'Mahkeme yok hükmündedir!'

ELÇİN YILDIRAL

Abdullah Öcalan'ın avukatlığını yaptıkları için tutuklanan Kürt avukatların yargılandığı davanın 2. duruşmasına İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Çağlayan’da İstanbul Adalet Sarayı’nda görülen duruşma yine gergin başladı. Duruşma salonun küçük olması nedeniyle izleyiciler dışarıda kaldı. Sadece 4 ajansın duruşma salonuna girilmesi kararına diğer basın mensuplarından itiraz geldi. Özel güvenlik ile basın görevlileri arasında yaşanan tartışmanın ardından, avukatların yardımıyla gazeteciler salona alındı.

Duruşma salonun bulunduğu koridora ise önceki duruşmadan farklı olarak üç barikat konulduğu görüldü. Duruşma salonundaki izdiham nedeniyle sık sık gergin anlar yaşandı. Avukatlar, gazeteciler ve izleyiciler sandalyelerin üzerine çıkarak duruşmayı izlemeye çalıştı.

MAHKEMEDE ÖCALAN ATIŞMASI
36’sı avukat, biri gazeteci olmak üzere toplam 50 kişinin yargılandığı davada salonda bulunan bir kadın avukatın cep telefonu ile fotoğraf çekmesi üzerine kadın avukat Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin talimatıyla dışarı çıkartıldı.
Duruşmada Başkan Ekinci, Öcalan için “Terör örgütü ele başı” deyince avukatlar itiraz etti. Avukatların “Hükümlü” diyebilirsiniz uyarısı üzerine başkan Ekinci, “elebaşı diyebilirim” dedi. Çıkan tartışmada, başkan Ekinci, “Beğenmiyorsanız reddedin mahkemeye heyetini” karşılığını verdi.

MAHKEME BAŞKANI CÜBBESİNİ ÇIKARDI
Bazı avukatların söz almak istemesine mahkeme başkanı söz vermedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı ile avukatlar arasında sert tartışma yaşandı. Mahkeme başkanı “söz vermiyorum. Duruşmayı nasıl yapacağız” dedi. Avukatlar, “söz vermek zorundasınız. Bu kararınıza itiraz ediyoruz” diye tepki gösterdiler. Ekinci, sanık avukatlar hakkındaki suçlamaları okuduğu sırada, tutuklu sanık İbrahim Bilmez hakkında 50 kez Habur’dan çıktığını söylemesi üzerine, savunma avukatları, “Bari iddianameyi doğru okuyun,  müvekkil yurt dışına çıkmıştır” diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Ekinci, “Bu dava böyle gitmez” diyerek cübbesini çıkardı ve duruşmaya kısa süreli ara verdi. Aranın ardından savunma avukatları, mahkeme başkanına “Meslektaşlarımız yargılandığı için acı duyuyoruz. Utanıyoruz. Lütfen sabır gösterin” dedi. Başkan Ekinci ise, sandalyelerin üzerine çıkarak duruşmayı izlemeye çalışan izleyicileri yerlerine oturmaları konusunda uyardı.

'CANIMIZI YAKIYOR'
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı savunma avukatı Selçuk Kozağaçlı, arkadaşlarının hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu belirterek, ÖYM'lerin artık yok hükmünde olduklarını söyledi. "Canımızı yakan şey meslektaşlarımızın tutuk hali” diyen Kozağaçlı, onların tutuklu kalması için hiçbir sebep olmadığını söyledi.

'ARKADAŞLARIMIZI ALIP GİDELİM'
6352 sayılı yasaya göre böyle bir mahkemenin kurulamayacağını ifade eden Kozağaçlı, "Böyle bir mahkeme yok hükmündedir. Mahkemenin torba yasa ile yok haline getirildi. Sürdürülemez oldu” dedi. Siyasal davalar yargılama tarihinin bir parçası olduğunu ifade eden Kozağaçlı,  Ayıp, günah. Bu hukuksal tutuk hali değildir. Bu bir hürriyeti tahdit durumudur.  Arkadaşlarımızı alıp çıkalım. Sizden içtihat beklenmiyor. Bu tür bir emekliliği bizi tutuklayarak, bize eziyet ederek geçirmeyin” diye konuştu.

İçeride ‘tiyatro’
dışarıda protesto

Dava öncesinde sanıkları avukatları, yurtdışından gelen hukukçular ve sanık yakınları adliye önünde basın açıklaması yaptı.

Sanık avukatları adına konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı avukat Meral Danış Beştaş yargılamanın meşru olmadığını dile getirerek "Öcalan tecrite alındı ve hava kötü tekne bozuldu gibi bahaneler üretilerek avukatlarıyla görüştürülmedi. Ardından Öcalan'ın avukatlarıda KCK Davası kapsamında hapse atıldı. Davanın iddianamesinde sayın Öcalan'la görüşmek suç olarak gösteriliyor. Öcalan'ın tanık olarak ifade vermesi talebimiz de reddedildi. Devletin faşizan anlayışının temsilcisi Özel Yetkili Mahkemeler, Kürt halkının doğal taleplerini dile getirmesinden rahatsız olduğu için binlerce insanı tutuklamıştır" dedi. Tutuklu avukatlara destek için yurtdışından gelen hukukçular adına söz alan Yves Ochansky ise "Bir avukatın mesleğini icra ettiği için tutuklanması kabul edilemez. Tutuklu meslektaşlarımıza destek olabilmek adına Avrupa'nın çeşitli yerlerinden geldik" dedi. CAN BURSALI