AKP’nin yüzüne gözüne bulaştırdığı ve dağıtamadığı “5 adet” maske meselesinden, yurttaş ile sağlık çalışanlarına reva görülen merdiven altı atölyelerde sahte üretilen maske ve antiseptik dezenfektanlar için çözüm yolu belli: Sağlık kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar ile vatandaşlar için kişisel koruyucu donanım ve hijyen malzeme paketinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanmalı

Maskede çözüm belli

Dr. Ergün DEMİR - Dr. Güray KILIÇ

Maske kullanımı, el hijyeni, antiseptik/dezenfektan kullanımı Covid-19 virüsünün bulaşının önlenmesine ve kontrolüne yönelik kapsamlı önlemler paketinin bir parçasını oluşturuyor. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Cumhurbaşkanlığı’na sunulan maske raporunda piyasada satılan ve halen kullandığımız maskelerin yüzde 95’inde filtre özelliğinin olmadığı ve ventilli maskelerin hastalığı yaydığı belirtiliyor.Hijyen konusunda uzman bir sanayici/eczacı Sağlık Bakanı’na yazdığı mektupta, kullanılan birçok antiseptik dezenfektanın da sahte ve koruma özelliğinden yoksun olduğunu belirtmekte. Bu konu ile olarak henüz ilgili kurumlardan ve Bilim Kurulu’ndan bir açıklama yapılmadı. Bu durum salgın boyunca vatandaşlara ve sağlık çalışanlarına uluslararası ve ulusal standartlara uygun olmayan maske ve antiseptik/dezenfektan kullandırıldığı konusundaki kuşkuları artırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 6 Nisan tarihinde yayımlanan ‘Covid-19 hastalığında maske kullanımına ilişkin öneriler’ rehberi 5 Haziran’da güncellendi. Rehber, Covid-19’un önlenmesinde maske kullanımıyla ilgili güncellenmiş bilimsel kanıtlara ve pratik önerilere yer veriyor. Maske kullanımının amacı, enfeksiyonlu maske kullanıcısının virüsü başkalarına bulaştırmasının önlenmesi ve sağlıklı maske kullanıcısının enfeksiyona karşı korunmasıdır.

Maske türlerini şöyle özetleyebiliriz:

>>Tıbbi maske: Tıbbi maskeler uluslararası ve ulusal standartlara göre sertifikalı olmalıdır. Tek kullanım için tasarlanan bir tıbbi maskenin ilk filtrasyon solumaya izin verme ve öngörülüyorsa sıvı rezistansı gibi özellikleri türüne ve dokuma olmayan katman materyallerine bağlıdır. Tıbbi maske dikdörtgen biçiminde olup üç ya da dört katmandan oluşur. Katmanlardan her biri çok ince elyaftandır. Bu maskeler damlacık ve parçacık bloke etme özelliklerine göre test edilir. Bu maskeler damlacık ve parçacıkları bloke ederken aynı zamanda kullanıcısının soluk alıp vermesini de sağlamalı. Tıbbi maskeler KKD olarak kategorize edilen ve düzenlemeye tabi tıbbi aygıtlardır.

>> Tıbbi olmayan maske: Tıbbi olmayan maskeler dokunmuş ya da polipropilen gibi dokunmamış çeşitli türde kumaşlardan yapılır. Tıbbi olmayan maske ne tıbbi bir aygıt ne de kişisel koruyucu donanımdır. DSÖsağlıklı kişilerin toplu ortamlarda hem tıbbi hem de tıbbi olmayan maske kullanmalarını tavsiye eden ülkelere bu önemli konuda araştırmalar yapmaları çağrısında bulunmakta.

Maskeler yalnızca bir kişi tarafından kullanılmalı, başkalarıyla paylaşılmamalıdır. Tıbbi maskeler ıslandığında ya da gözle görünür biçimde kirlendiğinde değiştirilmelidir. Islanmış bir maske uzun süre kullanılmamalıdır. Tıbbi olmayan maskeler, başka maddeleri kontamine etmemesi için sık sık yıkanmalı ve ayrı tutulmalıdır.

maskede-cozum-belli-785339-1.

‘ÜCRETSİZ’ MASKE DAĞITIMI MACERASI

Hatırlanacağı gibi süreç, 4 Nisan’da Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın “Devlet, halkın ulaşabilir olduğu noktalarda maske satacak” açıklaması ile başladı. Ancak gelen eleştiriler üzerine, 6 Nisan’da AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kesinlikle para ile maske satışı yasaktır. Salgın bitene kadar vatandaşlarımızın tamamına yetecek maske stokumuz ve üretim planlamalarımız vardır. Ücretsiz şekilde maske ulaştırmaya kararlıyız" açıklaması yaptı. Ancak plansız, programsız, aceleyle ve zoraki adımlar atılarak başlatılan vatandaşlara ücretsiz maske sağlanmasına ilişkin sorunlar çözülemedi. Tedarikte ve dağıtımda yaşanan organizasyonsuzluk devam etti. Vatandaşlar SMS ile eczane arasında mekik dokumak zorunda kaldı. Maskeler ise PTT, e-Devlet, USHAŞ, SMS, eczane, Hayat Eve Sığar, Devlet Malzeme Ofisi arasında dolaştırıldı ve bir türlü maskeler vatandaşlara ulaştırılamadı.

13 Nisan tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile “Sağlık Bakanlığı’nca temin edilerek dağıtımı yapılacak olan korunmaya yönelik kullanımı tavsiye edilen her türlü kişisel koruyucu ekipman ücretsiz verilecektir” hükmü getirildi.

5 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulusa sesleniş konuşmasında, “Bugüne kadar piyasada satışına izin vermediğimiz cerrahi maske ve bez maske satışına halkımızın kolayca ulaşabileceği yerlerde izin vermeyi planlıyoruz. Bir üst fiyat belirleyeceğiz” diyerek maske satışının izni ile ilgili açıklamada bulundu. Özetle, “ABD ve İngiltere’ye ücretsiz maske desteği yapıyoruz” diye propaganda yapılırken kendi vatandaşlarına yaklaşık iki ay içerisinde altı kez yöntem değiştirerek maske satan ‘bir başarı hikâyesi’ yazılmış oldu.50 yıl önceki “karneyle ekmek’’ polemiğini sürekli tekrarlayan AKP, pandemi döneminde beş maskeyi vatandaşa dağıtamayıp, “karneyle maske’’ gerçeğini vatandaşlara eczane önlerinde yaşatarak öğretti.

NEDEN MASKE DAĞITILAMADI?

150 ülkenin talebi karşılandı da vatandaşların ücretsiz maskeleri neden karşılanamadı? AKP Genel Başkanı’nın, “Salgın bitene kadar vatandaşlarımızın tamamına yetecek maske stokumuz ve üretim planlamalarımız vardır. Ücretsiz şekilde maske ulaştırmaya kararlıyız” açıklamasının üzerinden bir ay geçti. ‘Bir ay içerisinde ne oldu da maskelerin ücretli satılmasına karar verildi’ sorusunun cevabını vatandaşlar hâlâ beklemekte.

Vatandaşlara ve sağlık çalışanlarına reva görülen maskenin koruma özelliği olmadığının bilimsel kanıtları Cumhurbaşkanlığı'na sunulduğu iddia edilen maske raporunda imzası bulunan Marmara Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Erkan İşgören’inaçıklamasında yatıyor:

>>Covid-19 salgınından korunmak için kullanılan maskelerin yüzde 95’inde filtre özelliği yok. Ortada filtre olmayan maskeyi üreten tek ülke, maalesef Türkiye...

>> Yüzde 95 ila 99 filtrasyon özelliğine sahip maskenin orta katmanında kullanılması gereken “meltblown”dur. Spunbond’un kilogram fiyatı pandemi öncesi yaklaşık 1,25 ila 1,50 dolardı. Bu, pandemiyle birlikte 8 dolarlara kadar çıktı. “Meltblown” ise yaklaşık 3 dolardan satılıyordu ve 38 dolara kadar yükseldi. Bu fiyatlar ithal fiyatları değil. Yerli üretimden, Türkiye’deki satış fiyatından bahsediyoruz. Meltblown kullanılması her bir maskeye yalnızca 6 kuruş maliyet katmaktadır.

>>Ventilli maskeler hastalığı yayabilmekte. Hasta bir insan bunu kullandığı takdirde o kişinin öksürüğüyle gelen partiküller, ventilden dışarıya verilebilmekte.

>> Üretim yapan firmaların yüzde 90’nı vasıfsız işçilerle antihijyenik koşullarda merdiven altı üretim yapmakta. Kurallara uyan ve düzgün çalışan işletmeler ise Ankara’da, Adana’da, İstanbul’da birkaç tanedir ve bunlarda çoğunlukla ihracata çalışmakta.

>> İngiltere, Almanya ve Hollanda’da da üretim başladı. Üretim yerleri tamamen kameralarla izlenmekte. Girenler tamamen beyaz tulumlar içerisinde. Maskeli ve eldivenli… Ürün hiç dokunulmadan paketlenmekte ve kullanıcıya tekli ya da 10’lu paketlerle sunulmakta. Bizde ise 50’li paketlere herkes elini daldırmakta ve istediği gibi almakta.

>> Son olarak İşgören, “Pandeminin ateşli döneminde her şeye müsaade edildi. Zannediyorum iki haftaya, önümüzdeki hafta da olabilir artık bu spunbond/tela‘dan yapılmış üç katlı maskenin satışı tamamen yasaklanacak gibi göründüğünü” ifade etti.

DENETLENMEDİĞİ İDDİASI ÖNEMLİ

Özetle; standartlara uymayan antihijyenik koşullarda merdiven altı üretimi yapılan, hastalığı yayan maskelerin halka ve sağlık çalışanlarına kullandırılmasına müsaade edildi. Yine kamuoyuna yansıyan bilgiye göre sanayici/eczacı Mehmet Şapcı, Sağlık Bakanı Koca'ya yazdığı mektupta şunları belirtti: “Ülke genelinde kullanılan antiseptik ve dezenfektanların büyük bölümünü sahtedir.Hastanelerde kullanılan birçok antiseptik dezenfektan da sahte ve koruma özelliğinden yoksundur. Bu ürünler ilaç fabrikalarında bilimsel yollarla üretilmesi gerektiği halde merdiven altı tesislerde standart dışı ve koruyucu özelliği bulunmadan üretilmektedir.”

Özetle; birçok antiseptik dezenfektanın merdiven altı tesislerde standart dışı ve koruyucu özelliği bulunmadan üretildiği ve büyük bölümünün sahte olduğu, en önemlisi de bu merkezlerin Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmediği iddiası önemli.

Peki, kişisel koruyucu donanım için Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) kaynak var. Bedel neden yurttaşın cebinden çıkıyor? Sağlık kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar ile vatandaşlar için kişisel koruyucu donanım ve hijyen malzeme paketi, SGK’ce karşılanmalı.

>>Salgının başlangıcından bugüne 30 binden fazla sağlık çalışanı Covid-19 tanısı almıştır ve halen yüksek risk devam etmekte. Ekipman kullanımı ve malzeme yetersizliği ile kişisel koruyucu donanım eksikliğinin bu sonuçtaki payı yüksek.

>>Diğer yandan hane halkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcamalarına salgın nedeniyle maske, yüz siperliği, hijyen malzemesi, ateş ölçer vs. için aylık yaklaşık 250 TL harcama da eklendi. Oysa sağlık kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar ile vatandaşlar için kişisel koruyucu donanım ve hijyen malzeme paketi, SGK’ce karşılanabilir.

>>SGK’ce bedeli karşılanan tıbbi malzemeler Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) üçüncü bölümünde yer almakta. SUT değişikliği yapılarak, vatandaşlar ve sağlık çalışanlar için kişisel koruyucu donanım/hijyen malzeme paketi pandemi sona erene kadar Kurumca bedeli karşılanacak tıbbi sarf malzemeler (EK-3-C) listesine alınarak karşılanabilir. Bunun için GSS fonunda yeterince kaynak mevcut. SGK, sağlık hizmetlerini finanse ederken GSS kapsamında topladığı fon gelirlerden sağlık hizmet sunucularının sundukları hizmet karşılığı olarak ödeme yapmakta.

maskede-cozum-belli-785402-1.

>>Pandemi süresince yönetmeliklere ve standartlara göre uygun malzeme ile üretilen kişisel koruyucu donanım ve hijyen paketi için emekliler yüzde 10, çalışanlar yüzde 20 katılım payı ödeyerek medulla/eczane sisteminde T.C No ile çalışma ve yaşam koşullarına göre günlük en az 2-3 olmak üzere tekli veya 10’lu paketlerde haftalık olarak eczanelerden alabilmeli. Tabloda görüldüğü gibi GSS kapsamında sunulan sağlık hizmetleri için yeterli kaynak mevcut. Ancak bulaşın engellenmesine ve böylece salgın için yapılacak tedavi harcamalarının azalmasına katkı yapacak olan kişisel koruyucu donanım ve hijyen paketi için SGK hiçbir adım atmadı. Oysa salgınla birlikte ekonomik kriz de giderek derinleşmekte ve başta yoksullar olmak üzere toplumun tamamını etkiler hale gelmekte.

Sonuç olarak; AKP iktidarı, plansız, programsız, aceleyle ve zoraki adımlar atılarak başlatılan vatandaşlara ücretsiz maske sağlanmasının yarattığı sorunları çözemedi. Standartlara uygun malzeme ile hijyen için üretilen maske ve dezenfaktanı vatandaşlardan ve sağlık çalışanlardan imtina ederek yurtdışına ihraç etmiş, antihijyenik koşullarda merdiven altı üretimi yapılan, hastalığı yayan maskeler ile antiseptik/dezenfektanı halka ve sağlık çalışanlarına kullandırılmasına müsaade edildi. Vatandaşlara satılan/verilen bu maskelerin kullanıma verilmeden önce kontaminasyona karşı steril edilmediği, sterilizasyon yöntemine uygun paketleme malzemesi kullanılmadığı, sterilizasyon işlemi tamamlanmadan hazır hale getirildiği ve uygun malzemeden yapılmamış olduğu sıklıkla dile getirilmekte. Son dönemlerde başka alanlarda faaliyet gösteren girişimcilere koşulları sağlamadıkları halde kişisel koruyucu donanım üretim sektörü için sertifika verilerek merdiven altında üretime başlatılmaları ve denetlenmemeleri sonucunda bugünkü tablo ortaya çıktı.

SGK’CE ÜCRETSİZ KARŞILANMALI

Aynı zamanda Sağlık Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayımladıkları Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği, Tıbbi Cihaz Yönetmeliği, Biyosidal Ürünler Yönetmeliği kapsamında kişisel koruyucu donanımların piyasaya arz ve hizmete sunum, piyasa gözetimi, değerlendirilme ve denetimi için sorumlu. Antihijyenik koşullarda merdivenaltı üretimi yapılan, hastalığı yayan maskeler, antiseptik /dezenfektanların vatandaşlara ve sağlık çalışanlarına reva görülmesini vicdanen, ahlaken ve mesleki olarak kabul etmiyoruz.

Bir an önce kullanım fizibilitesi, erişim, tedarik ve maliyet unsurları hesaba katılıp gerekli planlama yapılarak sağlık kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar ile vatandaşlar için kişisel koruyucu donanım ve hijyen malzeme paketi, SGK’ce ücretsiz karşılanmalı.