Görünen o ki, önümüzdeki günlerde metal işçileri, yaptıkları eylemler ve sergiledikleri kararlılıkla, sömürüyü alabildiğine yaygınlaştırmanın peşinde koşan patronlara karşı grev silahını kullanmaktan bir an olsun çekinmeyecek

MESS’ten EMİS’e değişen bir şey yok: Metalde nefesler tutuldu

KONUK YAZAR: NURAN GÜLENÇ nurangulenc@gmail.com

Metal işçilerinin mücadelesinin işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yeri var. Geçmişte Maden-İş, bugün de Birleşik Metal-İş, metal işçilerinin mücadelesinde önemli mihenk taşını oluşturuyor. 2014 yılında Birleşik Metal-İş ile MESS arasında devam eden grup toplu iş sözleşmesi süreci, sadece 2015 yılında Bursa’da Renault işçilerinin başlatmış olduğu direniş dalgasında değil, işveren cephesinde de kritik etki ve sonuçları olan bir süreç olarak yaşandı.

Metal sektöründe, Birleşik Metal-İş ile MESS arasında 2014 yılında başlayan toplusözleşme görüşmelerinde Birleşik Metal üyesi işçilerin talepleri kabul edilmeyip üstüne bir de üç yıllık sözleşme dayatması gelince, grev kaçınılmaz hale geldi. Grevin kapıya dayanması, işveren kesiminde değişik tepkilere yol açmış, MESS’in kararları işverenler arasında tartışılır hale gelmişti. Greve çıkılmasının ardından Bakanlar Kurulu kararıyla grev ertelenmiş olsa bile –siz yasaklanmış diye okuyun- sektörde sular kolay durulmadı.

Bu tartışmalı süreç, MESS’e bağlı Alstom (Grid Solutions), Schneider Enerji, Schneider Elekrik, ABB, Bekaert, Mahle, Dostel, Delphi işyerlerinin MESS’ten koparak Birleşik Metal-İş Sendikası ile ayrı 2 yıllık toplusözleşme imzalamasıyla sonuçlandı.

MESS’ten EMİS’e
2015 yılı grev aşamasında MESS’in kararları dışında hareket ederek MESS’ten ayrılan firmalardan, enerji alanında faaliyet gösteren dört uluslararası firma, Alstom (Grid Solutions), Schneider Enerji, Schneider Elekrik ve ABB, Birleşik Metal-İş’le yürütülecek bir sonraki toplusözleşme sürecine, kuracakları yeni işveren sendikasıyla girme kararı aldı ve Elektro Mekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) adında yeni bir işveren sendikası kurdu.

Böylece, metal sektöründe yıllardır devam eden MESS saltanatı, Birleşik Metal-İş Sendikası’yla girilen mücadelenin ardından sona ermiş oldu ve sektörde iki işveren sendikalı dönem başlamış oldu.

EMİS’le TİS süreci
Birleşik Metal-İş Sendikası, 7 Eylül 2016 tarihinde, EMİS adıyla kurulan yeni işveren sendikasıyla; Alstom (Grid Solutions), Schneider Enerji, Schneider Elekrik, ABB işyerlerini kapsayan, 1/9/2016-31/8/2018 dönemi grup toplusözleşme görüşmelerine başladı. Yapılan dört oturumun ardından, yasal 60 günlük müzakere sürecinde 83 maddelik sözleşmenin sadece 34’ünde anlaşma sağlanabildi. Kalan 49 madde için uyuşmazlık tutuldu.
Uyuşmazlık sadece ücret maddelerinde yaşanmadı, işveren sendikasının idari maddelerin hemen hepsinde kazanılmış hakların gaspı anlamına gelen değişiklikler istemesi, Birleşik Metal-İş Sendikası yönetiminin ve işçilerin tepkisini çekti.

İdari maddelerde sağlanamayan uzla
şmanın yanında ücret maddeleri arasında fark da bir hayli yüksek. İşçi sendikasının saatlik ücrete 2 TL ve yüzde 12’lik zam, ücretleri düşük olan Schneider Elektirik işçilerine de ek iyileştirme talebine karşılık, EMİS birinci altı ay için yüzde 6 ve ikinci altı ay için yüzde 4’lük zam önerisi ile geldi. Tüm sosyal haklara ise yüzde 10 artış önerisinde bulundu. Yani, Birleşik Metal-İş’in ücretlere ortalama net 700 TL artış talebine, EMİS 145 TL’lik zam önerisi ile yanıt verdi.

Müzakere sürecinin en kritik maddelerinden biri, sözleşmenin yürürlülük süresi maddesiydi. 2014 MESS toplusözleşme görüşmelerinde sürecin greve kadar götürülmesinin en önemli nedenlerinden biri olan, toplusözleşme yürürlük süresinin üç yıla çıkarılması, EMİS işverenlerinin de talebi olarak masaya geldi. Yürürlük süresi, pek çok idari madde ve ücretlerde anlaşma sağlanamaması üzerine, bir sonraki aşama olan resmi arabulucu süreci başladı.

Arabulucu aşamasında, taraflar 28 Kasım’da bir araya geldi. Yapılan bu görüşmede de bir anlaşma olmamasına rağmen, EMİS’in masaya yıllık yüzde 12’lik zam ve müzakere sürecindeki taleplerini geri çekme önerisiyle gelmiş olması olumlu karşılandı, ancak yeterli bulunmadı. Taraflar, 9 Aralık’ta bir kez daha bir araya gelme kararı aldı. Şimdi gözler, 9 Aralık’ta yapılacak olan toplantıda.

EMİS işyerlerinde işçiler eylemde
Metal işçileri, Birleşik Metal-İş ve EMİS arasında devam eden ve toplam 2 bin 200 işçiyi ilgilendiren grup toplusözleşme görüşmelerinin 2 Kasım 2016 tarihinde uyuşmazlıkla sonuçlanmasının ardından, bir kez daha 2016 yılının son aylarını eylemlilikle geçiriyor.

Birleşik Metal-İş Sendikası toplu iş sözleşmesinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine, Alstom (Grid Solutions), Schneider Enerji, Schneider Elektrik, ABB’ye bağlı 26 işyerinde uyarı eylemlerine başlama kararı aldı.
26 işyerinin dağılmış olduğu İstanbul, İzmir, Manisa ve Kocaeli’nde (Gebze) işçiler 7 Kasım’dan bugüne eylemlerine, tempoyu artırarak devam ediyor. İşyerlerinde işçiler yemek ve çay molalarında alkışlı protesto yürüyüşleriyle, fabrika giriş çıkışlarında basın açıklamaları yaparak, fazla mesaileri kaldırarak ve diğer çeşitli eylemlerle süreci yokuşa süren işverenlere tepkilerini dile getiriyorlar.

Eğer bu süreçte bir anlaşma sağlanamazsa, çiceği burnunda işveren sendikası EMİS, ilk sözleşme döneminde grevle karşı karşıya kalacak. MESS üyesiyken göze alamadıklarını şimdi göze alabilecekler mi, hep birlikte göreceğiz.

EMİS eylemleri ve OHAL
Ülkede büyük bir kırılma noktası olan, AKP’nin muhalif her kesime baskı ve zorunu artıran, 15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL’in merak uyandıran kısmı, işçi mücadelesinin OHAL’den nasıl etkileneceğiydi. OHAL’I ilan edenlerin “OHAL’i devlete çöreklenmiş terör örgütüne karşı ilan ettik” yönündeki açıklamaları, bizim için ikna edici değildi ama yaşayarak da gördük.

OHAL, EMİS’e bağlı işyerlerinde işçilerin fabrika içinde yaptıkları eylemlerde işçilerin karşısına çıktı. İşyerleri önünde toplanarak basın açıklaması yapmak isteyen Alstom işçileri de bu vesileyle OHAL’le tanıştı. Kocaeli Valiliği OHAL gerekçesiyle basın açıklaması yapılmasını yasaklayınca, Gebze’de kurulu işyeri bahçesine kadar giren TOMA’lar ve polis işçilerin eylemini engelledi. Yine Gebze’de Schneider Enerji işyerinde yürümek isteyen işçiler de OHAL’in kimin için çıkarıldığına tanıklık etti. Son olarak 1 Aralık’ta Gebze’de yapılan basın açıklaması, sendikanın ve işçilerin ısrarı sonucunda gerçekleştirilebildi.

***

Günsan işçileri Birleşik Metal saflarında
EMİS işyerlerinde toplusözleşme sürecinin yaratmış olduğu gerginlik devam ederken, EMİS’in kurucu şirketlerinden olan Schneider’in satın almış olduğu Günsan işyerinde işçiler Birleşik Metal-İş sendikası’nda örgütlendiler.
Schneider yöneticilerinin, Günsan işçilerinin örgütlenmesine tepkisi de oldukça sert oldu. Bir yandan sözleşme masasında müzakere yürüten Schneider yöneticileri, Günsan’da sendikalaşmayı kırmak için de harekete geçti, 14 Kasım’da 1’i kadın toplam 6 işçiyi işten attı.

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın çoğunluk tespiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuru yaptığı tarihlerde Schneider patronlarının Günsan işyerinde almış olduğu işten çıkarma kararı, EMİS üyesi Schneider’in diğer işyerlerinde tepki ile karşılandı. İşçiler, Schneider patronlarının hem toplusözleşme masasındaki uzlaşmaz tutumunu hem de Günsan işyerindeki sendika karşıtı tutumunu kınamak için Günsan işçileri ile dayanışma eylemlerine başladılar. EMİS toplusözleşme eylemleri ile Günsan işçilerine destek eylemleri iç içe geçti.

EMİS grup toplusözleşme süreci ve Günsan işyerindeki gelişmeler, uzun süredir işçi sınıfının unutmuş olduğu dayanışma eylemlerinin tekrar görünür olmasını sağladı. EMİS’le başlayan süreç, 2014 yılında MESS ile yürütülen grup toplusözleşme süreci gibi, daha şimdiden sınıf adına birçok kazanımla devam ediyor.

Görünen o ki, önümüzdeki günlerde metal işçileri, yaptıkları eylemler ve sergiledikleri kararlılıkla, sömürüyü alabildiğine yaygınlaştırmanın peşinde koşan patronlara karşı grev silahını kullanmaktan bir an olsun çekinmeyecek. Bu durumda, 'iş barışı'nı yeniden tesis etmek için adım atma sırası EMİS’te…