Marmara Depremi kapıda. Hekimler, hastane binalarının acilen depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini belirterek “Türkiye deprem ülkesi. Afet yönetiminden devlet ve iktidar sorumludur” dedi.

Megakentte sağlık hizmeti çökebilir
Depreme dayanıksız olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin bazı bölümleri taşınmıştı. (Fotoğraf: DHA)

Haber Merkezi

İstanbul Tabip Odası İstanbul Depremine Yönelik Sağlık Hizmetinin Yapılanması Çalışma Grubu, İstanbul depreminin yakın ve ciddi bir tehlike olduğunu anımsatarak "Sağlık kurumları mutlaka güçlendirilmeli. Deprem ve ona bağlı oluşacak afete karşın her türlü önlemin alınması en genel anlamıyla afet yönetiminden iktidar sorumludur” çağrısı yaptı.

HAZIRLANMAMIZ ŞART

6 Şubat’taki Maraş merkezli depremlerin ardından gözler olası Marmara Depremi’ne çevrildi. İstanbul Tabip Odası üyeleri “Sağlık kurumlarımız depreme ne kadar dayanıklı?” gündemiyle dün Cağaloğlu’ndaki oda binasında bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan İTO İstanbul Depremine Yönelik Sağlık Hizmetinin Yapılanması Çalışma Grubu Genel Koordinatörü Dr. Hasan Oğan, "18 milyon güncel nüfusuyla, yoğun bir nüfusa sahip bunun yanı sıra plansız, çarpık, sağlıksız bir kentleşme çerçevesinde büyüyor. İstanbul depremi yakın ve ciddi bir tehlike" dedi. Dr. Betül Yalçıner de "Eğer İstanbul bu şiddette bir depremle karşılaşırsa sağlık hizmetinin çökmesi neredeyse yüksek ihtimalle, bugünden görülebilecek bir şey. Mutlaka bunu değiştirmek üzere şimdiden hazırlanmak gerekiyor. Hastanelerimizi, sağlık kurumlarımızı özellikle birinci basamağı mutlaka güçlendirmemiz gerekiyor" dedi

ASM’LER VAHİM

Hazırlanan raporda dikkat çeken hususlar özetle şöyle;

• Ülke genelinde toplam 254 bin 497, Marmara bölgesinde yer alan 9 ilde ise 72 bin 301 hastane yatağı bulunuyor. Ülke genelinde toplamda yoğun bakım yatak sayısı 48 bin 53’tür.

• Marmara bölgesi içinde yer alan 9 ilde toplamda 14 bin 508 yoğun bakım yatağı bulunmaktadır. Bu oran, Türkiye genelinin yüzde 29,75’ine denk geliyor.

• İstanbul İl Sağlık Müdürü yaptığı açıklamalarda, kamu hastanelerinin yüzde 78,2'si ve özel sektörün eklenmesi ile yüzde 82'si tamamen yenilenmiş ya da yeni yapılmış olduğunu söyleyerek kalan yüzde 16-18 hastanelerin ise deprem analizleri yapıldığını belirtmiştir. Ancak analiz sonuçları ve sağlık kurumlarının isimlerini söylememiştir.

• İstanbul depremine bağlı olarak sağlık hizmetinin ani bir çöküş yaşaması kaçınılmazdır. Şişli Etfal Hastanesi Haziran 2018 yılı itibarıyla Seyrantepe ve Sarıyer yerleşkelerine taşınmaya başlamıştır. Yıkılma tehlikesi olduğu söylenen binalar bugün sağlık dışı amaçla kullanılmaktadır.

• Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2003'ten itibaren sürekli işgal edilmeye çalışılmıştır. İstanbul Tıp Fakültesi 2012'de Çapa-Cerrahpaşa projesi kapsamında yıkılmaya başlanmıştır. Şubat 2023 depremlerinin ardından 27 Şubat 2023 tarihi itibarı ile hizmet vermeyi durdurmuş, kendi yerleşkesinde çok az hizmet verir duruma gelmiş ve birçok hizmeti farklı hastane yapıları içerisinde vermeye başlamıştır.

• Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi ise 2019'dan itibaren yıkılmaya başlanmıştır.

• Aile sağlığı merkezlerinin (ASM) durumu oldukça vahimdir. Depreme yönelik dayanıklılık testi yapılmayan ASM oranı yüzde 89’dur. Test yapılanların ise ancak yüzde 10’u güvenilir durumdadır.

∗∗∗

BİNALAR DEPREME DAYANIKLI HALE GETİRİLMELİ

Hastane binalarının depreme dirençli hale getirilmesi yönünde çağrı yapan hekimler, taleplerini şöyle sıraladı:

• Sağlam olmayan mevcut sağlık kurumlarını yerinde dönüştürerek en kısa sürede sağlık hizmeti içerisinde yer almaları sağlanmalıdır.

• Depreme bağlı ulaşım sorunu da göz önüne alınarak sağlık kurumlarının merkezi yerleşim planlaması yapılmalı ve oluşturulmalıdır.

• Tüm hastanelerin, Hastane Acil ve Afet Durum Planları (HAP) Şubat 2023 depremleri ışığında yeniden değerlendirilerek özellikle depreme dayanıklılık yönünden incelenmeli ve gereği yapılmalıdır.

• ASM’lerin hızla depreme dayanıklı güvenli binalarda hizmet vermesi sağlanmalıdır.