Brüksel'de düzenlenen 9. Uluslararası Kürt Konferansı'nda Avrupa Birliği (AB) raporları eleştirildi. BDP Eşbaşkan Yardımcılarından Meral Danış Beştaş...

Brüksel'de düzenlenen 9. Uluslararası Kürt Konferansı'nda Avrupa Birliği (AB) raporları eleştirildi. BDP Eşbaşkan Yardımcılarından Meral Danış Beştaş, AB’nin Türkiye’ye ilişkin raporlarının gerçekleri yansıtmadığını ve AKP hükümetini cesaretlendirdiğini söyledi.
AB'nin Türkiye’deki baskılar karşısındaki sessizliğini eleştiren Beştaş, “AB Türkiye’ye benzemeye başladı sanki” dedi. Beştaş şunları söyledi: "Diyarbakır’da bir gösteriye verilen ceza ile Kayseri’de yapılan gösteriye verilen ceza aynı değil. 3. yargı paketi, AB uyum sürecinde çok ileri bir adım gibi takdim edildi. AKP iktidarı sürekli AB’ye, dünyaya, sürekli soğukkanlılıkla, taammüden, paketler çıkararak, ‘anadilde savunma hakkını tanıyorum’ gibi bir siyaset yürütüyor. Gerçeği öyle değil. AB 2012 ilerleme raporu, aslında bence, cinayeti taksire indirgeyen bir şey. İlerleme raporunda objektif bir değerlendirmeye tabi tutulmuyor. Anadilde savunma hakkı tanınması olumlu karşılanıyor. Elbette olumlu, ama kendi paran varsa kendi savunmanı yapabilirsin, duruşmada sadece iki kez konuşabilirsin. Sayın Öcalan’a yönelik, kendi iç hukukumuza göre de asla savunulamayacak bir tecrit var. Başbakan bu konuda açıkça 'ben hukuk tanımıyorum' diyor. AB müktesebatına da aykırı. Buna karşı net bir tutum ortaya konulmalı ama bir ölüm sessizliği var. Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde çıkarılan yasalar: Birincisi, yasaların kendinde bir sorun var. AB müktesebatına uygun değil, Türkiye kendisine özgü bir şekilde özü boşaltılarak yapıyor. Uygulayıcıları elinde de neredeyse yok ediliyor. AB raporları, uygulamada Türkiye gerçekliğini göstermiyor ve iktidarın pratiğini cesaretlendirici bir rol oynuyor.'


TABLO KORKUNÇ
İHD Bölge Temsilcisi Raci Bilici de AKP iktidarı sonrasında yaşanan hak ihlallerini özetledi. 2012 yılında 12 bin 600 kişinin siyasi gerekçelerle gözaltına alındığını vurgulayan Bilici, diğer önceki yılarla kıyaslama yaparak artışa dikkat çekti. Bilici, “Sadece Kasım ayında 2012 kişi gözaltına aldı, bunların 230’u aşkını çocuk, 300 kadarı öğrenci” dedi. Bilici, 1988 yılından bu yana 567 çocuğun katledildiğini söyledi ve "Başbakan'ın Roboski katliamının ardından Genelkurmay Başkanı’na teşekkür ettiği bir ülkedeyiz" diye konuştu.


BU SINIRLARI TANIMIYORUZ
Roboski katliamında çok sayıda yakınını yitiren Ferhat Encü, sınır ticareti, devletin döşediği mayınlar ve hava saldırına ilişkin bir sunum yaptı. “Biz bu sınırları tanımıyoruz” diyen Encü “Devlet bomba olup gökten üzerimize yağdı” dedi. AP’den Roboski katliamını insanlık suçu olarak tanımasını isteyen Encü, adalet yerini buluncaya kadar devletin verdiği tazminatı almayacaklarını söyledi.