Covid pandemisi döneminde yaptığı açıklamalar nedeniyle hedef olan Prof. Kayıhan Pala, emekli olmasına karşın soruşturmalardan kurtulamadı. Rektörlüğün kadro ilanı açmadan dışarıdan yaptığı atamaya direndiği için soruşturma geçiren Pala, “Mücadeleye devam” mesajı verdi.

‘Liyakat’ diyene soruşturma sopası

Sibel BAHÇETEPE

Koronavirüs pandemisi döneminde bilimsel verilerden yola çıkarak yaptığı uyarılar nedeniyle sık sık soruşturma ile karşı karşıya kalan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, emekli olmasına rağmen Bursa Uludağ üniversitesi yönetiminin hedefi olmaktan kurtulamadı. Prof. Pala, önceki gün rektörlüğün Halk Sağlığı Anabilim Dalı’na kadro ilanı yapmadan dışarıdan profesör atamasına karşı direndiği için hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi. 

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Kayıhan Pala, geçiğimiz günlerde CHP’den milletvekili adayı olmak için görevinden ayrılarak emekli oldu. Covid döneminde de rektörlük tarafından “halkı yanlış bilgilendirme ve paniğe yönlendirici” açıklamalar yaptığı iddiasıyla defalarca soruşturma başlatılan Pala, hakkındaki başlatılan son soruşturma sürecine ilişkin BirGün’e değerlendirmede bulundu.

Prof. Dr. Kayıhan Pala, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi

HUKUKSUZ KADRO İLANI 

Prof. Pala, 6 yıl önce Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı olduğu sırada yardımcı doçent kadrosu ilan edilmesi gerekirken o dönemin rektörünün talepleri dışında bir profesör kadrosu ilan ettiğini ve buna anabilim dalı başkanı olarak itiraz ettiğini söyledi. Dışarıdan yapılmak istenen kadroya karşı dava açtığı ve davayı kazandığını anlatan Pala, şöyle konuştu: "Fakat Rektörlük İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne gitti, orada davayı kaybettik. Bunun üzerine o kadro ilanına biri başvurdu. Üniversitede 2 tane halk sağlığı profesörü varken rektör dışarıdan bir adli tıp bir de acil tıp hocasını jüriye aldı. Bunlar ilana başvuranın birlikte çalıştığı, birlikte yayın yaptığı kişilerdi. Bu sefer buna da itiraz ederek Bursa’da dava açtım, kazandım. Rektörlük yine kazandığım davayı İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde götürdü. Rektörlük yürütmeyi durdurma ve sonrasında iptal kararı aldı. Sonra bu kişi geldi ve göreve başladı. Daha sonra bu kişinin şikâyeti üzerine hakkımda bu sefer de soruşturma açıldı, ifadem alınmadan kınama cezası verildi. Buna da itiraz ettim, dava açtım, mahkeme beni haklı buldu. Cezayı iptal etti, iptale de üniversite yine İstanbul İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne giderek itiraz etti. Mahkeme beni haklı buldu ve cezayı iptal etti. Aynı konuda bu kez Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Cumhuriyet Savcılığı rektörlüğe dilekçeyi gönderdi, rektörlük hakkımda yeniden soruşturma açtı. Dosya Danıştay’a gönderildi ve yapılan itiraz üzerine emekli olmama rağmen o karar bozuldu ve tekrar aynı konuda ifade verdim."

Pala, liyakate dayanmayan ve anabilim dallarının taleplerini içermeyen atamalara karşı yapılan hukuki mücadelenin sonuçları itibarıyla halen bu baskıların sürdüğünü kaydederek "Milletvekili olduktan sonra da bu mücadeleye en üst düzeyde devam edeceğim. Çünkü liyakati önemsemeyen bir üniversitenin ve kamu yönetiminin toplum yararına bir şey yapma ihtimalini görmüyorum, o yüzden mücadelede ısrarcı olacağım" diye konuştu.