Mecliste ilk kavga

Meclis Genel Kurulu’nda CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’ın, “Recep Tayyip Erdoğan korkar, Ali İsmail Korkmaz!” sözüne AKP, Çam’ın özür dilemesini ya da cezalandırılmasını isteyince vekiller arasında gerginlik yaşandı.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, “Eskişehir’de üniversitede de okuyan Ali İsmail Korkmaz polis ve esnaf tarafından dövülerek öldürüldü. Onun aramızdan ayrılışının yarın ikinci yılı. Kendisine yapılan bu şiddeti kınıyoruz. Ve kendisini öldürenlerin yargılanarak tutuklanarak cezalarını çekmesini istiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan korkar, Ali İsmail korkmaz” diye konuştu.

İSMET YILMAZ UYARDI
Çam’ın sözünü Meclis Başkanı İsmet Yılmaz, “Muhakkak ki milletvekilleri kendi hür iradeleriyle istediklerini söyleme hakkı var. Ancak bu istediklerini söyleme bir başka birisine hakarete olmayacak ve bir de Sayın Cumhurbaşkanı devletin başı. Cumhurbaşkanı devletin başıdır, dolayısıyla da bu yaptığınız doğru değildir, çok net şekilde söylüyorum” dedi.

AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Çam’ın ifadelerini şiddetle kınadıklarını belirterek, “Cumhurbaşkanımıza söverek, orada sövmek ifadesi kullanılıyor ve orada Cumhurbaşkanımıza hakaret edercesine bir ifade kullanmasını kabul etmiyoruz. Aynen kendilerine iade ediyoruz. Kimin korkup korkmadığını bu millet çok iyi bilir” diyerek tepki gösterdi.

AKP, CHP’Lİ ÇAM’IN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Aydın, “Bu sözden dolayı hatibin özür dilemesini istiyoruz. Eğer özür dilemeyecekse de Meclis Başkanlık Divanı tarafından İçtüzüğün 161. Maddesinin 3. Bendi gereğince işlem yapılmasını ve Meclis’ten geçici çıkarma cezası ile cezalandırılmasını talep ediyorum” diye ekledi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de, “Ali İsmail Korkmaz’ın katillerinin bulunması da zorunluluktur. Bu nedenle sayın milletvekilimizin konuşması bu çerçevede değerlendirilmelidir. Herhalde AKP’li milletvekilleri Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesini savunuyor olamazlar. Tartışmayı burada kesmemiz gerekir” dedi.

Meclis Başkanı Yılmaz da İçtüzüğü hatırlatarak, “Biz sayın hatibin devletimizin başı olan Sayın Cumhurbaşkanımızın hiç burada değil ve şu anda Srebrenitsa katliamı ile ilgili gündem dışı bir söz verilmiş iken bir başka konu muhakkak ki Türkiye’de yapılan bir haksızlığı benimsemek mümkün değildir. Hep beraber kınıyoruz, faillerinin bulunmasını isteriz. Ama hiç alakası olmayan devlet başkanına Cumhurbaşkanı’na haksız bir sözü oldu. Bundan dolayı da hatibin sözünü düzeltmesi gerekir ya da İçtüzüğün 161. Maddesini uygulamak durumunda kalıyorum” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, “Milletvekilimizin yerinden aldığı sözde kullandığı ifade o dönemin başbakanı sıfatıyla Recep Tayyip Erdoğan’a bir siyasi eleştiri mahiyetindedir” diye konuştu.

HAKARET VAR MI , YOK MU TARTIŞMASI
Altay, Çam’ın sözünde hakaret olmadığını ifade ederken Meclis Başkanı da, “Size Engin Altay korkak deseler bu hakaret değil midir” dedi. Altay da, “Siyasi eleştiri mahiyetindedir” karşılığını verdi.

Levent Gök de, “Olay çok abartılı hale geldi. Biz hakaret yoktur diyoruz” dedi. Meclis Başkanı’nın “Hakaret yoktur diyorsunuz” sözüne Gök, “Hakaret yoktur diyoruz. Ben milletvekili arkadaşımız adına bunun bir siyasi eleştiri olduğunu ifade ediyorum” karşılığını verdi.

Ahmet Aydın da, “Böyle top çevirmeye gerek yok, ilkeli, erdemli olmak lazım. Siyaset edebi gerektirir, siyasi ahlakı gerektirir. Biz ölüler üzerinden siyaset yapmayacağız, biz acılar üzerinden de siyaset yapmayacağız. Adeta kendi içlerindeki korkuyu Sayın Recep Tayyip Erdoğan korkuyor gibi yansıtmak suretiyle burada ifade ettiklerine göre herhalde Recep Tayyip Erdoğan’dan bu kadar çok korkuyor bunlar. Hatibin sözünü geri alması lazım. Niye gocunuyorsunuz” diye konuştu.

TARTIŞMA UZADI, BİRLEŞİME ARA VERİLDİ
Tartışmanın üzerine Meclis Başkanı oturuma 5 dakika ara verdi ve grup başkanvekillerini toplantıya çağırdı. Aradan sonra söz alan Levent Gök, “Burada yapılacak her türlü siyasi eleştiriyi de hakaret kastı içinde değerlendirmemek gerekir. Arkadaşımızın ifade ettiği siyasi eleştiri mahiyetinde olup, herhangi hakaret kastı bulunmamaktadır” dedi.

TUTANAKLARA SERT TARTIŞMALAR YANSIDI
Çam’ın sözlerine AKP sıralarından sert tepki geldi. Meclis tutanağına da şu konuşmalar yansıdı:

ÇAM: Recep Tayyip Erdoğan korkar, Ali İsmail Korkmaz!

Teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar, AKP sıralarından "yuh" sesleri ve sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN - Sayın Çam…

-“ ŞEREFSİZ!”, “TERBİYESİZ HERİF” SESLERİ YÜKSELDİ-

ABDULKADİR AKGÜL (Yozgat) - Şerefsiz!

MEHMET METİNER (İstanbul) - Terbiyesiz herif!

BAŞKAN - Sayın Çam, muhakkak ki milletvekillerinin kendi hür iradeleriyle istediklerini söyleme hakları var ancak bu istediklerini söyleme, bir başka birisine hakaret olmayacak…

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bir Cumhurbaşkanına.

BAŞKAN - …ve bir de Sayın Cumhurbaşkanı devletin başı. "Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağımıza" diye taahhüt etti. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Dolayısıyla da bu yaptığınız doğru değildir, çok net şekilde söylüyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) - Ne yaptı… (AKP sıralarından gürültüler)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sözünü geri alsın.

BAŞKAN - Sayın Bostancı...

MUSA ÇAM (İzmir) - AKP genel başkanı gibi davrandı, AKP eş başkanı gibi davrandı... (AKP sıralarından gürültüler)

MEHMET METİNER (İstanbul) - Bu nasıl bir ahlaksızlıktır Sayın Başkan?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Halktan korkmuyor da 200 tane polisle dolaşıyor Cumhurbaşkanı. (AKP sıralarından gürültüler)

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Bağırma be, car car car başladın gene!

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Halk tarafından seçilenin halkın arasında korkmadan dolaşması lazım.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Hatibimiz sözünü geri almayacaktır ama arzu ederseniz usul tartışması açacağız yani.

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Tamam o zaman size de "Engin korkak." diyelim olsun bitsin.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkanım, bence olay çok abartılı bir hâle geldi.

ABDULKADİR AKGÜL (Yozgat) - Allah belanızı versin sizin.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, Millet Meclisinde her milletvekilinin bir siyasi eleştiri yapma hakkı vardır. Sayın Cumhurbaşkanı da bundan önceki söylemleriyle bu siyasi tartışmaların odağında yer almıştır. Bu çerçevede, bir adalet arayışının burada dillendirilmesinin hakaret kastıyla ilişkilendirilmesi söz konusu olamaz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Siz kanlı geçmişinizin hesabını verin önce yahu, ne adalet arayışı?

BAŞKAN - "Hakaret yoktur." diyorsunuz?

LEVENT GÖK (Ankara) - Biz "Hakaret yoktur." diyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Bunu da hatip söyleyecek "Hakaret niyetim yoktur." diyecek, bundan daha doğalı var mı?

OKTAY VURAL (İzmir) - Gerek yok ki efendim, gerek yok ki.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Size "katil" mi diyelim?

LEVENT GÖK (Ankara) - Hayır, ben, milletvekili arkadaşımız adına bunun bir siyasi eleştiri olduğunu ifade ediyorum, yeterdir bu.

BAŞKAN - Peki.

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Tamam, CHP Grubu "korkak" soyadını kabul etsin, olsun bitsin o zaman.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Binlerce insanı öldürdünüz geçmişinizde, "katil" mi diyelim size?

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, siz zaten uyarınızı yaptınız efendim.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Gerisi mahkemenin işi."