Mehmet Görmez soruşturmasına ret

UĞUR ŞAHİN
ugursahin@birgun.net
@uugurs

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yılbaşından bir gün önce camilerde okuttuğu hutbede ‘yılbaşı kutlamalarına karşı uyarı’ yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hakkındaki ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğine’ ilişkin suç duyurusunu, ‘soyut’ gördüğü için işleme koymadı. Avukat Onur Cingil tarafından yapılan suç duyurusuna cevap veren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu, Diyanet’in cuma hutbesiyle, yılbaşı gecesindeki Reina Katliamı arasında bağlantı kurulamadığını ifade ederek, suç duyurusunun ‘genel ve soyut’ nitelikte olduğunu belirtti.

Görmez’e yargı zırhı

BirGün’e konuşan Avukat Onur Cingil, “Soruşturma açılması için izin istenmeden, Savcılık tarafından direkt olarak işleme konulmama kararının tek bir anlamı var: O da Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e yargı zırhı” dedi.

Hutbede ne denmişti?

Diyanet’in yılbaşından bir gün önce camilerde okuttuğu hutbede yılbaşı kutlamalarına karşı ‘uyarı’ yapılmıştı. Hutbede kutlamalar için, ‘insan hayatına katkısı olmayan gayrimeşru tutum ve davranışlar’ nitelemesi yapılarak, “Unutmayalım ki ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz. Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi ne kadar da düşündürücüdür” denilmişti.

Kimler hakkında işlem yapıldı?

‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla yakın zamanda birçok muhalif isim ya tutuklandı, ya da haklarında işlem yapıldı. Modacı Barbaros Şansal, yılbaşı akşamı sosyal medya üzerinden yayınladığı video nedeniyle tutuklanmıştı. Şansal hakkında, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla üç yıla kadar hapsi talep ediliyor. ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ten hakkında işlem yapılanlardan bir diğeri ise CHP Parti Meclisi üyesi Sera Kadıgil. Kadıgil hakkında, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ve ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ gerekçeleriyle yedi yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. IŞİD'in üstlendiği Reina katliamı sonrası İstanbul Okmeydanı'nda kahvehaneleri dolaşarak 'laikliği savunma çağrısı' yapan Ayşegül Başar ve Hamit Dışkaya da, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten’ tutuklanmıştı.