Amasya’da meralarına Organize Sanayi Bölgesi yapılmasına karşı çıkan Çambükü köylüleri yılın son gününde de eylemdeydi. Meraları için 73 gündür direnen kadınlar, Amasya Valisi’ne seslenerek, “İnsan ne zaman hatasından dönerse o bir erdemdir” çağrısında bulundu. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'ye de seslenen kadınlar, "Tarım Bakanı ne için var? Tarım Bakanı, köylüye, çiftçiye, üretmek isteyen kişilere, tarıma destek için yok mu? Onlara yardım etmek için yok mu? Bu Tarım Bakanı ne yapıyor?" ifadelerini kullandı.

Mera alanları için direnen Çambükülü kadınlar: Tarım Bakanı ne için var?
Fotoğraf: ANKA

Amasya Taşova İlçesine bağlı Çambükü köyünde mera alanlarının Organize Sanayi Bölgesi yapılacağı gerekçesiyle cebri istimlak edilmesine karşı, 73 günden beri direnen Çambükü köyü kadınları 2022 yılının son gününde yine eylemdeydi. Kadınlar, “Sayın Valim, Çambükü olarak bize deyin ki ‘Biz hata yaptık, biz bu Çambükü köyüne zulmettik’. İnsan ne zaman hatasından dönerse o bir erdemdir” çağrısında bulundu.

Direnişçi kadınlar, Valilik tarafından kendilerine tahsis edilen mera alanına gitmek için dün 5 km yol yürüdü. “Bizim kaç senedir ıslah ettiğimiz, taşını topladığımız, yabani otları söktüğümüz, tarla haline getirdiğimiz arazimize dozerleri gönderdiler, bir hafta içinde kara toprak yaptılar. Beş kilometre yürüdük Sayın Valimin bize layık gördüğü araziye geldik. Burayı elli sene içinde tarla yaparım, zaten ölürüm” diye tepki gösterdiler.

2023 DİLEĞİ: TOPRAĞIMIZIN BİZE BIRAKILMASINI İSTİYORUM

Kendilerine tahsis edilen ve tarımsal üretim için üreticiler tarafından uygun olmadığı öne sürdükleri arazide konuşan direnişçi bir kadın yurttaş şunları söyledi:

“Bugün 2022’nin son günündeyiz. Bu gece 2023’e gireceğiz. Çambükü köyü olarak 2023’ün bize huzur getirmesini, toprağımızın bize bırakılmasını, adaletli davranılmasını devletimden istiyorum, bizi görsünler. 2023 insanlık adına sağlık, bereket, mutluluk, huzur getirsin. Savaşlar, kötülükler bitsin. İnsanlar birbirlerini sevsin, ötekileştirmesin. İnsanların hakkında kötülük düşünülmesin. Milletimiz var olsun, devletimizin yaşaması için milletin yaşaması, milletin baki kalması önemlidir.”

“TARIM BAKANI NE İÇİN VAR?”

Amasya Valiliği tarafından kendilerine verilen ve yaşam alanlarına uzak olduğuna dikkat çektikleri araziye doğru yürüyen kadın üretici, “Tarım Bakanı ne için var? Tarım Bakanı, köylüye, çiftçiye, üretmek isteyen kişilere, tarıma destek için yok mu? Onlara yardım etmek için yok mu? Bu Tarım Bakanı ne yapıyor? Neden Sanayi Bakanına tutup da tarım topraklarını, meraları veriyor? Vermesin, sahip çıksın bize. Dünyayı bir virüs sardı, Türkiye’yi de sardı. Şehirde oturup tarımla uğraşmayanlar, sadece marketlerden alışveriş yapıp tarımın ne olduğunu bilmeyen insanlar ne aldılar marketlerden, evlere ne doldurdunuz? Hepiniz evlere kapandınız, poşet poşet ne aldınız? Marketlerde yoğurt, süt, peynir, makarna, yağ bitecek diye aklınız çıktı. Bunlar sanayide mi üretiliyor? Bunlar önce topraktan çıkıyor. Toprak olmazsa bunlar yok. Marketten ne alabilirsin sen toprakta yetiştirmedikten sonra. Çoluğuna, çocuğuna marketten ne alıp götürüp yedireceksin, giydireceksin? Önce tarım” diye konuştu.

“YAŞAMA HAKKIMIZI ELİMİZDEN ALMAYIN”

Bir diğer kadın üretici de Amasya Valisi’ne seslenerek, kendisinden özür beklediklerini şu sözlerle ifade etti:

“Sayın Valim, Çambükü olarak bize deyin ki ‘Biz hata yaptık, biz bu Çambükü köyüne zulmettik’. İnsan ne zaman hatasından dönerse o bir erdemdir. Siz de gelin, Kaymakamım da gelsin, Belediye Başkanım da gelsin. ‘Biz bu köye haksızlık ettik, askeri diktik, analarımızı ağlattık’ deyin, gelin yaptığınız yanlışı görün ve usulca gidin. Biz sizden bu ricada bulunuyoruz, bizleri görün, bizleri duyun. Bir anne olarak size yalvarıyorum. Yeter artık, bize de acıyın, yaşama hakkımızı elimizden almayın, yaşamak istiyoruz. Çalışmak üretmek istiyoruz devletimize, milletimize. Evlatlarımızı geçindireceğiz, evlendireceğiz, bizim hayallerimiz farklı. Bu hayallerimizi yıkmayın, yakmayın. Bizleri bu kadar ağlatmayın. Bizler artık ne uyuyoruz ne gülüyoruz ne yiyoruz ne içiyoruz, her şeyimiz OSB oldu. Bir avuç köyü yerle yeksan etmek istiyorsunuz. Tarım Bakanı tarımdan bahsediyor, tarımı gel gör burada anlat Çambükü’nde nasıl çalışıldığını. Sayın Mustafa Varank, sanayi yapılsın elbette ama sanayi uygun yere yapılsın, verimli topraklara yeşil ırmağı yok ederek yapmayın.”

YENİ TAHSİS EDİLEN YERE ULAŞMAK İÇİN 5 SAAT YÜRÜDÜLER

Beş kilometre yürüdükten sonra Amasya Valisi tarafından kendilerine mera alanı olarak tahsis edilen araziye geldiklerini ifade eden kadın üretici, şunları anlattı:

“Şu anda Amasya Valisi’nin bize verdiği araziye geldik. Bizim kaç senedir ıslah ettiğimiz, taşını topladığımız, yabani otları söktüğümüz, tarla haline getirdiğimiz arazimize dozerleri gönderdiler, bir hafta içinde kara toprak yaptılar. Sayın Valim de bize burayı uygun gördü. Irmak yükseldiği zaman biz buradan motorlarla odun götürüyoruz. Biz toprağımızı tarla haline getirdik. Şu anda Sayın Valim bize diyor ki ‘Yeni verilen yeri de sökün’ bu dikenleri sökün burayı da arazi yapın diyor. Bize gösterdiği uygun arazi burası, bir de bize ‘Siz yalancısınız’ diyorlar. Biz yalan söylemiyoruz. Yalanlar o tarafın gerçekler de işte bu toprak. Bu dikenliği bize layık gördü sayın valimiz. Beş kilometre yürüdük bu toprağa geldik. Burası eğer arazi olursa, ben burayı arazi yapana kadar zaten elli yaşındayım, elli sene daha ancak yaparım zaten ölürüm. Bize layık görülen arazi bu arazi.”

“TÜRKİYE’DE TOPRAK MÜCADELESİ EDENLER İÇİN HAK, HUKUK, ADALET”

Yaklaşık 73 günden beri toprakları için direnen kadınlar, 2022 yılının son gününde ellerinden alınan mera alanlarında “hak hukuk adalet” arayışlarını sürdürdüler. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yaşam alanlarının ve doğanın talanına karşı mücadele veren direnişçilere de selam ve destek mesajı gönderdiler. Toplu halde hak, hukuk, adalet arayışlarını sloganlarla dile getiren Çambükülü kadınları, “İkizdere için adalet, Akbelen Ormanları için adalet, Validebağ için adalet, Kazdağları için adalet, Türkiye genelinde toprakları için mücadele edenler için adalet, Çambükü köyü için adalet, Yeşilırmak için adalet” sloganları atarak 2023 yılında da topraklarına sahip çıkma mücadelesini sürdüreceklerini duyurdu.

(ANKA)