Mesleğimizi inatla yapacağız

Dilan Esen

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Mit mensubunun Libya’da hayatını kaybetmesine ilişkin haberler nedeniyle yargılanan gazeteciler Ferhat Çelik, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Barış Terkoğlu’na verilen hapis cezası kararlarını onadı.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi, yaklaşık 6 ay tutuklu yargılanan gazeteciler hakkında geçen yıl beraat ve hapis cezası kararı verdi. Mahkeme kararı itiraz üzerine istinafa taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ise tüm sanıklar hakkında ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ ile Barış Terkoğlu ve E.E. hakkında ‘istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek’ suçundan verilen beraat kararlarını onadı. Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel’e ‘istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek’ suçundan verilen 4 yıl 8 ay 17 gün; aynı suçtan Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç'a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezaları da onandı.

YATARIM YOK

Hakkında verilen 3 yıl 9 aylık hapis cezasının onanma kararını değerlendiren Gazeteci Barış Pehlivan, “İddia olunan suçu işlemediğim vicdanlı her hukukçunun bildiği bir gerçek” dedi. Pehlivan şöyle konuştu: “Bu davanın kurgulanış nedeni ‘Cendere’ adlı son kitabımızı çıkarmamızı engellemekti. Buna rağmen başarılı olamadılar. Normalde bir dakika dahi hapiste yatarım yok. Açık cezaevi üzerinden denetimli serbestlik ile bırakılmayı bekliyorum. Ancak görünen o ki, sadece uygulama gereği için bile olsa AKP döneminde sadece gazetecilik yaptığım için üçüncü kez cezaevine girmiş olacağım.” Gazeteci Hülya Kılınç ise gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığını hatırlattı ve şunları söyledi: “Başından beri sürdürülen bu hukuksuz durumun böyle sonuçlandırılacağını bekliyorduk. Bir haberden dolayı cezalandırılmaktan onur duyarım.”

Gazeteci Murat Ağırel de savcılık ve mahkemenin gerekçeli kararında yer alan “Bu paylaşımlar gibi paylaşımlar daha önce yapılmış olsa da kanaatimizde ifşa etme kastı vardır” ifadelerini hatırlattı ve “Muallak bir cümle kullanılmış. İstinafın bozmasını bekliyorduk, bozmadı. Hukukun gelmiş olduğu nokta bu. Biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Yakalama kararı çıkarılacaktır hakkımızda. Tutuklanmayı bekliyoruz” dedi.