Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fetvacısı olarak bilinen Hayrettin Karaman dün köşesinden şeriat çağrısı yaptı. Laiklik konusunda çalışmaları bulunan Prof. Dr. Kadir Cangızbay bu sözleri ‘insan olma’ bilincinden yoksunluk olarak yorumladı

‘Laiklik insanı esas alır şeriatçıların derdi bu ilkeyle’

CAN UĞUR / @canugur1987

Yeni Şafak’ta verdiği skandal fetvalarla bilinen ilahiyatçı Hayrettin Karaman dünkü yazısında şeriat çağrısı yaptı. Laik düzenin İslamcılar açısından değiştirilmesi gerektiğini belirten Karaman’ın sözleri AKP’nin konuya bakışının da özeti olarak yorumlandı. Son dönemdeki düzenlemelerle birlikte laikliğe eğitim başta olmak üzere her alanda saldıran AKP iktidarının fetvacısı olarak bilinen Hayrettin Karaman dünkü yazısında ‘Müslümanca yaşamak ve dârulislamda (İslam yurdunda) gelecek nesillerin de böyle yaşamaları için gerekli tedbirleri almak için en uygun düzen islâmî (şeriata dayalı) düzendir’ ifadeleriyle şeriat özlemini dile getirdi.
Kahraman da söylemişti

Uzunca süredir iktidara yakın isimler laikliğe yönelik düşmanlıklarını açıkça ifade ediyor. Geçen aylarda Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın Anayasa’dan laikliğin kaldırılmasına yönelik sözleri sert tepkiyle karşılaşınca AKP’liler geri adım atmak zorunda kalmış ‘sözler Kahraman’ın bireysel görüşleridir’ demişti. Çok kısa süre sonra Karaman’dan gelen şeriat soslu laikliği kaldırmak gerekiyor yazısına da kamuoyundan büyük tepki geldi.

Düşmanlığın kökeni
Laikliğin, hiçbir inancı diğerinin önüne koymayan ve dünyevileşmeyi esas alan tanımına karşı çıkan İslamcıların görüşü Karaman’ın dünkü yazısında da şu biçimde ifade ediliyor: “Laik-seküler düzenlerde yaşayan Müslümanların din ve kültürlerini korumaları oldukça zordur. Bu düzenlerde ibadet ve fazilet açık, ayıplar ve günahlar gizli değildir, hatta aksine ikincisi açıktır, engellenemez, medya ve benzeri iletişim ve etki araçlarında reklamları bile yapılır. Okullarda İslam'a göre din ve ahlak öğretim ve eğitimi genel olarak yapılamaz...”

Laikliğin anlamı nedir?
Hayrettin Karaman’ın sözleri basit bir görüş beyan etmenin ötesinde İslamcıların laikliğe dair bakışlarının özeti niteliğinde duruyor. Karaman’ın sözlerini yıllardır laiklik ve laikliğin uygulanışı alanında çalışmalarda bulunan gazetemizin yazarlarından Prof. Dr. Kadir Cangızbay’a sorduğumuzda ilk yanıtı oldukça çarpıcı oluyor: Bunlar muhatap alınmaz; zira, ben insanım; bu ‘şey’ler ve tıpkıları ise, ‘insan’ oldukları bilincine uzak canlılar.

laiklik-insani-esas-alir-seriatcilarin-derdi-bu-ilkeyle-156152-1.Laiklik, insanı ‘insan-üstü’ ve ‘bu dünya dışı/sonrası’ temelinde ele almanın tam tamına bir hainlik ve de potansiyel bir canilik olduğu bilinci içinde, bu alçaklığa karşı insanı korumak üzere konulmuş bir ilke.

Prof. Dr. Cangızbay’a laikliğin siyasal zemindeki karşılığını sorduğumuzda ise şöyle diyor: İnanmak, bilmekten/bilgi öznesi olmaktan feragat etmeye, peşinen vazgeçmeye denk düşüyor olup, inananı da kendimizle eşit görmemiz, ‘inanma’nın özel olarak saygıya layık olmasından değil, ‘inanan’ın da yaşamakta olan bir insan, yani bir ‘can’ olmasındandır ve ‘devletin laikliği’ ilkesi, işte tam tamına bu edep-adabın siyasal düzeydeki ifade ve garantisidir.

Karaman hatırlatması
Hayrettin Karaman’ın geçen yıllardaki yolsuzluk hırsızlık değildir fetvasını da hatırlatan Cangızbay sözlerini şu ifadelerle noktaladı: Bütün bunları, hırsızlık ve rüşvet fetvacısına cevaben değil, biz insanlar arasındaki bir sohbet bâbında yazdım: Onlar ancak nida çıkartan, biz insanların söylediklerini de nida olarak algılayan yaratıklardır.

***

Erdoğan’ın fetvacısı Karaman

Hayrettin Karaman iktidar çevresinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın duran isimlerden. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sürecinde iktidarın yolsuzlukları konuşulurken köşesinden ‘yolsuzluk hırsızlık değildir’ fetvasını vermişti. Karaman yine yakın dönemde orucu bozmayan durumlara ilişkin, “Kadına bakarken dokunmadan boşalmak orucu bozmaz” ifadelerini kullanmıştı.