Mahir Kanaat'in kuzeni Volkan Ateş: Hepimiz tahliye bekliyoruz

MUSTAFA KÖMÜŞ

Aralarında BirGün çalışanı Mahir Kanaat’in de bulunduğu 3’ü tutuklu 6 gazetecinin yargılandığı “sosyal medya” davası 24 Ekim’de başlıyor. Bundan 300 gün önce gözaltına alınan gazeteciler Mahir Kanaat, Tunca Öğreten, Ömer Çelik, Metin Yoksu, Derya Okatan ve Eray Sargın tam 304 gün sonra hâkim karşısına çıkacak. Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın maillerini yayımlayan RedHack’in paylaşımlarını sosyal medyada paylaşmak ve haberleştirmekle suçlanan gazetecilerden Mahir Kanaat, Tunca Öğreten ve Ömer Çelik 24 gün süren gözaltılarının ardından tutuklanırken, Metin Yoksu, Derya Okatan ve Eray Sargın savcılık ifadelerinin ardından mahkemece serbest bırakılmıştı.

Kanaat’in kuzeni Volkan Ateş ile bu dönemde yaşadıklarını ve davayı konuştuk. Kanaat’in sosyalist ve devrimci olduğunu anımsatan Ateş “299 gün önce eve düzenlenen baskınla Mahir’i gözaltına aldılar, 24 gün sonra tutuklayıp Silivri Cezaevine götürdüler. 304 gün sonra ilk kez hâkim karşısına çıkacak. Bir insan mesleğini yaptığı için gözaltına alınabilir mi? Tutuklanabilir mi? Bu nasıl bir akıl tutulması... Kaldı ki yapmadığı bir haber yüzünden tutuklu. Yaklaşık 10 aydır kendisiyle OHAL’den kaynaklı hem görüşemiyor, hem konuşamıyoruz. Sadece mektuplaşıyoruz, moralinin ve keyfinin cezaevi şartların da iyi olduğunun haberini alıyoruz. Bu da bize direnç oluyor” dedi.

Hangi vicdana sığar?
Kanaat’in yokluğunda kızı Eylül’ün yaşadıklarına değinen Ateş şöyle devam etti: “Çok acı günler geçiriyoruz tabii ki. Eylül sürekli babasını soruyor, sürekli gözaltına alındığı günü anlatıyor. Bu acı günlerin bize bıraktığı güzel bir onur da var, Mahir BirGün çalışanıdır, devrimcidir, bu sebeple yere daha sağlam basıyor, daha dik duruyor bunu da yadsıyamayız. Mahir hem Poyraz’ın doğumunu göremedi, hem de dilinden dökülen ilk “baba” kelimesini duyamadı, bu hangi vicdana sığar?”
Ateş “Biz bu tutuklamanın bir an önce son bulmasını ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını da talep ediyoruz. Mahir’in ve arkadaşlarının tahliyesini bekliyoruz. Aynı zaman da haber alma ve yapma hakkını savunan herkesi 24 Ekim de Çağlayan Adliyesine bu davayı sahiplenmeye çağırıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.