Lübnan'da seyreltilmiş nükleer yalanlar

Anti Nükleer Cephe (ANC), ABD'nin 103 nükleer atık santralında 72.000 ton, nükleer silah laboratuarlarında ve nükleer tesislerde 750.000 ton atığın, halk sağlığında çok ciddi etkilerinin beklendiğini açıklayarak ve nükleer enerjinin savaşta da barışta da ölüm getirdiğini söyledi.

ANC, bugün kurulan bir nükleer santral-dan ortaya çıkan atıkların yüzyıllar boyu toprakları ve geleceği radyasyonla kirletmeye devam ettiğini belirterek şöyle devam etti: "Nükleer santrallardan, nükleer endüstrisinden ortaya çıkan atıklar, gelecekte birilerinin başına atom bombası, seyreltilmiş uranyum mermisi olarak düşmeye hazırdır."

Lübnan topraklarının ve bütün Ortadoğu'nun 4,5 milyar yıl sürecek bir radyoaktif gasp altında olduğunu açıklayan ANC önemli noktalara dikkat çekti: "Yarı ömrü 4,5 milyar yıl olan seyreltilmiş uranyum mermilerinden ABD tarafından 1991'de Irak'a 320 ton, 1999'da Kosova'ya 10 ton, 2003'te yine Irak'a 75 ton atılmıştı. Seyreltilmiş uranyum mermilerinin kullanıldığı bölgelerde uzun yıllar süren radyoaktif kirlenme sonucunda canlılarda kanser vakaları ve ölümler oldu."

KANSER VAKALARI ARTTI
Körfez savaşı sonrasında, Irak'ta kanser vakalarının yüzde 700-1000, anormal doğumların ise yüzde 400-600 oranında arttığını belirten ANC, Kosova'da ise kanser vakalarının yüzde 166 oranında arttığını ifade etti.

"Nükleer endüstrisinin atıkları, 'seyreltilmiş yalanlarla' topraklara ve milyonlarca kişinin başına ölüm olarak yağdı," diyen ANC, SSCB'nin de o zaman kendisine bağlı Kazakistan'da 800 kere nükleer silah denemesi yaptığını belirtti.

ANC, ABD'nin 103 nükleer atık santralinde 72.000 ton, nükleer silah laboratuarlarında ve nükleer tesislerde 750.000 ton atığın bekletildiğini belirterek Amerika'nın 2003'te Irak'a saldırdığında, bölgeye, Naga-zaki'ye atılan atom bombasının 250 bin katına eşdeğer radyasyon yayıldığını belirtti.