Obama’nın bu kez, önceki iki tartışmaya kıyasla çok daha iyi hazırlandığı; görüşlerini açıklıkla, güçlü bir tonda, Romney’in dış politika alanındaki...

Ergin Yıldızoğlu (Cumhuriyet)
• Obama’nın bu kez, önceki iki tartışmaya kıyasla çok daha iyi hazırlandığı; görüşlerini açıklıkla, güçlü bir tonda, Romney’in dış politika alanındaki tecrübesizliğini, sık sık çizgi değiştirdiğini vurgulayan şakalarla süsleyerek sunduğu görüldü. Buna karşılık, tartışma boyunca, Romney, “Çay Partisi” çevresinin, “Neocon” akımın görüşlerinden uzaklaşarak, daha geniş bir çevreye ulaşmak amacıyla, merkeze kaymaya çalıştı. Böyle bir görüntü, Washington Post’tan Igantius dahil birçok yorumcu tarafından Romney’in, ister istemez Obama’yı onaylar bir konuma düşmesi, Obama’nın da dış politikaya hâkim olduğunu kanıtlamayı başarması olarak yorumlandı.

Ruşen Çakır (Vatan)
• Cumhuriyet denilince benim aklıma Fransız Devrimi’nin o üç ilkesi gelir: Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik. Cumhuriyetin 89. yılında bu ilkelerden ne kadar uzaklaşmış olduğumuzun bir kanıtı hep birlikte kutlayamadığımız bayramsa bir diğeri de cezaevlerinde süren açlık grevleridir. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in bayram arifesinde Sincan Cezaevi’nde açlık grevcilerini de ziyaret etmesiyle umutlanmıştık ama “Öcalan’ı İmralı’da kim/hangi avukat ziyaret edebilir, kim/hangi avukat ziyaret edemez?”e sıkışıp kalmış bir tartışmayla Kurban Bayramı’nı bitirip Cumhuriyet Bayramı’na girdik, fakat ortada hiçbir umut ışığı yok. Ülke olarak açlık grevlerinin insani ve siyasi yönleri arasında sıkışıp kalmış durumdayız. Normal şartlarda cumhuriyetinin 89. yılını kutlayan bir ülkenin insanları bu tür krizleri sözünü ettiğimiz cumhuriyetin temel ilkelerinden hareketle pek zorlanmadan çözmesi beklenir.

Semih İdiz (Milliyet)
• Hertling’e göre, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu kendisine, Suriye’den Türkiye’ye gelen sığınmacı sayısının 140 binleri aştığını söylemiş. Hükümet, mülteciler konusunda “yüz bin kişilik, psikolojik eşikten” söz ede dursun, ABD’li komutanın söylediği doğruysa -ki yalan söylemesi için bir neden yok- o zaman bu eşik fazlasıyla aşılmış bulunuyor. Bu da güvenliğimiz ile iç istikrarımızı etkileyen bir konuda sıkıntının giderek büyüdüğünü gösteriyor. Burada vatandaş olarak insanı asıl üzen, bu tür bilgileri kendi kaynaklarımızdan alıp ona göre gerçekçi durum değerlendirmeleri yapmak yerine, hükümetin adeta kişiselleştirdiği bir konuda bilgi akışını manipüle etmeye çalışması nedeniyle tam olarak neyle karşı karşıya olduğumuzu anlayamamamızdır.

Vedat Bilgin (Bugün)
• Cumhuriyet esas itibariyle monarşik rejimin zıttı olan, meşruiyetini halktan alan insanların yönettiği eşit yurttaşlar topluluğunun adıdır. Burada soy ve asalete dayanan aristokratik ayrıcalıklar olmadığı gibi dini bir zümreye yani teokrasiye dayanan imtiyazlar da söz konusu değildir. Cumhuriyette aynı siyasi topluluğun eşit üyeleri ve meşruiyetini bunlardan alan bir yönetim söz konusudur. Türkiye Cumhuriyeti de bu idealler üzerine kurulmuş bir cumhuriyettir. Kuruluş şartlarının çok büyük zorluklar altında gerçekleştiği dolayısıyla cumhuriyet idealine giden yolun zor olduğu bilinen bir hakikattir. Her şeye rağmen cumhuriyet geçen 89 yılda her yıl bir öncesinden daha hızlı olarak ileriye doğru gitmektedir. Bunu anlamak için üç alandaki gelişmelere kısaca bir göz atmak yeterli olabilir.