Liberal dünya düzeni krizde

ALP KADIOĞLU

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) Washington merkezli Brookings Enstitüsü ile ortak düzenlediği panele katılan siyaset bilimciler ve diplomatlar, küresel liberal düzeni ve alternatiflerini tartıştı. TÜSİAD ABD Temsilcisi Barış Ornarlı’nın yönetimindeki “Dünya, Batı ve Türkiye: Güncel Jeopolitik Eğilimler ve Dünya Düzeninin Geleceği” başlıklı etkinlikte katılımcılar liberal düzenin krizde olduğunda mutabık kaldı.

DEVLETLER ESKİSİ KADAR EGEMEN DEĞİL

Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House’un Avrupa Programı Kıdemli Araştırmacısı Hans Kundnani, “liberal dünya düzeni” teriminin akademide 2005, medyada ise 2012 yılında sıklıkla kullanılmaya başlandığını belirtti. Bu terimin aslında muğlak bir kavram olduğunu söyleyen Kundnani, İkinci Dünya Savaşı’nın bittiği 1945’ten sonra kurulduğu düşünülen düzenin Soğuk Savaş’ın bitişiyle farklılaştığını da belirtti. Kundnani, artık devletlerin eskisi kadar egemenlik gösteremediğini belirtti. Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Evren Balta da, küresel piyasaların yerel demokrasileri aşındırdığını belirtti.

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ise refah toplumlarının aşındığına dikkat çekti. İnsanlarda da eski refah toplumuna geri dönme arzusu olduğunu belirten Özülker, Trump gibi yönetemeyen liderlerin eskiye geri dönme sözleriyle seçilidiğini belirtti. Özülker demokrasinin de toplumlar nezdinde eskisi kadar kabul görmediğini söyledi.

LİBERAL DÜZENİN ÖNCÜSÜ ABD ÇIKARININ PEŞİNDE

Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve Dış Politika Direktörü Bruce Jones ise liberal demokratik düzenin aslında ne liberal, ne demokratik ne de düzenli olduğunu belirtti. Jones, liberal düzenin öncüsü olan ABD’nin Truman’dan Obama’ya kadar olan bütün ABD başkanlarının Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesine riayet etmediğini belirtti. Jones, “ABD demokrasi ve insan hakları hassasiyetinde seçici olup çıkarlarına göre karar alır” ifadelerini kullandı.

ÇİN-ABD ARASINDA İKİ KUTUPLU DÜNYAYA DÖNEBİLİRİZ

Kundnani günümüzdeki sistem krizinin temelinde “Çin’in yükselişi ve ABD’nin küresel hegemon rolünü oynamaktaki isteksizlik ve yetersizliği” olduğunu belirtti. Jones ise Çin’in askeri ve ekonomik olarak güçlenmesinin çift kutuplu dünya sistemini geri getirebileceğini iddia etti. Batı’nın “Küresel finansal krizde uluslararası düzenin Çinliler olmadan yürümeyeceği gördüğünü” açıklayan Jones, Batı’nın Çin’i çevreleme çalışmalarının da devam ettiğini belirtti. ABD’nin temel güvenlik probleminin Çin olduğunu söyleyen Jones, ABD’nin mevcut ittifaklarının da Çin’le mücadele etmek için yeterli olmadığını savundu. Jones, Sovyetler Birliği’ne karşı kurulan NATO ittifakının Çin’le mücadelede konu dışı kaldığını belirtti. ABD’nin kurmuş olduğu ittifakların tartışmaya açıldığına dikkat çeken Jones, Trump sonrası gelecek başkanların da mevcut ABD lideri gibi NATO gibi ittiafları sorgulayacağını iddia etti.