Manevi danışmanlık uygulaması, Diyanet’in girişimleriyle toplumsal yaşamın tümüne yayıldı. Manevi danışmanlık sertifika programı ile “ilgi duyanların” cezaevlerinde, hastanelerde ve öğrenci yurtlarında çalışmasının önü açıldı.

Manevi danışman gelir kapısı oldu

Mustafa BİLDİRCİN

AKP’nin ilk kez 2003 yılında Aile İrşat ve Rehberlik Büroları’nda hayata geçirdiği manevi danışmanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın girişimleriyle toplumsal hayatın tümüne yayıldı. Manevi danışmanlık kapsamında görevlendirilen manevi rehberler, okullardan hastanelere, cezaevlerinden kadın sığınma evlerine kadar birçok alanda görev yapmaya başladı. Uygulama, bazı üniversiteler ile özel kurslar için de adeta gelir kapısına dönüştürüldü.

Çok sayıda üniversite, “Manevi Rehberlik Sertifika” programı açarken “Kariyer odaklı” eğitim verdiğini belirten özel kurslar da “Yaşam Koçluğu Eğitimleri” adı altında manevi danışmanlık ve rehberlik eğitimleri başlattı. Online eğitimler kapsamında sertifika verilen kursiyerlerin, ceza infaz kurumlarında, hastanelerde ve çocuk sevgi evlerinde çalışabileceği belirtildi.

CEZAEVLERİ, HASTANELER ÖĞRENCİ YURTLARI

Kentlere göre değişiklik gösterebilen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik kurs ücretleri 400 TL’den başlıyor 1250 TL’ye kadar çıkıyor. Toplam iki ay süren eğitimlerin ardından düzenlenen online sınavda “başarılı” sayılan adaylar adına “Manevi Danışman” sertifikası düzenleniyor. Bakanlık onaylı sertifikayı alan kursiyerlerin çalışabileceği alanlar, kursların tanıtım sayfalarında şöyle sıralanıyor:

•Gençlik hizmetleri
•Hükümlü ve tutuklulara yönelik hizmetler
•Sağlık tesisleri
•Engellilere yönelik hizmetler
•Bağımlılıkla mücadeleye yönelik hizmetler
•Göçmenlere yönelik hizmetler

KURSLARA KATILIM HERKESE AÇIK

MEB onaylı hizmet verdiklerini belirten özel kurumlar, manevi danışman ve rehber olmak isteyenlere çok geniş yelpazeli vaatler de sunuyor. Ankara’daki bir özel kursun internet sitesinde, “Manevi Rehberlik kursu size ne sağlar?” sorusuna şu yanıt veriliyor:

“Manevi Rehberlik yapacak İlgili personel halen görev yaptığı il sınırları içerisinde durumuna uygun KYK yurdunda manevi rehber olarak görevlendirilecektir. Manevi rehberlik görevlisi, cuma günleri müftülük bünyesinde görev yapacak; görev yaptığı yurtta mescit/cami varsa ve aynı gün için burada da ihtiyaç olursa Cuma günü de aynı yurtta görevine devam edecektir.”

Kurslara katılabilecek kişiler ise “İlahiyat mezunları, Diyanet bünyesinde çalışanlar, imam hatip mezunları, öğretmenler” ve “Bu alana ilgi duyan herkes” olarak sıralanıyor.

CİDDİ SAKINCALAR DOĞURUR

Psikolojik Danışman ve Rehber Zehra Kulalı Gezici, özel kurslara kadar yayılan manevi rehberlik kurs programlarının olası sakıncalarını BirGün’e anlattı. Türkiye’deki gençlerin ekonomik koşullar ve gelecek kaygısı nedeniyle ciddi sorunları olduğunun altını çizen Gezici, “Bu çocuklar ciddi uzmanlığı olmayan kişilere emanet edildiğinde geri dönülemez zararlara yol açılabilir” dedi. Türkiye’de iyi yetişmiş psikolog ve danışmanların olduğunu belirten Gezici, “Ancak tercih, İlahiyat ve imam hatip mezunlarından yana kullanılıyor. Bu girişimin, imam hatiplere iş imkanı yaratmaktan başka bir amacı olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.

ALAN UZMANLARA BIRAKILMALI

Öğrenci yurtlarında başlatılan manevi danışmanlık uygulaması ile Diyanet’in öğrenci yurtlarına rahatça girip çıkabileceği bir ortam yaratıldığını savunan Gezici, şunları söyledi:

“Öğrenci yurtlarında görevli manevi rehberlerin hazırladığı raporlar, müftülüklere gönderiliyor. Müftülükler, iki ayda bir yurtlara giderek, ‘Yerinde denetim’ yapabiliyor. Manevi danışmanlık, mevcut sorunların tespitinden çok, kişinin eksiklikleri üzerinden yaklaşım sağlanan bir uygulama. Psikolojik yardıma ihtiyaç duyan bir çocukla ilgili yaşanabilecek olası bir müdahale zafiyeti, intiharla dahi sonuçlanabilecek üzücü durumlara yol açabilir. Bu alan, uzman psikolog ve PDR’cilere bırakılmalıdır. Yurtlarda manevi danışmandan çok, psikolog ve sağlık personeline ihtiyaç vardır.”