Madama Butterfly Antalya DOB'da sahnelenecek

Antalya Devlet Opera ve Balesi (DOB) Giacomo Puccini'nin Uzak Doğu ezgileriyle süslediği "Madama Butterfly" operasını sahneleyecek.

Antalya DOB'tan yapılan açıklamaya göre, iki perdeden oluşan Madam Butterfly operası Haşim İşcan Kültür Merkezi Opera Sahnesi'nde 19 Kasım 20.00'de seyirciyle buluşacak.

Librettosu Luigi Illica ve Giuseppe Giacosa'ya, koreografisi Kürşat Kılıç'a ait eserin orkestrasını şef Naci Özgüç, korosunu şef Mahir Seyrek, rejisini ise Yiğit Günsoy yönetecek.

İtalyanca seslendirilecek iki perdelik eserin dekoru Gürcan Kubilay, kostümü Gülden Sayıl ve ışık tasarımı ise Mustafa Eski'nin imzasını taşıyor.

Japonya'nın Nagasaki kentinde yaşayan ve kendisini kocasına adayan genç bir geyşa olan Madama Butterfly'ın hayatını konu alan eserde, "Madama Butterfly"ı Sevinç Demirağ, "Pinkerton"u Burak Pektaş, "Sharpless"i Serhat Konukman, "Suzuki"yi Gülçin Gültekin, "Goro"yu Devrim Demirel, "Bonzo"yu Toygarhan Atuner, "Yamadori"yi Mehmet Ali Tutar, "Kate"yi Tuğçe Oğuzülgen, "Il Commissario Imperiale"yi Erdi Can Aybaş ve "L’Ufficiale Del Reistro" rolünü Enis Ok canlandıracak.

MADAMA BUTTERFLY HAKKINDA

  • 1. Perde

Japonya, 20. yüzyıl başları. Nagasaki Körfezi'nin tepelerinde çiçekli bir terasta, Amerikan Deniz Kuvvetleri Teğmeni Pinkerton, ona üç hizmetçi Cio-Cio-San olarak bilinen bir Geisha, eş sağlayan Goro'dan kiraladığı evi incelemektedir. Tepeyi tırmanırken nefessiz kalmış Amerikan Konsolosu Sharpless gelir. Pinkerton, zevk aramak için dünyayı dolaşan maceracı bir denizcinin felsefesini tanımlamaktadır. Bu anda Cio-Cio-San'dan memnundur. Ancak 999 yıllık evlilik kontratında aylık yenileme opsiyonu bulunmaktadır. Sharpless, kızın evliliğini pek o kadar basite almayabileceği konusunda uyarıda bulunduğunda, Pinkerton bir gün 'Gerçek bir Amerikan eş' alacağını söyleyerek bunları kenara iter. Cio-Cio-San uzakta mutlulukla evlilik şarkıları söylerken işitilir. Arkadaşlarıyla çevrelenmiş olarak girerken Pinkerton'a ailesinin kötü duruma düştüğünde nasıl bir Geisha olarak yaşamını kazanmak zorunda kaldığını söyler. Akrabaları evlilik konusunda düşüncelerini ifade ederek gürültü ile konuşmaya katılırlar. Sessiz bir anda, Cio-Cio-San ona gelinliğini ve birkaç dünyevi eşyasını gösterir, ona Hristiyanlığa geçeceğine ait niyetini söyler. İmparatorluk komisyoneri evlilik remonisini gerçekleştirir ve konuklar çifti kutlarlar. Kutlama, Cio-Cio-San'ın Budist bir rahip olan amcası tarafından kesintiye uğratılır ve atalarının dinini reddettiği için kıza beddualar eder. Pinkerton kızarak konukları gönderir. Cio-Cio-San ile ay ışığının aydınlattığı bahçede yalnız kalırlar. Onun gözyaşlarını kurular ve kız aşkları için şarkı söylerken ona katılır.

  • 2. Perde

I. Tablo

Üç yıl sonra. Cio-Cio-San kocasının dönüşünü beklemektedir. Suzuki yol göstermesi için tanrılara dua ederken hanımefendisi gözlerini limana dikmiş olarak kapıda durmaktadır. Hizmetçi ne kadar az para kaldığını ona gösterdiğinde Cio-Cio-San, inanç göstermesini söyler, Bir gün Pinkerton'un gemisi ufukta belirecektir. Sharpless, Teğmen'den bir mektup getirir. Ancak onu Cio-Cio-San'a okumadan önce Goro, yanında zengin bir adam olan Yamadori ile birlikte gelir. Cio-Cio-San, Amerikalı kocasının onu terketmediği konusunda ısrar ederek hem Goro'yu hem de prensi gönderir. Yalnız kaldıklarında, Sharpless mektubu tekrar okumaya başlar ve Pinkerton'un dönmeyebileceğini söyler. Cio-Cio-San gururla oğlu Dolore'yi getirir. Pinkerton'un bir oğlu olduğunu duyar duymaz kesin geri geleceğini; eğer gelmezse eski yaşamına dönmektense ölmeyi tercih edeceğini söyler. Onun bağlılığından etkilenen Sharpless, mektubun tüm içeriğini söylemeden ayrılır. Cio-Cio-San, ümitsizlik noktasında bir top sesi işitir. Bir dürbün alarak baktığında Pinkerton'un gemisinin limana girmekte olduğunu görür. Sevinçten çılgın bir halde Suzuki'yi evi çiçeklerle donatmasında kendisine yardım etmesini emreder. Gece olurken Cio-Cio-San, Suzuki ve çocuk beklemeye başlarlar.

II. Tablo

Sabah olmuştur. Suzuki, Cio-Cio-San'a dinlenmesi için ısrar eder. Oğluna bir ninni mırıldanırken onu başka bir odaya taşır. Çok geçmeden Sharpless, Pinkerton ile birlikte girer; onları Pinkerton'un yeni karısı Kate izler. Suzuki, Amerikalı kadının kim olduğunu anladığında, ümitsizlikten yığılır. Ancak hanımına haberi yine o verecektir. Pinkerton, pişmanlık içinde, eskiden mutlu olduğu yere 'Hoşça kal' der ve uzaklaşır... Cio-Cio-San, onu odada görmek için geri döndüğünde, Kate'i karşısında bulur. Gerçeği hemen tahmin eder. Zor durumdadır. Cio-Cio-San, eğer babası onun için geri gelirse çocuğu vermeye razı olur. Sonra, Suzuki'yi de uzağa göndererek, babasının intihar ettiği bıçağı çıkarır; onursuzca yaşamaktansa, onurlu bir şekilde ölmeyi seçerek bir Buda heykelinin önünde eğilir. Bıçağı kaldırırken Suzuki çocuğu odaya doğru ittirir. Cio-Cio-San, veda hıçkırıklarıyla çocuğu bahçeye oynamaya gönderir ve harakiri yapar. Cio-Cio-San ölürken, Pinkerton'un onun ismini seslendiği duyulur...