Erdoğan tarafından dışarıdan Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanan AKP’li Melih Bulu, okulun öğrencilerinin demokratik ve bağımsız akademi talebiyle kendisine yönelik protestosunu, “Ben de öğrenci oldum, yaşları gereği bu tip şeylerde enerjilerini atmayı, protesto eylemlerini seviyorlar” şeklinde yorumladı.

Melih Bulu, protestoları böyle anlamış: Öğrenciler enerji atıyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kurum dışından Boğaziçi Üniversitesine rektör atadığı Eski AKP Milletvekili Aday Adayı Melih Bulu, hakkındaki tartışmalarla ilgili Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulundu.

Bulu, Boğaziçi öğrencilerinin “Kayyum rektör istemiyoruz” sloganıyla ve demokratik-bağımsız akademi talebiyle kendisine yönelik yaptığı protestoyu, ‘enerji atma’ olarak nitelendirerek konuyla ilgili soruya şu cevabı verdi:

“Ben de öğrenci oldum, yaşları gereği bu tip şeylerde enerjilerini atmayı, protesto eylemlerini seviyorlar. Onda bir sorun görmüyorum. Zaman içinde benim nasıl bir rektör olduğumu gördüklerinde anlayacaklar. Sürekli öğrenci içinde olan, onları dinleyen bir rektörüm. Sosyal medyada bile onlara cevap yazarım. Bu arada takipçi sayım inanılmaz arttı. Bütün bunlar zaman içinde normale dönecek. Belki de bu tepkilerin böyle olmasının nedeni hafta sonunda sokağa çıkma yasağı olup, insanların evde olduğu için daha fazla sosyal medya ile zaman geçirmesidir.”

‘SİYASİ GÖRÜŞÜMÜ BIRAKIRIM’

Melih Bulu, “Siyasi görüşünüzü bırakır mısınız?” sorusuna ise “Elbette” diyerek şu yanıtı verdi:

“Ben 2009’dan beri üniversitedeyim, siyasetle ilgim kalmadı, akademik taraftayım. Daha önce rektörlük ve dekanlık yaptığım üniversitelere bakın. Oradaki hocalardan bir şey bulamazlar. Melih Bulu herhangi bir görüşle ilgili bir şey yaptı, karar aldı diyemez. Vakıf üniversitelerinde bu iş daha kolaydır, istediğiniz hocayı alabilirsiniz. Baksınlar hangi hocalarla çalıştığıma.”

KENDİSİNİ ÖVE ÖVE BİTİREMEDİ

“Seçilmenizde ne etkili oldu?” sorusuna ise Bulu, “Tecrübe” yanıtını verdi. Kendisini övmekten geri durmayan Bulu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Seçilmemde Boğaziçili olmam önemli bir etkendir. Boğaziçi’ni daha üst noktaya çıkartma ihtimali olan konularda tecrübe sahibi olmak. Türkiye’de en başarılı üniversitelerden biri olan İstinye Üniversitesi’ni kurdum, 4 sene içinde dünyanın ilk 400 üniversite arasına soktum. Çok zor dönem yaşayan Haliç Üniversitesi’nde sistemi bir yıl içinde düzelttim. Enimin bu başarılar dikkate alınmıştır. Özel sektördeki tecrübelerim de önemli. Çok kültürlü, milletli yapılarda, şirketlerde çalışma tecrübem var. Boğaziçi’nde de çok yabancı öğrenci ve hocalarımız var. Bunlar da üst üste gelince benim seçilme puanım yukarıda oldu sanırım.”