Diyanet’in 4-6 yaş Kuran kurslarında öğreticilerin sadece yüzde 18’inin üniversite mezunu olduğu ortaya çıktı. Öğreticilerin, öğrencilerin gelişim özelliklerini bilmede ve anlamada yeterli olmadığı belirlendi.

Kuran kurslarında öğreticiler lise mezunu: Çocuklarımıza yazık
Fotoğraf: Mahmudiye Müftülüğü

Mustafa BİLDİRCİN

Türkiye’de artan dini eğitim ağırlığı, “İslami ve insani değerleri yaşamak ve yaşanmasına vesile olmak” amacıyla kurulan İLKE Vakfı’nın çalışması ile bir kez daha gözler önüne serildi. Çalışmada, 2012 yılında 10 milyon 562 bin 609 olan zorunlu din dersi alan öğrenci sayısının 2022 itibarıyla 11 milyon 836 bin 666’ya yükseldiği belirtildi. Vakıf, her bir öğrencinin yılda 72 saatlik dini eğitim aldığını kaydetti. 

Çalışmanın en çarpıcı bölümü ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4-6 yaş Kuran kurslarındaki eğitimin mercek altına alındığı bölüm oldu. Vakfın çalışmasındaki veriler ile pedagogların ve eğitim uzmanlarının küçük yaşta verilen dini eğitimin sakıncalarına yönelik değerlendirmelerinin haklılığı da ortaya konuldu.  

KİMLERE EMANET?  

Çalışmaya göre, 4-6 yaş Kuran kurslarındaki öğreticilerin yalnızca yüzde 18’inin üniversite mezunu olduğu belirtildi. Küçük yaşta çocuklara eğitim veren her 10 öğreticiden 8’inin üniversite eğitimi olmadığını gözler önüne seren veriye yönelik çalışmada, “Okul öncesinde din eğitimi öğreticileri pedagojik formasyona sahip olmalıdır” denildi.  

ÖĞRETİCİLER YETERSİZ 

 Öte yandan, 4-6 yaş Kuran kurslarına ile ilgili öğretici görüşlerine dayanılarak yapılan çalışmalarda raporda paylaşıldı. Kurslardaki yetersizlikleri gün yüzüne çıkan değerlendirmeler, şöyle sıralandı: 

•Öğreticilerin genel olarak öğretim yöntemleri, öğretimi planlama ve düzenleme, öğrencilerin gelişim özelliklerini bilme konularında yeterli olmadıkları, hizmet yılının artmasıyla öğreticilerin, öğretim yöntem ve teknikleri kullanmaları arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu belirlenmiştir.  

LAVABOSUZ KURSLAR 

 •Öğreticilerin karşılaşmış olduğu sınıf içi problemler: pedagojik yetersizlik, Kuran okumaya geçme anlayışındaki farklılıklar, körelme, farklı gelişim özelliklerine sahip öğrencilerin aynı sınıfta olması ve yardımcı anne eksikliği olarak zikredilmektedir.  

•Mekânların darlığı, oyun alanlarının yetersizliği ve öğrencilere uygun lavaboların olmayışı da velilerin fiziksel mekânla ilgili eksik bulduğu hususlar arasındadır.  

ÖĞRENCİLER SEÇMİYOR  

Raporda, ortaokullardaki seçmeli din derslerinin seçilme oranının düşme eğiliminde olduğu da vurgulandı. Buna göre, 5’inci sınıflarda yüzde 28 olan din derslerini seçme oranı yüzde 19’a, 6’ıncı sınıflarda yüzde 25 olan seçme oranı yüzde 16’ya, 7’inci sınıflarda yüzde 17 olan seçme oranı yüzde 10’a kadar düştü. Benzer şekilde 8 ve 9’uncu sınıflarda seçmeli din dersi seçme oranının da gerilediği bildirildi.