Mahirlerin mirası bugünlere taşındı

HABER MERKEZİ 

Ankara’da bulunan Makina Mühendisleri Odası Kültür Merkezi’nde Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf’ı (TAKSAV) “Kızıldere’nin yıldönümünde geçmiş, bugün ve gelecek” başlıklı söyleşi gerçekleştirdi. 

Türkiye devrimci hareketinin önemli isimlerinden, BirGün Yazarı Oğuzhan Müftüoğlu ve SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen katıldı. 30 Mart’a giden sürecin siyasal ve tarihsel koşulları üzerinde durulan söyleşide, Kızıldere’nin bugünkü anlamı ele alındı. 

Söyleşide konuşan Oğuzhan Müftüoğlu, Kızıldere Katliamı’na dair "Kendi gücü ile hareket eden, örgütlenen devrimciler imha edilerek, toplumdaki bu uyanış dalgası bastırılmaya çalışıldı" dedi.  

AMACINA ULAŞAMADI 

Dev-Genç’in 1970’li yıllarda tüm ülkede örgütlü olduğunu hatırlatan Müftüoğlu, “Fındık, çay mitingleri ile kurulan ilişkiler sonucu devrimci hareketin her yerde köylülerin ciddi bir sempatisi ve katılımı vardı. 1960’ların ortalarından itibaren gelişen toplumsal uyanış, devrimci bir örgütlenmenin büyüme koşullarını yaratıyordu. Böyle bir süreçte, Deniz’ler, Mahir’ler, Türkiye’nin bağımsızlığı için mücadeleyi örgütlediler” dedi. “27 Mayıs uzantısı, Avcıoğlu etkisindeki Madanoğlu gibi aktörlerin kışkırtmaları, 12 Mart sürecini hızlandırdı” diye konuşan Müftüoğlu, “12 Mart’ın ordu ve iktidarı şekillendirmeye dönük bir muhtıradan büyük bir operasyona ve sıkıyönetime dönüşmesi, kontrgerillanın etkinliğinde, devrimci mücadeleyi bastırma amacıyla oldu. O günün koşullarında, halkın öz örgütlülüğü, kendi gücü ile hareket eden, örgütlenen devrimciler imha edilerek, toplumdaki bu uyanış dalgası bastırılmaya çalışıldı” ifadelerini kullandı. 

Müftüoğlu son olarak şunları söyledi: “Mahir Çayan ve 9 arkadaşının böyle bir süreçte, Denizlerin asılmasına karşı giriştikleri eylemin Kızıldere’de bir katliamla sonlanması, bu amacı taşıyordu. Oysa 12 Mart sonrasında da yükselen devrimci hareket içerisinde gençler, işçiler, köylüler, Mahirlerin devrimciliğine, fedakârlığına sahip çıktı. Bu mirası bugünlere taşıdı.” 

TOPLUM DÖNÜŞTÜRÜLMELİ 

Söyleşide konuşan SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, siyasetin kişilerce küçük çıkar alanlarının korumaya çalıştığı bir sürece dönüştüğünü söyledi. Siyasetin şahsileştiği bir tablonun ortaya çıktığını ifade eden İşleyen, “Bunun sonucunda bütün ülkenin geleceği kaybedildi. Biz de neden böyle yapmadığımız, birilerini ünlü, milletvekili yapmadığımız için suçlandık. Buna kar+şı mücadele etmeye çalıştık, bunun başarı getirmeyeceğini anlatmaya çalıştık ancak bugün, gerçek bir toplumsal örgütlenmenin, mücadeleler içerisinde gelişmeyen, medya köpürtmesi ile büyüyen hareketlerin kalıcı olamayacağını hep birlikte gördük, işin ucunun montajlara, şantajlara gittiğini gördük maalesef. Biz siyaseti buradan çıkarmaya çalışıyoruz” dedi. 

İşleyen son olarak şunları söyledi: “Mahirlerin, Kızıldere’de yaşamını kaybeden devrimcilerin bugün hâlâ ne anlama geldiğini, 50 yıl sonra hâlâ Fatsa’nın köylerinde görebiliyoruz. Gerisi köpüktür, gelir geçer. Biz toplum içerisindeki örgütlenmeleri ilerletmeye çalışıyoruz, gençlik, işçiler, köylüler içerisinde ne kadar örgütlenirsek o kadar başarılı olabiliriz. Çağın hastalıkları tüm toplumu etkiliyor, sol da bundan bağımsız değil. Toplumu da dönüştürmemiz gerekiyor. Yerel seçimlerde, tüm bu gürültü içerisinde SOL Parti’nin ortaya çıkardığı temiz, inançlı siyaseti fark yaratıyor. Neysek o olarak mücadele ediyoruz, bunu çoğaltarak bir şeyleri değiştirebiliriz.”