Artık bize yeni tür fikir adamları lazım…

Artık bize yeni tür fikir adamları lazım…
Muktedirin söylediklerini yineleyecek, anlaşılır olanlarını anlaşılmaz, anlaşılmaz olanlarını daha da anlaşılmaz hale getirecek kıdemli kıdemsiz papağanlar lazım…
Eldekiler yakın zamanda maksada hizmet edemez hale gelebilirler…
Defalarca gördük… Hâlâ görmekteyiz…
En sadık hizmetçiler çöp torbası gibi kapı önüne konacaklar.

Artık bize yeni teorisyenler lazım…
Yeni Türkiye’yi başka türlü açıklayamayız.
Sınıflar öldü, tarih öldü, eski çamlar bardak oldu, eski çevre merkez oldu diyenler, önümüzdeki yıllarda pek işe yaramayacaklar…
Demokrasi öldü, özgürlük öldü, hak öldü diyenler kıymet ve itibar kazanacak…

Artık bize yeni dini önderler lazım…
Mevlana’yla, hatta Gazali’yle bile, nereye kadar…
Öyle, oturup Şeyhülislam Yahya gibi şiir yazmakla olmuyor bu işler…
Tamam, şiiri seviyoruz…
Ama şiirin siyaseten ve sarahaten işe yarayanını seviyoruz.
Şeyhülislam dediğin şunu yap der, şunu yapma der… Ahali de meşrebine göre yap dediğini yapar, yapma dediğini yapmaz.
Artık bize zerzevat arabasına koşulmuş sütçü beygirleri lazım…

Bize yeni kanaat önderleri lazım…
Saidi Nursi’nin, Necip Fazıl’ın bile devirleri geçti…
Yeni neslin onları anlamaları için Osmanlıca öğrenmeleri lazım…
Fakat öğrenirlerse Fethullah Hoca’yı da anlarlar diye…
Şu Osmanlıca işinin üstünde fazla durmamak lazım…
Bize şimdi, arada bir, hatta sık sık postmodern dünya, ulus devlet, demokrasi mekaniği gibi laflar edecek kanaat önderleri lazım…

Bize yeni gazeteciler lazım…
Çantayla para taşıyanlar, bavulla belge taşıyanlar, iktiza ederse hükümeti sırtlarında taşıyanların kifayetsiz oldukları anlaşıldı…
Şimdi bunların daha da azimlileri lazım…

Bize modern köleler lazım…
Ama köle olduklarını hissetmemeleri lazım…
Teorisyenlerin, dini önderlerin, kanaat önderlerinin, yeni ekonomistlerin, yeni tür gazetecilerin, yeni tür fikir adamlarının onlara köle olmadıklarını anlatmaları lazım…
Yeni bir üniversite lazım… Yeni akademisyenler lazım…
Yeni bir burjuvazi lazım… Eski bir takım solcuların deyimiyle millî ya da ulusal burjuvazi…
O eski bir takım solcuların, kendilerini nasıl şaşırttığımızı görmeleri lazım…
Bize yeni ittifaklar lazım… Yetmez ama evet diyenlerin pabucunu dama atmak lazım… Evet ama evet diyecek kadar ziyadesiyle demokrat adamlar ve kadınlar lazım…
Bize yeni ekonomistler lazım…
Artı değer öldü, yaşasın katma değer diye cayırtı koparmaları lazım…

Bize yeni anayasa profesörleri lazım…
Başkanlık sistemine geçtiğimizde onlar bize çok lazım…
Niye lazım?
“Başkanlık sistemi, bir yönüyle de yerel yönetimlerin daha da güçlendiği, daha etkin hale geldiği bir sistem…
Bu sistemde başkanlığın merkezi gücü bir yandan Meclis’le, diğer yandan yerel yönetimlerin sahadaki gücüyle dengelenir…
Dolayısıyla bu sisteme geçildiğinde, valilerimizin farklı bir konuma gelmeleri, daha geniş yetkilere sahip olmaları, ayrıca mümkün olabilecektir…”

Bize öyle anayasa profesörleri lazım ki, valilerle belediye başkanlarının yetki, görev ve sorumluluklarını karıştırabilecek yetenekte ve liyakatte olmaları lazım…
Valileri belediye başkanı sanıyor olmaları lazım…
Orhan Aldıkaçtı kimmiş?
Anayasayı bunlara yaptırmak lazım…
Bütün bu lazımları yapmak için…
Daha çok gaz fişeği lazım, daha çok TOMA lazım…