LSE öğrencileri özgür bir üniversite için ayaklandı: Neden işgal ediyoruz?

Mevcut üniversite sisteminin değişimini talep etmek için London School of Economics (LSE) yönetiminin ana toplantı odası olan Vera Anstey Suite’i işgal ettik.

LSE, neoliberal üniversitenin somutlaşmış halidir. Üniversiteler artan bir şekilde özelleştirilirken yüksek eğitim kar amaçlı, bürokratik ‘iş modeli’ne dönüştürülüyor. Öğrenciler devasa borç yükleriyle mezun olmaya itiliyor. Üniversiteler diploma fabrikası, öğrenciler de tüketici haline getiriliyor.

LSE, Britanya ve ötesindeki pek çok üniversite sisteminin dönüştürülmesi için bir model oldu. Yüksek borçluluk, piyasa tarafından yönlendirilen ölçümler ve şirketlerin çıkarlarına boyun eğilmesi üniversite ve eğitimin ne olması gerektiği hakkındaki fikirleri yoldan çıkardı.

Biz özgürleştirici bir eğitim talep ediyoruz, fiyat etiketi olmayan bir eğitim. Öğrenciler, eğitmenler ve işçiler tarafından yönetilen bir üniversite istiyoruz.

Üniversitenin bir iş modeline dönüşmesi bütün öğrencilik yaşamını dönüştürür. Üniversite imajı, pazarlanabilirliği ve diplomalarının “katma değeri”ne öncelik verdiğinde öğrenciler artık öğrenci olamaz - öğrenciler birer ticari mala, eğitim de bir hizmete dönüşür. Kurumsal cinsiyetçilik ve ırkçılık, işçilerin ve eğitmenlerin çalışma koşulları kâr amacıyla çalışan kurumlar için yalnızca dikkat dağıtan konular haline gelir.

Bizler Birleşik Krallık, Avrupa ve dünyadaki mücadelelere katılarak yalnızca eğitimimizi değil bütün toplumumuzu değiştiren bu sistemi reddediyoruz. Birleşik Krallık’taki Sheffield, Warwick, Birmingham ve Oxford işgallerinden Hollanda’daki Amsterdam Üniversitesi’nin kolektifçe ele geçirilmesine - öğrenciler bu sistemin artık sürdürülemeyeceğini açıkça gösteriyor.

Mücadelemizde yalnız değiliz.

NEDEN İŞGAL?
Bu işgalle herkesin doğrudan demokratik, hiyerarşisiz, evrensel olarak erişilebilir bir eğitimin inşası için herkesin katılabileceği, açık, yaratıcı ve özgürleştirilmiş bir alan yaratmayı hedefliyoruz: Londra Özgür Üniversitesi.

Bu alan atölyeler, tartışmalar ve herkesin fikirlerini özgürce paylaşabileceği toplantılar etrafında örgütlenecek. Bilgi bir ticari mal değil, kendi başına değerli ve kıymetli bir şeydir. Ve sınırlı bir mekan ve zamanda da olsa, eğitimin özgür ve ücretsiz olabileceğini kanıtlamayı umuyoruz.

Bu özgürleştirilmiş alan, özel olarak bu üniversitenin ve bir bütün olarak eğitim sistemimizin hangi yöne gittiğine dair açık tartışmalara olanak sağlayan bir mekan olacaktır. Bu sürecin yalnızca bir öğrenci süreci olmadığını vurgulayarak bütün LSE eğitimcileri ve çalışanlarını bu mekana dahil olmaya çağırıyoruz.

Mücadelemizi eşitlik, doğrudan demokrasi, dayanışma, karşılıklı özen ve destek prensipleri üzerine kuruyoruz. Herkesi aşağıda yer alan taleplerimiz üzerine açık tartışmalar yürütmek ve katkı sunmak için davet ediyoruz:

1) Özgür ve kâr amacı gütmeyen, evrensel erişime sahip bir eğitim: LSE yönetiminin hükümete lobi yaparak hem yerli hem yabancı öğrenciler için öğrenim ücretlerini minimuma indirmesini talep ediyoruz.

2) İşçi hakları: LSE işçileriyle dayanışma içinde gerçek bir iş güvencesi, sıfır saatlik sözleşmelerin sonlandırılması, adil bir ücret ve en çok maaş alan işçiyle en az maaş alan arasındaki farkın sert bir şekilde azaltılmasını talep ediyoruz.

3) Gerçek bir üniversite demokrasisi: Doğrudan öğrenciler, akademik ve akademik olmayan çalışanlar tarafından seçilen, kurumun bütün yönetimsel kararlarını almakla sorumlu bir öğrenci-çalışan konseyi talep ediyoruz.

4) Tecrit: Okulun savaşlara, işgallere ve gezegenin yok edilmesine karışmış sömürücü ve yıkıcı şirketlerle tüm ilişkilerini kesmesini, onları tecrit etmesini talep ediyoruz. Buna fosil yakıt endüstrisi ve İsrail’in Filistin’i işgalinden kâr sağlayan tüm şirketler dahildir.

5) Özgürleşme: LSE’nin taciz politikasını değiştirmesi ve tacize sıfır tölerans uygulamasını talep ediyoruz. LSE’nin itaatsizliği kriminalleştiren ve özellikle Müslüman öğrenciler ile çalışanları hedef alan Terörle Mücadele Yasası’nı uygulamamasını talep ediyoruz. Polisin kampüse girmesine izin verilmemesini talep ediyoruz. LSE’nin ırkçılık, cinsiyetçilik, engellilere karşı ayrımcılık, homofobi, transfobi ve dini ayrımcılığın olmadığı bir mekan haline gelmesini talep ediyoruz. Okul yönetiminin, eski etik kodu yeniden uygulamaya sokup yasal olarak bağlayıcı hale getirmesini talep ediyoruz. Uluslararası öğrencilerin güvenceleri ve eşitliğinin, özellikle de öğrenim vizesi konusunda garanti altına alınmasını talep ediyor, onları özgür üniversite projemize tümüyle dahil ediyoruz.

En içten dileklerimizle,
LSE işgalcileri

***

Otonom ve pazarlaştırılmamış eğitimi somutlaştırdılar


Amsterdam, Londra ve dünyanın pek çok kentinde üniversitelerini işgal eden öğrencilerin fevkalade eylemlerine desteklerimizi ifade etmek üzere bu yazıyı kaleme alıyoruz. Bu eylemler birer ilhamdır. Öğrenciler ve onları destekleyen üniversite çalışanları, yönetimlerinin üniversitelerine el koymasına, her geçen gün artan öğrenci borçlarına ve üniversite emekçilerinin prekaryalaştırılmasına haklı olarak karşı çıkıyor.

Fakat bu talepler hikayenin tümünü anlatmıyor. Öğrenciler ve çalışanlar üniversitelerini işgal ederek tamamen farklı bir öğrenme mekanı yaratmak için deneysel birer adım attılar. Üniversite sisteminin para tarafından yönetilmemesi, eğitimin neoliberalizmin sınırlarına hapsedilmeyip bu sınırların ötesinde gerçekleşmesi için mücadele veriyorlar. Amsterdam’da, Londra’da ve diğer yerlerde öğrenciler eğitimlerinin demokratik özyönetim talebini öncelikli talep olarak öne çıkardılar. Eylemleri ve meclisleri, doğrudan demokratik alternatifini kritik bir şekilde pratiğe dönüştürdü. Böylece otonom ve pazarlaştırılmamış eğitimin neye benzeyeceğini göstermek için yola çıktılar.

İşgalcilere mücadelelerinde her türlü başarıyı diliyor ve topluma yönelen neoliberal saldırılara direnmek için mücadelelerinin anahtar role sahip olduğunu onaylıyoruz. Amsterdam, Londra ve diğer yerlerin öğrencileri aktif olarak yeni bir dünya inşa ederken tüm desteğimizi hak ediyorlar.

Prof. Mike Neary, Eğitim Fakültesi Dekanı, University of Lincoln
Dr. Sarah Amsler, Eğitim Fakültesi, University of Lincoln
Dr. Joss Winn, Eğitim Fakültesi, University of Lincoln
Richard Gunn, Siyaset Bilimi (emekli), University of Edinburgh
Dr. Adrian Wilding, Felsefe Enstitüsü, Friedrich-Schiller Universität Jena

Çeviri: Onur Erem (Kaynak: occupylse.tumblr.com)