Mera alanına taşocağında ‘ÇED’e gerek yokmuş: Heyelan riski de görmezden gelindi
Erzincan’da kayak pistinin yakınındaki Ergan Köyü’nde bulunan mera alanına taşocağı açılacak. Kurumların sahada heyelan riski bulunduğu, doğa sporları alanı olarak ayrıldığı yönündeki uyarılarına rağmen proje onaylandı.
Nurcan Bilge Gökdemir
nurcangokdemir@birgun.netİliç’te yaşanan facianın yaraları sarılmadan aktif fayların bulunduğu Erzincan yeni bir çevre felaketi tehdidi ile karşı karşıya bırakıldı. Ergan Köyü’nün 500 metre yakınındaki meraya açılmak istenen taşocağında yürütülecek patlatmalı faaliyet bölge halkında korkuya neden oldu. Kamu kurumlarının da uyarılarda bulunduğu projeye ilişkin ÇED gerekli değil kararı verilmesi tepkilere yol açtı. Köylerde yaşayanlar kararı yargıya taşıdı.
Karayolları 16. Bölge Müdürlüğü, yol inşaatında kullanmak amacıyla Erzincan’ın kentteki kayak pistine adını veren Ergan Köyü ile Yaylabaşı köyü arasındaki 23 hektarlık mera alanına yılda 350 bin ton kalker üretimi yapmak amacıyla taş ocağı açmaya karar verdi. Erzurum-Erzincan-Bayburt Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda “Mera alanı ve doğal karakteri korunacak alan” olarak gösterilen proje sahası köylülerin arıcılık ve tarım yaptıkları alanı kapsıyor. Bu alanla ilgili Mera Kanunu kapsamında ‘mera tahsis değişikliği’ bile yapılmasına gerek görülmeden hazırlanan proje hakkında görüşü sorulan bazı kamu kurumlarından bazıları da olumsuz görüş bildirdi. Tüm bunlara karşın proje için “ÇED Gerekli Değildir” kararı alındı.
KURUM İTİRAZLARI
Proje ile ilgili görüşü sorulan kamu kurumlarından bazıları projeyi uygun görmediklerini bildirdi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 2 Mayıs 2023 tarihli yazısında talep edilen alanın kayak merkezinin bulunduğu Ergan Dağı Kültür ve Turizm Koruma-Gelişim Bölgesi içindeki “Ağaçlandırılacak Alan” ve Kış Doğa Sporları Alanı” kullanımında kaldığı belirtildi. Yazıda, “Alanda onaylı alt ölçekli imar planı bulunmamaktadır. Bu kapsamda onaylı çevre düzeni planı kararları doğrultusunda talep uygun görülmemektedir” denildi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu görüşün gözden geçirilmesi talebi üzerine müdürlük yeni bir görüş yazısı kaleme aldı. 12 Temmuz 2023 tarihli yazıda bu kez görüş değiştirilerek, “Kirlilik yaratılmaması, turizm faaliyeti yürütülmek istenmesi durumunda alanın düzenlenerek terk edilmesi, mevzuata uyulması ve ruhsat süresi bittiğinde alanın düzeltilerek terk edilmesi” koşullarıyla projeye onay verildi.
PROJE HEYELAN ALANINDA
AFAD ise köylerdeki yapıların yüzde 80’inin kagir veya kerpiç olduğuna dikkati çektiği yazısında, “Ocaktan patlatma yoluyla malzeme çıkarılacak olması nedeniyle patlatma faaliyetlerinin yerleşim birimleri üzerine olası etkilerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesini” istedi.
AFAD ayrıca alanın aktif heyelan alanları içinde yer aldığına da dikkati çekerek “Proje ömrü 19 yıl olarak düşünülen ocak için bu husus dikkate alınmalıdır” dedi. Sahada yapılacak tesis ve inşaat işlemlerinin bölgedeki herhangi bir doğa olayını tetiklememesine dikkat edilmesinin istendiği yazıda deprem, kaya düşmesi, heyelan, su baskını ve çığ afetlerinin göz önünde bulundurulması gerektiği iletildi.
Tüm bu uyarılara karşın ÇED gerekli değildir kararı verdi.
Taşocağının açılacağı bölgede yaşayan yurttaşlar bu karara itiraz etti. Valiliğe gönderilen itiraz dilekçelerinde projenin bölgede çevre katliamına yol açacağı ifade edildi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ‘alternatifi yok’ iddiasına karşın malzemenin çok geniş bir alanda yapılacak inşaatlar için kullanılacağı, bu nedenle kilometrelerle ifade edilecek alanda çevreye daha az zarar verecek alternatif bölgelerin bulunduğu belirtildi. Kuzeydoğu Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunan ve yüksek eğime sahip dağlık bir bölgedeki köylerde heyelan ve taş düşmesi gibi afet riskleri bulunduğunu da dile getiren yurttaşlar, bunun MTA ve AFAD tarafından da bilindiğini kaydetti.
KÖYLÜLER İTİRAZ ETTİ
Köylüler ÇED gerekli değil kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle mahkemeye de başvurdu.