KYK, Onur Yürüyüşü’ne katılan LGBTİ+ öğrencinin kredisini kesti

Bilge Sarıhan

Ankara’da 29 Haziran’da düzenlenen Onur Yürüyüşü sonrasında gözaltına alınan LGBTİ+ aktivisti İlay K.’nin geri ödemeli kredisi, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) tarafından kesildi.

Üniversite öğrencisi İlay K., Onur Yürüyüşü’ne yapılan polis müdahalesi sırasında darp edilerek gözaltına alındı. İlay K., sosyal medyadan yaptığı açıklamada geri ödemeli KYK kredisinin ağustos ayı itibarıyla kesildiğini aktardı. Öğrenim kredisi kesilen İlay K., yaşadıklarını BirGün’e anlattı.

İlay K., “Kredimin kesildiğini KYK’yi aradığım zaman öğrendim. Ne bir arama ne bir bildiri ne bir tebligat hiçbir şey geçmedi elime. Geri ödemeli kredimin kesilme nedenini sorduğumda güvenlik birimleriyle yaşanan bir olay olduğunu söylediler” dedi. Geri ödemeli KYK kredisinin kesilme sebebi olarak 29 Haziran’daki yürüyüşün gösterildiğini söyleyen İlay K., maruz bırakıldıkları şiddetin de hukuksuz olduğunun altını çizdi. En temel yasal haklardan olan eylem ve yürüyüşlerde özellikle Ankara Emniyeti tarafından işkence ve şiddete maruz bırakıldıklarını belirten İlay K., “Özellikle gözaltı araçlarında çok fazla darp ediliyoruz. Daha önce de defalarca teşhir ettik bunu ama Ankara Emniyeti kendi içinde o kadar çeteleşmiş bir yapı haline gelmiş ki artık bu şiddetin sonucundaki şikâyetlerimizin karşılığını alamıyoruz” diye konuştu.

Polisin, Onur Yürüyüşlerine bu kadar rahat müdahale edebilmesinin sebebinin, son zamanlarda özellikle iktidarın yaymaya çalıştığı LGBTİ+ düşmanlığı olduğunu ifade eden İlay K., şunları dile getirdi: “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılma sebebi olarak LGBTİ+ yaşam haklarını koruduğu için sapkınlığı meşrulaştırmak gösteriliyor. LGBTİ+ haklarının varlığı zaten meşru. Ben de bir tıp öğrencisiyim. Yürüyüş sonrasında KYK kredimin kesilmesi dışında, bugün çeşitli üniversite rektörlerinin hekimlik andını değiştirmeye çalışması, içinden cinsel yönelim eşitliği ibaresini kaldırmaya çalışmaları bile en basitinden toplumsal nefret suçu ve LGBTİ+ düşmanlığıdır. Bunların hepsiyle birlikte LGBTİ+’lara sistematik bir saldırı söz konusu.”