Erzincan İliç'te siyanürlü toprağın kaymasıyla gündeme gelen Çöpler Altın Madeni’nin yetkilisi, sızıntıdan sonra yaptığı açıklamada tesisin güvenliğini artırmak için ‘çok teknolojik geliştirmeler’ yaptıklarını savunmuştu. Yetkili, sızıntıdan 88 gün sonra açtıkları madende 'güvenli üretim' için tüm "iyileştirmeleri" yaptıklarını da iddia etmişti.

Kaynak: Haber Merkezi
Maden yetkilisi, siyanür sızıntısından sonra yaptıkları ‘iyileştirmeleri’ öve öve bitirememiş

Siyanür havuzunda kuşları zehirleyen, bölgede tarımı bitiren ve son olarak 2021’de çevreye siyanürlü solüsyon sızdıran Erzincan İliç'teki Çöpler Altın Madeni’nde korkulan oldu. Çevre Bakanlığı'nın defalarca kapasite artırımını onayladığı madende yaşanan toprak kayması sonucu, tonlarca tehlikeli kimyasal toprağa karıştı. 9 işçi göçük altında kaldı. Madenin genişletilmesi için verilen ‘ÇED olumlu’ raporunda imzası bulunanlardan biri de dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı, şimdinin AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum.

21 Haziran 2021’de söz konusu madende 50 ton siyanürlü su sızmış; bölgede bu sızıntıdan sonra kuş ölümleri gerçekleşmişti. Bakanlık, bu dönemde  Anagold Madencilik’e  16 milyon 441 bin TL idari para cezası uyguladı.

İyileştirmelerin yapılıp yapılmadığı tartışma konusu olurken; maden tam 88 gün sonra yani 22 Eylül 2022’de yeniden faaliyete açıldı.

BASINA KAPIYI AÇTI

Madenin faaliyete açılmasından sonra şirket, toplumsal tepkileri dindirmek için medyayı madene davet ederek burada çeşitli demeçler vermişti.

Maden işleme ve olası sızıntılara karşı alınan “tedbirlerle” çağırdığı iktidar yanlısı medyanın mensuplarına sunum yapan Cevher İşleme Tesisi Müdürü Koray Şimşek, ‘çok teknolojik geliştirmeler’ yaptıklarını ileri sürmüştü.

‘ÇOK TEKNOLOJİK GELİŞTİRMELER’

Basınç ve sensörlerde ‘iyileştirme’ yaptıklarını savunan Şimşek, şunları söylemişti: “Bu kapsamda da yığın liçin etrafında ki seddelerin kontrolü yapıldı. Yığın içine solüsyon ileten boru hatlarının flanş kontrolleri, boru kontrolleri hepsi tamamlandı. Ardından kaçak sistemi için hali hazırda ki sisteme çok teknolojik geliştirmelerde bulunduk. Gerek sensörler olsun gerekse basınç ölçerler olsun. Ardında da olası büyük bir yağışı karşılamak üzere ilgili rampanın havzasına 2 bin 100 metreküplük bir havuz yaptık ve bu havuzda da oluşabilecek herhangi bir yağmur suyu için gerekli aksiyonları yaptık.”

"GÜVENLİ ÜRETİME GEÇTİK"

Bu sızıntıdan 88 gün sonra ‘güvenli üretim’ yaptıklarını da iddia eden Şimşek, şunları kaydetmişti: “Bu yaşanan döküntü sonrası çevre bakanlığının yetkilileri ve bizler tarafından da yapılan tespitlerde ilgili derenin yani iddiaların gerçekleştiği Sabırlı deresinin kuru olduğu hem bizler hem de bakanlık yetkilileri tarafından tespit edildi. Her ihtimale karşı yine dere üzerinden ilgili numuneler alındı. Bu numunelerde herhangi bir karışma olmadığı tespit edildi. Dolayısıyla iddiaların tersine Fırat Nehrine herhangi bir siyanür karışması söz konusu olmadığı hem bakanlık hem bizim tarafımızdan teyit edilmiş oldu. İlgili çalışmaları yaptıktan 88 gün sonra tekrardan güvenli bir şekilde üretim faaliyetlerimize kaldığımız yerden başladık.”