi, baklagil ekim alanlarında (özellikle mercimek ve nohut) artışa neden olmuştur. Böylece Türkiye, dünya mercimek üretiminde yüzde 20’lik bir paya sahip hale gelmiştir.

Türkiye 1980’lerde baklagil konusunda Hindistan’dan sonra ikinci sıradaydı. O zaman 35-40 milyon civarında olan nüfusa karşın 1.6 milyon tonluk bir üretim yapılıyordu. Destekleme politikalarının ve alım stratejilerinin değişmesi, nadas alanlarının daraltılması gibi nedenlerle nohut ve mercimek başta olmak üzere baklagil tarımı cazip olmaktan çıkmış, Türkiye küresel pazardaki hâkimiyetini kaybetmiştir. Günümüzde 1.2 milyon tonluk bir üretim yapılmakta, oluşan açık ithalatla kapatılmaktadır.

kuraklik-baklagil-uretimini-vurdu-900979-1.kuraklik-baklagil-uretimini-vurdu-900980-1.