Fatih’te bir evde ölü bulunan dört kardeşin ekonomik nedenlerle hayatlarına son verdikleri iddia edildi. Yetişkin kardeşlerin kiralarını ödeyemediği, elektriklerinin kesildiği ortaya çıktı

Maddi sıkıntı yaşayan 4 kardeş evde ölü bulundu

MUSTAFA KÖMÜŞ

İstanbul Fatih’e bağlı Molla Gürani Mahallesi’nde kapısına “Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin” notu asılmış evde 48, 54, 56 ve 60 yaşlarında 4 kardeşin cesedi bulundu. Oğuzhan Caddesi’ndeki bir binanın birinci katında cesetleri bulunan Cüneyt, Oya, Kamuran ve Yaşar Yetişkin kardeşlerin beraber yaşadığı ve siyanür içerek intihar ettiği açıklandı.

Saat 23.00 sıralarında kapıda, ‘Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin’ yazılı notu gören apartman sakinleri durumu polise bildirdi. Polis de AFAD ekiplerine bilgi verdi. Adrese gelen ekipler, özel kıyafetler giyip, maske takarak girdikleri evde, 48 yaşındaki Cüneyt Yetişkin, 54 yaşındaki Oya Yetişkin, 60 yaşındaki Kamuran Yetişkin ve 56 yaşındaki Yaşar Yetişkin adlı kardeşlerin cansız bedenlerini buldu. Kardeşlerin cenazeleri yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

SİYANÜR İÇMİŞLER

Yoğun siyanür kokusu olan cesetlere yapılan ön otopside, kardeşlerin siyanür içerek intihar ettikleri ortaya çıktı. Kesin otopsi raporu daha sonra çıkacak olan kardeşlerin evinde, olay yeri inceleme ekiplerinin bulduğu su bardakları, siyanürü suya karıştırarak içtikleri ihtimalini ortaya çıkardı. Öte yandan evde çok sayıda antideprasan da bulundu.

ANNE BABADAN BORÇ KALMIŞ

Anne-babalarının ölümünün ardından yüklü miktarda borç kaldığı öğrenilen kardeşlerin bu nedenle bir süredir sıkıntıda oldukları öne sürüldü.

ARKADAŞLARI TEŞHİS ETTİ

Birinci dereceden akrabaları olmadığı ve tanıdıklarının Mersin’de yaşadığı ortaya çıkan kardeşlerin teşhislerini ise arkadaşları ile mahalle bakkalı yaptı. Adli Tıp Kurumu’nda Cumhuriyet savcısı gözetiminde yapılan teşhiste Oya Yetişkin ile ablası Kamuran Yetişkin’i, Oya’nın iş arkadaşı, Yaşar ve Cüneyt Yetişkin’i ise mahalle bakkalı teşhis etti. Kardeşlerden Cüneyt Yetişkin’in kuryelik yaptığı, Kamuran Yetişkin’in obezite, Yaşar Yetişkin’in ise sara hastası olduğu öğrenildi.

MAAŞA HACİZ KOYDULAR

Deniz "15 senedir tanıyorum onları. Dört kardeş de aynı evde yaşıyorlardı 4'ü de bekârdı. Yalnız sıkıntıları, maddi sıkıntıları vardı. Kardeşlerden biri müzik öğretmeniydi, diğeri kuryelik yapıyordu, diğerleri de evde oturuyorlardı. En son cumartesi alışveriş yapmaya geldiğinde bana 'Maaşıma haciz koydular' dedi" diye konuştu. ELEKTRİKLERİ KESİLDİ Polislerin olay yerinden ayrılmasının ardından, saat 09.30 sıralarında ise BEDAŞ eve giderek 607,16 liralık elektrik faturasının 2 aydır ödenmediği gerekçesiyle elektrikleri kesti.

16 YILDA 47 BİN 500 KİŞİ İNTİHAR ETTİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi intihar vakalarını Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a yönelttiği soru önergesi ile gündeme taşımıştı. Önergede intihar vakalarındaki artış vurgulanarak “2018 verilerine göre 3 bin 161 kişi intihar ederek hayatına son verdi. Başka bir ifadeyle 2018 yılında haftada 61 kişi intihar etti. AKP iktidarında intihar ederek hayatına son veren yurttaş sayısı ise resmi rakamlara göre 47 bin 537’ye ulaştı. Buna göre geçtiğimiz 16 yılda günde 8 kişi intihar ederek yaşamına son verdi” dendi. İntihar girişimlerinin Meclis’te de arttığı ifade edilen önergede İlgezdi şöyle dedi: “Meclis’in Halkla İlişkiler Binası’nın çatısına çıkan bir yurttaş intihar girişiminde bulundu. Geçtiğimiz aylarda da Halkla İlişkiler Binası’nın 5’inci katında bir intihar girişimi yaşandı. Son intihar girişiminde gördük ki, sayı o kadar artmış ki Meclis Başkanlığı branda sistemi almak zorunda kalmıştır.”

GEÇİM SIKINTISI 4500 CAN ALDI

TÜİK’in yayımladığı verilere göre AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılıyla 2018 yılı arasında 4 bin 481 kişi geçim sıkıntısı nedeniyle yaşamına son verdi. TÜİK raporuna göre geçim sıkıntısı nedeniyle intihar edenlerin sayısı yıllara göre şöyle oldu:

■ 2002-327
■ 2003-385
■ 2004-194
■ 2005-225
■ 2006-215
■ 2007-263
■ 2008-289
■ 2009-318
■ 2010-273
■ 2011-215
■ 2012-250
■ 2013-221
■ 2014-256
■ 2015-298
■ 2016-274
■ 2017-232
■ 2018-246

KRİZ DÖNEMLERİNDE İNTİHARLARDA YÜKSELME YAŞANIYOR

Psikiyatrist Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu artan intihar vakalarıyla ilgili şunları kaydetti: Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, toplumda intihar davranışında bir yükselme, artış gözleniyor. Daha önceki ekonomik kriz dönemlerinde de Türkiye’de bu hep konuşuldu.

Nedeni tabii ki insanların ruh halini, kendileri içinde bulundukları ortamda neler yaşadıkları, yani stres düzeyleri, önemli ölçüde belirliyor. İnsanların temel ihtiyaçlarının giderildiği, yeterli sosyal-toplumsal desteği alabildikleri, iş bulabildikleri ve belli bir uygun çalışma ortamlarının olabildiği dönemlerde haliyle stres düzeyi daha düşük oluyor. Kişinin dayanma gücü çevresel faktörler nedeniyle artıyor. Yani doğrudan ekonomik kriz bir intihara neden oluyor gibi bir sonuca varmak mümkün değil ama ekonomik kriz döneminde bu krizin topluma, halka nasıl dağıldığı, bunun sosyal politikalarla ne şekilde ele alınabildiği, alınamadığı önemli oluyor. 4 kardeşin intiharında çeşitli ruhsal tedavi için kullanılan ilaçların bulunması yanında bir ekonomik sıkıntı içerisinde oldukları da biliniyor. Bu bütün teorik bilgilerimize uyumlu bir durum. Ruhsal rahatsızlıkların sıklığında değişmeyen çok önemli bir faktör var: sosyal sınıf. Yani kişinin yaşam koşullarının çok daha zor olduğu bir sosyal sınıfta bulunması ruhsal rahatsızlık riskini artırıyor. Doğrudan intihar ediliyor diyemem ama ruhsal rahatsızlıklar da kişinin intihar girişiminde bulunma olasılığını da yükseltiyor tabii ki. Bu nedenledir ki, sosyal sınıf son derece önemli ve Türkiye’de son dönemdeki yoksullaşmayla ilgili artış böyle bir kaygıyı, bütün toplumları yönetenlerin, sağlık politikalarını belirleyenlerin tartışması gerekiyor. Sadece intihar değil, ruhsal rahatsızlıkların da son derece arttığını görüyoruz. Bu kişiler ancak toplu olarak intihar ettiklerinde haberdar olduk. İki kişi evde çalışmıyor, ikisi bütün ailenin geçimini sağlamaya çalışıyor ve o kaynaklarıyla da ilgili bir kısıtlılık var ve bu noktada bir çaresizlik yaşıyorlar. Burada esasında düşünülmesi gereken şey şu:

Biz onlardan haberdar mıydık? Nasıl haberdar oluyoruz, onların faturaları ödenmeyip borçları kabardığı zaman bir görevli kapılarına geliyor elektriklerini kesmek için. Çok daha önce bu ailenin sosyal anlamda, ekonomik anlamda, rahatsızlıklarıyla ilgili bir sağlık teşkilatının haberdar olması, onlarla ilgili gerekli sosyal desteğin sağlanması gerekiyor. Toplumsal olarak hepimizin bu noktada sorumluluğunda diye düşünüyorum, en başta yönetenler olmak üzere.