Google Play Store
App Store

İktidar eliyle çocuk işçiliğinin meşrulaştırıldığı MESEM’lerde 336 öğrenci çıraklık yaptırılırken iş kazası geçirdi. Çocukların maruz kaldığı iş kazaları en çok inşaat, metal ve ağaç işleri sektörlerinde yaşandı.

MESEM’in makyajı döküldü
336 öğrenci çıraklık yaptırılırken iş kazası geçirdi. (Fotoğraf: AA)

Mustafa BİLDİRCİN

Kayıtlı öğrenci sayısının 500 bine dayandığı Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM), ucuz ve çocuk işçiliğin yasal kılıfı haline getirildiği gerekçesiyle tartışma yarattı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in CHP Milletvekili Turan Taşkın Özer’in soru önergesine verdiği yanıtta yüzlerce çocuğun iş kazası geçirdiği ortaya çıktı.

Kaza geçiren öğrenci 336 olduğunu ifade eden Tekin, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren öğrenci sayısını ise açıklamadı.

YÜZLERCE ÖĞRENCİ KAZA GEÇİRDİ

Çalıştırılan öğrencilerin ücret ve sigorta primlerinin devlet tarafından ödenmesi nedeniyle “kamu kaynaklarının talan edilmesine” yol açtığı belirtilen MESEM’lerde yaşanan iş cinayetleri ve iş kazaları tartışmaları daha da alevlendirdi. Antalya’nın Kepez ilçesinde o dönem 17 yaşında olan Beyzanur Hatmorioğlu’nun MESEM kapsamında çalıştırıldığı Akmer Mercedes servisinde yaşanan iş kazasında vücudunun yüzde 80’i yandı. İstanbul’da MESEM kapsamında çalıştırılan 14 yaşındaki Arda Tonbul iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi. Kilis’te 17 yaşındaki Murat Can Eryılmaz ise çalıştırıldığı inşaatının sekizinci katından düşerek hayatını kaybederken 17 yaşındaki lise öğrencisi Ömer Çakar ise Diyarbakır’da staj yaptığı fabrikada geçirdiği kaza sonucu 4 Ocak’ta yaşamını yitirdi. Çocuk hakları alanında çalışan uzmanların yanı sıra eğitimcilerin de “Çocuk hakları ihlal ediliyor, çocuk işçiliği meşrulaştırılıyor” diyerek eleştirdiği MESEM’lerde yaşanan iş kazaları TBMM gündemine taşındı.

CHP Milletvekili Turan Taşkın Özer, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sekiz sorulu bir önerge sundu. Bakan Tekin, soruların büyük bölümünü görmezden geldi ancak MESEM’lerde kayıtlı öğrenci sayısını ve iş kazası geçiren öğrenci sayısını açıkladı. Tekin’in CHP’li Özer’in sorularına verdiği yanıtlar, yüzlerce öğrencinin MESEM’lerde iş kazası geçirdiğini ortaya koydu.

Bakan Tekin, şubat ayı itibarıyla 82 bin 618’inin kadın, 339 bin 15’inin ise erkek olmak üzere MESEM’e kayıtlı toplam öğrenci sayısının 421 bin 633 olduğunu kaydetti. MESEM programına alınan ve en çok kaza ile can kaybının yaşandığı işyerlerinin inşaat, metal, ağaç işleri, motor ve makine sektörleri olduğu bildirildi. Kaza geçiren öğrenci sayısının 316 erkek, 20 kadın olmak üzere toplam 336 olduğunu ifade eden Tekin, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren öğrenci sayısını ise açıklamadı.

İSTİHDAM SORUSU GEÇİŞTİRİLDİ

CHP'li Özer’in, “MESEM mezunlarının kaçı eğitim aldığı alan ve dalda, kendi mesleğiyle ilgili SGK kayıtlı iş bulmuştur?” sorusunun yanıtsız kalması ise dikkat çekti. Bakan Tekin soruyu, “Mezunların alanında istihdam durumunun tespitine yönelik SGK ve ilgili diğer kurumlarla çalışmalar devam etmektedir” yanıtıyla geçiştirdi.

ÜCRETSİZ ARA ELEMAN KURUMU

BirGün’e konuşan CHP’li Turan Taşkın Özer, MESEM’lerin vaat edildiği gibi öğrencilerin meslek öğrenmelerini değil, ağır koşullarda, hak ihlallerine maruz kalarak, uzun saatlerce çalıştırılmalarına ortam hazırladığını söyledi.

Türkiye’de genç işsizliğin bitmediğinin altını çizen Özer, şunları kaydetti: “Proje, işverene ücretsiz ara eleman bulma kurumu haline geldi. Bunun itirafını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı kapsamında 18 strateji ve 106 faaliyete yer verirken çocuk işçiliğinin nedenleri arasında, 'Çocuk işgücüne yönelik işveren talebi' olduğunu belirterek yaptı. MESEM’ler çırak ya da stajyer eğitimi değil ucuz iş gücü, bir sömürü düzeni oluşturdu ve bunu da en savunmasız haliyle çocuklar üzerinden kurdu. Bakanlığın MESEM’lerden mezun çocukların iş bulmasıyla ilgili soruyu geçiştirmesi de tam da bu sistemle ilgili. Bir takip sistemi olmadığı gibi aslında gençlerin iş sahibi olup olmadıklarıyla ilgilenmiyorlar. Meclis üstüne düşeni yapmalı, gerekli yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır.”