Meslek hastalığı olması için yasa çıkmalı

AYCAN KARADAĞ

Dünya genelinde milyonlarca insan Covid-19 salgını sebebiyle yaşamını yitirirken, fabrikalarda, işyerlerinde üretim devam ediyor. Emekçiler bir yandan salgınla bir yandan ise ekonomik sıkıntılarla mücadele ediyor.

Türkiye’de de durum oldukça vahim. İşçiler tıklım tıklım servislerle fabrikalara taşınıyor, gün içinde yüzlerce insanla temas etmek zorunda kalan emekçiler aşılanmıyor, işyerlerinde salgın önlemlerine uyulmuyor, karantinada olması gereken Covid-19 temaslı işçiler çalıştırılıyor, karantinaya alınan işçilerin ücretleri kesiliyor. Pandemi sürecinde işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından atılması gereken en acil adımın Covid-19’un meslek hastalığı sayılması olduğunu belirtilmesine rağmen iktidar tarafından herhangi bir adım atılmış değil.

Yaşanan süreçte ise İzmir Tabip Odası’nın geçen yıl Covid-19’dan yaşamını yitiren ambalaj üreten iki fabrikanın iş yeri hekimi Dr. Muharrem İdiz için SGK’ye yaptığı başvuruda emsal niteliğinde bir karar çıktı. SGK, Dr. Muharrem İdiz’in ölümünün meslek hastalığına bağlı olduğu değerlendirdi. Hayatını kaybeden Dr. Muharrem İdiz’in yakınlarına ölüm geliri bağlandı. Karar sonrası Covid-19 meslek hastalığı kabul edilmesi için yasa çıkarılması için sağlıkçılar ve işçiler çağrıda bulundu.

SAĞLIKÇILAR İŞYERİNDE HASTALANDI

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, toplumun diğer bireylerine göre Covid-19’un sağlıkçıları daha çok hasta ettiğini belirterek, “Pandemi 1 yılı aşan bir sürede dünyada etkisini sürdürüyor. Virüs insan tanımıyor dense de gelinen noktada işçi hastalığı oldu. Sağlık çalışanları bu sürede görevlerini yaparken yeterli korunamadı. Sağlıkçılara ekipmanlar dağıtılmadı… Dağıtılan ekipmanların bir bölümü ise nitelikli değildi. Sağlıkçıların birçoğu koruyucu ekipmanları kullanırken hasta oldular. Çok sayıda sağlıkçı Covid oldu ve hayatını kaybetti” dedi.

Covid-19’un meslek hastalı sayılması için bir yasanın çıkarılmasının önemine vurgu yapan Çamlı, şunları kaydetti: “Covid-19 bizler için meslek hastalığı olduğunu bu yüzden rahatlıkla söyleyebiliriz. Başka ülkelerde bu karar alındı. Ülkemizdeyse çabalarımıza rağmen yeterli adımların atılmadığını görüyoruz. Muharrem İdiz’in vefatından sonra Tabip Odası olarak ailesine destek vererek SGK’ya başvurduk. Aylarca bize geri dönüş yapılmadı ve sonrasında Covid meslek hastalığı olmadığı için talebimiz reddedildi. Tekrar itiraz ettik. Tüm çabalarımız sonrasında İdiz’in ailesine ölüm geliri bağlandı. Bu karar Covid-19’un meslek hastalığı sayılması için önemli bir adım. Ama hala bu yasallaşmadı. Sağlık çalışanlarına meslek hastalığı kararlar çıkması rağmen hala bir yasa çıkmadı. Sağlık emekçileri olarak bir yasa çıksın ve bu yasa çerçevesinde illiyet bağı sorgulanmadan sağlık çalışanı olmasının yeterli olmasının kabul edilmesini istiyoruz.”

BU BİZİM EN HAKLI TALEBİMİZ

Covid-19 hastalığı atlatmış Başkent Üniversitesi İzmir Hastanesi’nde çalışan Dr. Umut Kocabaş ise, “Aralık ayı başında hastalığı atlattım. 10 gün karantina altındaydım. Semptom olarak hafif geçirdim. Odamdan hiç çıkmadım. Eşim ve 2 yaşındaki oğluma bulaştırmamak için mücadele verdim. O süreç benim için çok zor geçti. Şimdi iyiyim ve işime devam ediyor. Sağlık çalışanları olarak çok zor günler geçirdik. En son Muharrem İdiz için bir karar çıktı. Sağlıkçılar olarak bizi bir nebze de olsa mutlu etti. Covid 19’un meslek hastalığı olması yasallaşmalı. Bu bizim en haklı talebimiz. Bu süreçte birçok meslektaşımızı kaybettik. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın geride bıraktıkları aileleri var. Bunu devletin düşünmesi lazım. Ben Covid-19’dan yarın hayatımı kaybetsem geride eşim ve çocuğum var. Onlar ne yapar… Bu beni çok düşündürüyor ve bunun kaygısını yaşıyorum. Devlet bu yüzden bir an önce yasa çıkartılmalı” diye konuştu.

HERKES İÇİN MESLEK HASTALIĞI OLMALI

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da, emekçiler göz göre hastalandıklarına dikkat çekerek, “Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye, insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz: Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da açlığa mahkûm ediliyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun çarklar dönecek inadıyla, insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor. Yeterli aşı tedarik edilemiyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz. Bir an önce Covid-19’un meslek hastalığı olması gerekiyor. Sadece sağlıkçıların için değil, çalışırken hayatını kaybeden herkes için Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

DIŞARIDA EĞLENİRKEN HASTA OLMUYORUZ!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan ve geçtiğimiz aylarda Covid-19 hastalığını atlatan Hüseyin Karatay da, saha çalışanları olarak zor bir süreç geçirdiklerini söyledi. Karatay, “İşçiler için Covid-19 hastalığını normalleştirmeye çalışıyor. Birçok arkadaşımız salgında hasta oldu, vefat edenler oldu. Biz işçiler olarak Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Çünkü bu süreçte çalışıyoruz ve çalışırken hasta oluyoruz. Dışarıda eğlenirken hasta olmuyoruz! Hepimizin aileleri var. Bizim başımıza bir şey gelirsen en azından gözümüz arkada kalmaması gerekiyor. Devletin bu anlamda acil çözüm üretmeli.”