Meşk-i Müren rengârenk

Işıl ÇALIŞKAN

^“Sanat Güneşi” Zeki Müren’in şarkıları, müzisyen Efruze’nin yorumuyla dinleyiciyle buluşuyor. “Assolist II Meşk-i Müren” isimli albüm, Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun, Bir Demet Yasemen, Manolyam, Şimdi Uzaklardasın gibi şarkıların yer aldığı 9 eserden oluşuyor. İlk albümü “Assolist” ile merkezi Avrupa’da bulunan ve tüm dünyadan gelen albümlerin jüri oylaması ile değerlendirildiği “World Music Chart Europe (WMCE)” Top 40 listesinde 15’inci sıraya yükselen Efruze, “Assolist II Meşk-i Müren” ile de Zeki Müren şarkılarını dünyaya sunmayı hedefliyor. Müzisyen ile müzik serüvenini ve Zeki Müren’I konuştuk.

Efruze’ye ilk olarak Zeki Müren’in kendisine ve müziğine katkılarını sorarak başlıyoruz sohbetimize. Müzisyen Müren için, “Dünya standartlarında şarkı söyleyen vizyonu Türkiye sınırlarını aşan ve zamanında Türkiye insanına her anlamda örnek olmuş bir ikon” tanımlamasını yapıyor. Bu kadar büyük bir sanatçının eserlerini icra etmenin hiç de kolay olmadığını söylüyor. Nedenini ise şu ifadelerle açıklıyor Efruze, “Şarkıcı olarak çok üstün bir yoruma sahip olduğu için eserlerini yorumlamak benim için çok uzun bir çalışma maratonu demekti. Bu maratonda en büyük öğretmenim yine kendisi oldu. O yüzden de bu albümün ismi Meşk-i Müren. Opera kökenli bir şarkıcı olarak Zeki Müren okulunda çok şey öğrendim diyebilirim. Öğrendiğim her bir renk ve güzellik Meşk-i Müren‘de can buldu.”

Albümdeki 9 parçayı neye göre seçtiğini sorduğumuzda ise, “Albüme eser seçerken öncelikle Zeki Müren’in kendi yazdığı eserlere öncelik verdim. Eserler o kadar güzel yazılmış ve kendisi tarafından o kadar güzel seslendirilmiş ki bunun üstüne bir yorum yaparken öncelikle yazılana sadık kalmaya çalışıp, sonrasında tüm konservatuvar opera, müzikal, sahne ve enstrümancı geçmişimin bana kattığı renkleri bu albümde siz dinleyicilerimle buluşturmaya çalıştım” cevabını veriyor.

DUYGULARIMI DUYACAKSINIZ

Efruze, parçaları yorumlarken hassasiyelerini, “Yorumladığım tüm eserler de en çok önem verdiğim bu eserlere fazla Efruze’yi nasıl katarım oldu. Yorumumda ve notalarımda kendi hayatımdan yaşanmışlıkları ve beni ben yapan duygularımı duyacaksınız. Çünkü bir icracı bir esere kendini ancak bu şekilde dahil edebilir” sözleriyle açıklıyor.

“Zeki Müren hiç yaşamamış olsaydı Türk Sanat Müziği’nde ne eksik olurdu sizce?” diye sorduğumuz müzisyen, düşüncelerini şöyle sıralıyor: “Zeki Müren Türkiye için bir çağ açmış, kendinden sonra gelenlere öncülük eden bir sanatçı olmuştur hep. Müziğinde ve yorumundaki yenilikler dönemin birçok sanatçısına örnek olmuş, Türk Sanat Müziği ve gazino kültürüne büyük katkıları olmuş. Geçmişimizde bir Zeki Müren olmasaydı Türk Sanat Müziğindeki yenilikçi anlayıştan, tüm yaşamıyla örnek olmuş gerçek bir sanatçıdan, kulaklarımıza kazınmış o müthiş sesinden mahrum kalırdık.”

Günümüz müziğinin karmaşıklığına değinen Efruze, “Her türün içinde birçok türden yapılar duyabiliyoruz. Bu durumdan tabii ki Türk Sanat Müziği de çok etkilenmiş. Günümüz dünyasında tüketim birinci unsur olduğundan her gün birçok şarkı ve yorumcu sektöre dahil olmaya çalışıyor. Bu hıza yetişmek için bence çok hızlı ve çok üzerine düşmeden üretimler yapılabiliyor. Bu da tabii korkunç bir müzik kirliliği oluşturuyor” diyor ve ekliyor: “Müziğin özüne yaptığım bu yolculukta yalınlık ve yalınlığın içindeki ulaşılması zor temiz icra Türk Sanat Müziği’nin özlenen zamanlarına geri dönüş oldu.”

***

OYUNCULUK SÜRPRİZLERİM VAR

Sanat yaşamında oyunculukla da ön planda olan Efruze, oyunculuğun konservatuvar yıllarından beri çok severek yaptığı bir iş olduğunu söylüyor. Sahnede, televizyonda ya da sinemada bir karakter oluşturmak, o karaktere hayat vermenin hep ilgisini çektiğini ifade ediyor. Efruze, “Yeni dönemde televizyon programları ve oyunculuk projelerim arasında var. Yakın zamanda bir televizyon programı sürprizim olabilir” diye konuşuyor.