Kuşadası’na bağlı Yaylaköy ve Kirazlı mahalleleri sınırları içinde bulunan kalker ocağının genişletilmeme ve kapatılması için dava açılması kararlaştırıldı

Kuşadalılar kalker ocağının genişletilmesine karşı

ŞENOL ESKİN

Kuşadası’na bağlı Yaylaköy ve Kirazlı mahalleleri sınırları içinde bulunan kalker ocağının genişletilmesi için verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararı üzerine, Yaylaköy’de bir toplantı gerçekleştirildi. Yapılan toplantıda “taş ocağının genişletilmemesi ve mevcudun kapanması için dava açılması” kararlaştırıldı.

Toplantıya Kent Konseyi Başkanı Tunç Tuncer, Yaylaköy Muhtarı Erhan Yıkılmaz, Kirazlı Muhtarı Mehmet Mersin, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Nihat Fırat, EKODOSD Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, Kirazlı Sulama Kooperatifi temsilcileri, doğaseverler ve Yaylaköylüler katıldı.

Yaylaköylüler özellikle zeytin tarımında toz yüzünden büyük zarar gördüklerini, son yıllarda sağlık sorunlarının başladığını, nakliye kamyonlarından bıktıklarını anlattılar. Toplantıda, taş ocağının genişletilmemesi ve mevcudun kapanması için dava açılması ve her türlü yasal hakkın kullanılması kararlaştırıldı.

TAŞ OCAĞI TURİZME VE DOĞAYA ZARAR VERMEKTEDİR

Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden biri olan Kuşadası’nın; 7,5 km güneydoğusunda, en yakın konutlara 450 metre ve zeytinlik alanlarına 300 m uzakta yer alan kalker (taş) ocağı uzun süredir faaliyet yürütüyor. Uzun yıllardır tarihi mekânları ve çevresindeki zengin biyoçeşitlilik alanlarıyla sürdürülebilir bir turizm ve tarım kenti olma mücadelesini sürdüren; dünyanın en büyük kruvaziyer gemilerinin uğrak limanı olan Kuşadası bir süredir ciddi sıkıntıda.

kusadalilar-kalker-ocaginin-genisletilmesine-karsi-651152-1.

Toplantıda yapılan konuşmalarda şu ifadeler kullanıldı:

“Açıldığı günden bu yana bölgenin ekolojik yapısına geri dönülmez biçimde zarar veren, doğal dokuyu tamamen tahrip eden, tarım alanlarını toz toprak altında bırakan, özellikle gastronomi turizmiyle ön plana çıkan Yaylaköy esnafını toz ve gürültü içinde bırakan bir taş ocağı ile karşı karşıyayız. Büyük tonajlı kamyonlarıyla Yaylaköy-Kirazlı yollarını bozan, Zeytincilik Yasası’na rağmen faaliyet gösteren kalker ocağının daha büyük bir alan için başlattığı çalışmayı kabul etmemiz mümkün değildir.

Genişletilmesi düşünülen taş ocağı çevresinde; kızılçam ormanlarının yanı sıra, Akdeniz bitki örtüsünün eşsiz örnekleri vardır. En yoğun sandal ağaçlarının olduğu makilikler, zeytinlikler, üzüm bağları ile çevrili olan bu alanda; arıcılık ve keçi sürüleri gibi hem ekolojik hem de yöre insanı için ekonomik değerler bulunmaktadır. Buradaki Kızılçam ormanları; tahtalı güvercinlerinin, karatavukların ve küçük orman kuşlarının üreme alanıdır. Bölge, orman kartalı, kızıl şahin, atmaca, baykuş gibi yırtıcılar; tavşan, tilki, sansar, gelincik, domuz gibi yaban hayvanlarının yoğun olarak yaşadığı önemli bir ekosistem alanıdır.

Eğer bu makilikler yok edilmeye devam ederse, domuzlar tarafından hem tarımsal araziler büyük oranda zarar görecek, hem de bu hayvanlar kentte yaşamak zorunda kalacaklardır. Mevcut kalker ocağının hemen yakınında antik dönemden kalma Asar Kale ve Kırkbasamaklar olarak bilinen sit alanları bulunmaktadır. Kalker ocağı Kirazlı’nın su açısından yaşam kaynaklarından biri olan gölete de çok yakın mesafededir. Ayrıca Kuşadası Belediyesi’nin doğa ve kültür projesinin kiraz ve Tülüşah bitki rotası üzerindedir.

Kuşadası bir turizm kentidir. Turizmin en çok etkilendiği alan çevredir. Kuşadası’nın doğal peyzajını ve ekolojik yapısını bozan bu tür faaliyetlere izin verilmemeli sadece tarım ve turizm faaliyetleri yapılmalıdır.”