Laikliğe Çağrı Birlikteliği, Diyanet’in anayasanın hükümlerini çiğnediğini hatırlattı. Partilere çağrı yapan Birliktelik, Diyanet Akademisi Yasası ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğü görevlerinin iptalini istedi.

Laikliğe aykırı yasaları iptal edin

POLİTİKA SERVİSİ

Çok sayıda demokratik kitle örgütü ile aydınları çatısı altında toplayan Laikliğe Çağrı Birlikteliği, siyasi partileri laiklik konusunda uyardı. Birliktelik, TBMM’de yer alan partilere, anayasaya aykırı olan Diyanet Akademisi Yasası ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğü görevlerini genişleten kararnameyi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürmeleri yönünde bir bildirgeyi kamuoyuna duyurdu.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın giderek dayandığı anayasa hükümleriyle çatışan bir kurum haline getirildiğinin altı çizilen bildirgede, “Cumhuriyet’in bir kurumu olarak kurulmuş olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın uzunca bir süredir varlık nedeni dışında görevlerle donatılması ve giderek bir şeyhülislamlık mercii haline gelmiş olması hiç kuşkusuz ki anayasanın, en başta laiklik olmak üzere, değiştirilemez hükümleriyle aykırılık yaratmaktadır” denildi.

KARŞI ÇIKAN KİMSE OLMADI

Geçen mart ayında kimi CHP’li ve İYİ Partili milletvekillerinin AKP ve MHP’lilerle birlikte olumlu, HDP’lilerin çekimser oyları, TİP ve Memleket Partisi milletvekillerinin de Genel Kurul’a katılmaması sonucu hiç “ret” oyu almadan yasalaşan Diyanet Akademisi kurulmasına ilişkin yasanın içeriğine ilişkin bilgi verilen bildirgede, “Eğitim, okulöncesinden başlayarak adeta mahalle mekteplerini andıran bir yapıya dönüştürülmüş iken şimdi bir de Diyanet Akademisi kurulmuştur” görüşüne yer verildi.

MEDRESE EĞİTİMİ MEŞRULAŞTIRILIYOR

Laikliğe Çağrı Birlikteliği, anayasayı ve hukuku hiçe sayarak hareket eden iktidardaki partinin, “Diyanet Akademisi” adını verdiği kurumun gerçekte medrese olduğunun bilinmesi gerektiğine dikkat çekilerek şu uyarılarda bulunuldu:

Ülkemizde tarikat ve cemaatlerce işletilen onlarca sıbyan mektebi ve medrese bu düzenlemelerle yasal ve meşru hale getirilmeye çalışılmaktadır.

Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün görevlerinin genişletilmesi ile Anayasa’ya aykırı olan tarikat ve cemaatlerin bütün eğitim sistemine dahil edilmesinin yolu açılmak istenmektedir.

Siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmezi, demokrasinin de anayasanın değiştirilemez ilkelerinden olduğunu, ancak laiklik ilkesinin bütün bunların teminatı olduğunu bir kez daha hatırlatarak: Anayasanın değiştirilemez hükümlerinin korunması, aykırılıkların artarak sürmemesi, Atatürk ilke ve devrimlerinin, demokratik ve laik Cumhuriyetin hukuk ve demokrasi yoluyla korunması için, TBMM’de yer alan siyasi partilere görevlerini hatırlatıyor, anayasanın üstünlüğünü ve değiştirilemez hükümlerini gözeterek, 7383 sayılı Yasa ve 98 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için AYM’ye başvuruda bulunmaya çağırıyoruz.

Kararnameye göre Din Eğitimi Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında imam hatip ortaokulu ve liselerinde hafızlık eğitimine yönelik çalışmalar yürütmek, görev alanına giren konularda üniversiteler, ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak da olacak. Müdürlük, imam hatip ortaokulları ve imam hatip liselerinin alanları ile ilgili eğitim ve öğretim programlarını, ders kitaplarını hazırlayacak.

İLERİCİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKACAĞIZ

İstanbul Barosu, Laiklik Günü olarak kabul edilen 10 Nisan’ın yıldönümüne ilişkin açıklama yayımladı. “Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, aynı zamanda aklı, bilimi esas alan eğitimin, yönetimin, hukukun dayanağıdır. Barış içinde birlikte yaşamamızın, din ve vicdan özgürlüğünün, özgür düşüncenin temelidir” denilen açıklamada, “Ülkemizde hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik ilkesi, demokrasinin temel kriteri olan kadın haklarının da güvencesidir. Koronavirüs pandemisi, bir kez daha göstermiştir ki ülkeler küresel krizlerle ve salgınlarla mücadele ederken de ancak akla, bilime dayanarak çıkış yolu bulabilmektedir. Özgür düşüncenin ve demokrasinin güvencesi olan laikliğin korunmasına, yaşamın her alanında aklın, bilimin önderliğinin kabul edilmesine bugün her zamandan çok ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. İstanbul Barosu olarak ülkemizin aydınlık geleceği için laiklik ilkesine her zaman sahip çıkacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz” ifadeleri yer aldı.

9 Nisan 1928’de TBMM’ye sunulan ve 1924 Anayasası’nın 2. maddesinde yer alan “Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır” ifadesi oybirliği ile kaldırıldı. Bu değişikliğin 10 Nisan 1928’de Resmi Gazete’de yayımlanması nedeniyle 10 Nisan, ilerici demokratik kitle örgütleri ve siyasi kuruluşlar tarafından Laiklik Günü olarak kabul ediliyor.